dayanak gösterilmesi ve uygulanması, şekil ve sebep yönünden dava konusu idari işlemi sakatlayacağı, dava konusu olayda Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği hükümleri uyarınca belirlenen usul ve esaslara göre işlem tesis edilmesi gerekirken, idari işlemin tesisinde yanlış mevzuatın uygulandığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın konusu kısmında, Milli Eğitim Bakanlığının 24/08/2021 tarihinde yayımladığı Covid 19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi şeklinde tüm Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen rehbere dayanılarak … tarihinde … sayılı işlem ile davacıya tebliğ edilen aşı kartı ibrazı, aşı olunmamış ise PCR testi ibrazına dair birel işlemin; dilekçenin sonuç ve istem kısmında Milli Eğitim Bakanlığının 24/08/2021 tarihinde yayımladığı Covid 19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi ve bu rehberin ülkedeki tüm Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilmesi üzerine … tarihinde … sayılı işlem ile davacıya tebliğ edilen idari işlemin iptalinin istenildiği; ayrıca dilekçenin açıklamalar kısmında "davacıya tebliğ edilen birel idari işleme, bu idari işlemin dayanağı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün … tarihli …sayılı işlemine ve Milli Eğitim Bakanlığının “rehber” olarak yayımladığı idari işlem niteliğinde olmayan talimatlara karşı iptal davası...
Buna göre; iptali istenen düzenleyici işlemin hangi madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenildiğinin (bireysel işlemin de iptali isteniyorsa varsa işlemin tarih ve sayısı da yazılarak) tereddüte yer bırakmayacak şekilde dilekçenin "konu", "sonuç" ve içeriği itibarıyla birbiriyle uyumlu olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, iptali istenen işlemin bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir. Öte yandan, davanın yenilenmesi durumunda düzenlenecek yeni dilekçede düzenleyici işlem olan Yönetmelik hükmünün de iptali istenilmesi halinde hasım konumunda Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı da gösterilmesi gerekmektedir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE, 2....
Davacı, Yukarıda sözü edilen idari işlemin iptali için 2010/1310 Esası üzerinden ... İdare Mahkemesinde dava açmış ve davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline dair verilen kararın temyiz aşamasında olduğu ve kesinleşmediği ancak söz konusu kararın kesinleşmesi halinde yapılan imar uygulamasının davacıya yönelik tüm işlemlerin hukuki nedeninin ortadan kalkacağı ve taşınmaz üzerindeki ipoteğinde yolsuz tescil haline geleceği anlaşılmıştır. Davacı, eldeki davada takibe konu ipoteğin idari işlemin iptali sonucu yolsuz olduğunu belirtmiş ve İcra ve İflas Kanununun 150.maddesinin son cümlesinde düzenlenen menfi tespit davasını açmıştır. Çünkü anılan madde uyarınca ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72. madde hükümleri kıyasen uygulanacaktır....
Davacı, idari işlemin iptali için açtığı davanın usulden reddi üzerine davalıya hakedişlerinden kesinti yapılmak suretiyle ödeme yaptığı için ödemenin istirdadı için adli yargıda bu davayı açmıştır. İdari yargıda ise idari işlemin iptali istemiylede dava açmıştır. Davacının adli yargıda açtığı davanın konusu ile idari yargıdaki davanın konuları farklıdır. Açılan bu dava idari yargıda açılan davanın devamı niteliğinde değildir. İdari yargıda açılan bir davanın usulden reddi üzerine görevli ve yetkili adli yargıda dava açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. Mahkemece, işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri olmayan Hukuk Genel Kurulunun 27.2.2008 tarihli kararı emsal gösterilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
. … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…., K:… sayılı kararının, dilekçelerde yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem : Dava; davacı tarafından, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığında Destek Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev yapmakta iken, mühendis olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır....
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, iptal kararı üzerine davacının 26/06/2019 tarihinde görevine iade edildiği, ilişiğinin kesildiği sürenin nasbına eklenmesi talebiyle 27/03/2020 tarihli başvurunun davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemiyle reddi üzerine, söz konusu işlemin iptali istemiyle Milli Savunma Bakanlığı’na karşı bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 19/11/2020 tarih ve E:2019/9701, K:2020/5235 sayılı kararı ile bozulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesince davanın yetki yönünden reddedilerek, dosyanın yetkili Ankara İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği, Ankara ... İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, ancak davacının göreve iade edilmediği görülmüştür....
"İçtihat Metni" Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1992 Karar No : 697 Esas Yılı : 1992 Esas No : 586 Karar Tarihi : 26/02/992 … BÜYÜKELÇİLİĞİNCE TESİS EDİLEN İŞLEMİN İDARİ DAVAYA KONU EDİLEMEYECEĞİ HK. 2709 Sayılı T.C. Anayasasının 125.maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirlenmiştir. Maddede sözü edilen idari işlemlerden, Türk idari makamlarınca tesis edilmiş olan işlemlerin anlaşılması gerektiği açık olup; Hollanda Büyükelçiliğince tesis edilen bir işlemin Danıştay'da dava konusu gedilmesine olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, … Büyükelçiliğinin vize vermeme yolundaki işlemenin iptali istemine ilişkin davanın incelenme olanağı bulunmadığından, istemin reddine karar verildi....
İdare hukukun genel kural ve kavramlarına göre bir idari işlemin iptal davasına konu edilebilmesi için kesin ve icrai nitelikte olması; ve bir idari işlemin de kesin ve icrai nitelikte sayılabilmesi için tüm idari prosedürün tamamlanmış, başka bir idari makamın onay ve iznine tabi olmaksızın hukuk düzeninde değişiklik meydana getirilebilecek ve ilgililerin hukuksal durumuna etki edebilecek bir işlem olması gerekir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesinde de, açılan bir iptal davasında işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai nitelikte bir işlem olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı ve aynı Yasanın 15/1-b maddesinde de, işlemin kesin ve icrai nitelikte bir işlem olmaması durumunda davanın reddine karar verileceği belirtilmiştir....
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir....