Sulh Ceza Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli ve 2013/311 esas, 2014/288 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın TCK’nin 86/2.maddesi gereğince 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, eylemi silahla gerçekleştirdiği anlaşıldığından 86/3-e maddesi gereğince cezası ½ oranında artırılarak 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK'nin 31/3 maddesi gereğince sanığın cezasında 1/3 oranında indirim yapılarak 120 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı kanunun 62/1.maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 52/2.maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek ve sonuç olarak 2000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin parağrafından “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın...
Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen idari para cezasının, artık yasal olup olmadığı yargılama konusu yapılamaz ve kesinleşen idari para cezasından davalı sorumlu olup alacağın miktarı belirlenebilir (likit) niteliktedir. (YHGK'nın 2000/21-135 E, 2000/149 K.) Şu halde; takip konusu alacak likit olup, davalı icra takibine itirazında haksızdır. Mahkemece, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerine, şartları oluşmadığından söz edilerek olaya uygun düşmeyen gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA 20/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
Raporuna dayalı olarak; işyerinde kimliklerinin tespit edilemediği belirtilen 10 kişi ile alt kimlik bilgileri bilinmeyen... isimli kişi ile...’a ilişkin bildirimlerin hiç yapılmadığı tespit edildiğinden 5510 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca 65.430 TL idari para cezası tahakkuk ettirildiği, işveren tarafından söz konusu rapor ve idari para cezasına itiraz edilmesi üzerine, Kurum ... Güvenlik Merkezi Komisyon Kararı ile itirazın reddedildiği, idari para cezasına ilişkin olarak idare mahkemesinde itiraz hakkı bulunduğunun bildirildiği, davacı tarafından tahakkuk ettirilen idari para cezalarının iptalini teminen ... 1. İdare Mahkemesinde E.2013/483-484 ve 485 esaslara kayden açılan davalar sonucunda idari para cezalarının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin, Kurum raporunda kimlik bilgileri tespit edilememiş olan 10 kişi ve alt kimlik bilgileri tespit edilememiş olan ... isimli kişi hakkında verilen kararı yerindedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, prim ve idari para cezalarına ilişkin ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, idari para cezasına ilişkin ödeme emirlerinin iptaline yönelik dava tefrik edilip yazılı biçimde mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
-2- Somut olayda; davacı işveren şirket adına muhtelif idari para cezaları tahakkuk ettirildiği, davacının idare mahkemesinin idari para cezalarının iptali için dava açtığı ve söz konusu davada idari para cezaları iptal edilerek karar tarihi itibariyle kesinleştiği, bu arada davalı Kurum tarafından idari para cezasının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun kapsamında ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının ödeme emrine itiraz etmeden dava açtığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; davalı Kurum tarafından 5510 sayılı Kanunun 88’inci maddesi uyarınca idari para cezasının kesinleşmesine ilişkin prosedür tamamlanmadan yine aynı maddedeki davanın takibi durdurmayacağına ilişkin hüküm uyarınca takibe geçmesi karşısında; davacının eldeki davayı açması gerekeceği açıktır....
İdari Dava Dairesinin … gün ve E:… K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Dava, 443.004,00 TL idari para cezasının tahsiline ilişkin olarak tesis edilen … günlü ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 5326 sayılı Kanun'un 41/4. maddesi uyarınca ilgililere verilen idari para cezalarının takip ve tahsilinde 5326 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ve anılan Kanun'un yukarıda değinilen hükümleri gereğince genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının kesinleşmeden takip ve tahsil edilemeyeceği sonucuna varıldığından davalı idarece henüz para cezası kararı kesinleşmeden tesis edilen ödeme emrinde bu nedenle hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Aynen İnfaza dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mahkemenin 25.09.2008 tarih 2007/384 esas, 2008/873 sayılı kararına sanık hakkında TCK'nun 86/2. maddesinden hükümolunan hapis cezasının 50/1. maddesi uyarınca denetimli serbestlik kararına çevrilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiği, kesinleşen bu ilamdaki denetimli serbestlik kararına sanığın uymaması nedeniyle mahkemesince duruşma açılarak 22.09.2010 tarih 2007/1384 esas, 2008/873 sayılı ek karar ile "4 AY HAPİS CEZASININ AYNEN İNFAZINA" dair hüküm kurularak bu hüküm temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmiş ise de, kesinleşen hükümde infaza yönelik ek kararla sınırlı olmak üzere yapılacak incelemenin 5275 sayılı kanunun 98. ve 101. maddelerine göre itiraz yasa yoluna tabi olduğu anlaşılmakla, itiraz mercii tarafından incelenmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay...
sayılı kararıyla verilen 51.114,00-TL idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ... ana takip dosya numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirkete 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendini ihlâl ettiğinden bahisle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı toplantısında alınan ... sayılı kararı ile 51.114,00 TL idari para cezası verildiği, söz konusu idari para cezasının vade tarihi olan 20/01/2015 tarihinde ödenmemesi üzerine düzenlenen 51.114,00-TL tutarlı dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan idari para cezası işleminin iptali istemiyle açılan davanın ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... , K:......
K A R A R Dava, davalı Kurum tarafından davacıya verilen 20/02/2015 tarih ve 2.955.568 sayılı idari para cezasına konu işlem ile davacının itirazını reddeden komisyon kararına konu işlemin iptali ve idari para cezası nedeniyle davalı Kuruma ödenen 14.258,99 TL'nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu işlem yönünden davacının borcunun olmadığının tespitine ve dava konusu işlemin iptaline, yukarıdaki karara bağlı olarak 14.258,99 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir....