Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığını, 05/10/1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 E. 2011...

    Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığını, 05/10/1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516...

      Davalılardan ..., sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini, bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğunu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, şirketin dava dosyasına herhangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğini, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/...

        Davalılardan ..., davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, inşaatın devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edilerek mühür vurulduğunu, çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, bu nedenle 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, ... Asliye hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra diğer davalı ... Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli, yeni sözleşmeler akdettiğini, Yargıtay HGK'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamının belediyenin taraf olmadığı sözleşmeler yapılmasına neden olduğunu, 20.000 nüfuslu küçük bir ilçe olan ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Çivi Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 1489 parsel sayılı 7.780,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, aynı ada 1490 parsel sayılı 7.548,41 parsel sayılı taşınmaz aynı nedenlerle davalı ... adına, 101 ada 1498 parsel sayılı 9.284,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, aynı ada 1499 parsel sayılı 7.679,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz da aynı nedenlerle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar, irsen intikal nedeniyle taşınmazların 1/2 payının ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır....

            Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurduğunu, ameliyat olması gerektiğinin tespit edildiğini, ameliyata alınarak kırılan bacağına platin levha ile 8 adet platin çivi takıldığını, davacı müvekkilinin 1940 doğumlu yaklaşık 72 yaşında olduğunu, yaşadığı rahatsızlığın kendisine fiziksel ve ruhsal açıdan ciddi sıkıntılar verdiğini, yaşına göre ağır bir ameliyat geçirdiğini ileri sürerek 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; DSİ'nin dava konusu yaralanma olayında hizmet kusuru bulunduğu ve asli kusurlu olduğu, sair kişilerin kusuru bulunmadığı anlaşıldığından... Elektrik Dağıtım A.Ş’ye açılan davanın reddine, diğer davalı DSİ'nin ise davacıların yaşadığı manevi acıdan sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varıldığından davacılardan ......

              Davacı ile davalı iş ortaklığını temsilen ve kendi adına asaleten davalı ... tarafından imzalanan 13.03.2013 tarihli tutanakta kalıp malzemesi almak üzere davacıya 38.500,00 TL tutarında çekler verildiği ayrıca playmoit kalıp bedeli 17.545,00 TL, mazot, çivi ve nakliye bedeli 5.420,00 TL, işçilere verilmek üzere 10.000,00 TL ve yine işçilere verilmek üzere 119.070,00 TL davalı tarafça davacıya verildiği ve toplamda kalıp işinden dolayı davacıya 190.535,00 TL'nin ödendiği belirtilmiştir. Davacı, dava dilekçesi ve yargılama sürecindeki beyanlarında bu tutanakta belirtilen ve davalılar tarafından yapılan 190.535,00 TL'nin hakedişinden kesildiğini ileri sürmüştür....

                Davalılardan ..., davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, 1997 yılında inşaatın yapı ruhsatının iptal edilerek mühür vurulduğunu, devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra diğer davalı ... Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli, yeni sözleşmeler akdettiğini, Yargıtay HGK 'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamının belediyenin taraf olmadığı sözleşmeler yapılmasına neden olduğunu, 20.000 nüfuslu küçük bir ilçe olan ......

                  vekili, davalılar murisi ile 04.03.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sözleşmesi imzalandığını, ancak inşaatın belirtilen zamanda tamamlanamadığını ve davalıların müvekkili şirkete sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, müvekkili şirketin söz konusu inşaat sözleşmesindeki edimlerini büyük oranda yerine getirdiğini, davalıların sözleşmeyi feshetmelerinin hakkın kötüye kullanması yönünde olduğunu ileri sürerek, söz konusu inşaat sözleşmesinin müvekkili tarafından ifasına, ifası mümkün olmadığında, sözleşme karşılığı müvekkiline verilecek olan dairelerin bulunduğu tapu kayıtlarının iptaliyle müvekkili adına tesciline bu isteklerinin uygun bulunmadığı takdirde sebepsiz zenginleşen davalılardan 50.000 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, söz konusu inşaat sözleşmesinin bitim tarihinin 04.03.2000 olduğunu, davacı şirketin sözleşme süresi çerisinde inşaatları bitirmediği gibi ruhsatını da almadığını ve inşaatlara bir çivi...

                    Bu nedenle iş akdiniz 4857 sayılı Kanun'un 25/2-d maddesince feshedildiği,” işverence, 22.03.2011 tarihli tutanakta, 17.03.2011de davacının hüseyin çivi ile sözlü münakaşa ettiği, daha öncesinde tutulan tutanaklarda da başka bir işçiyi yaralama neticesi doğuran fiilde bulunduğu, gerek tanık beyanları gerekse davacı ifadesi ile hakaret olgusunun ispatlandığı anlaşılmakla söz konusu tutumlar işçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması niteliğindedir. Hal böyle olunca, iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu