WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece toplanan delillere göre; itirazın iptali davasında mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmasının dava şartı olduğu, mahkemenin yargı çevresi içerisinde usulüne uygun yapılmış takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu vekili, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazı bulunmadığından icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise davalı vekili mahkemenin yetkisine ilişkin ilk itirazda bulunmuştur. İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, ilamsız icra takibinin yapıldığı yerde bu davanın açılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Dava açılan mahkemenin yetkili mahkeme olup olmadığı hususu genel hükümlere göre değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

      Mahkemece toplanan delillere göre; itirazın iptali davasında mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmasının dava şartı olduğu, mahkemenin yargı çevresi içerisinde usulüne uygun yapılmış takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu vekili, icra takibinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazı bulunmadığından icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Açılan itirazın iptali davasında ise davalı vekili mahkemenin yetkisine ilişkin ilk itirazda bulunmuştur. İtirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, ilamsız icra takibinin yapıldığı yerde bu davanın açılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Dava açılan mahkemenin yetkili mahkeme olup olmadığı hususu genel hükümlere göre değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

        Sayılı dosyada davacının takibe itiraz edemediğini, dosya alacaklısı davacıdan çalışmış olduğu şirketten bir çok kere maşından kesinti yaptırıldığını belirterek icra takibinin iptali için mahkememize dava açmış ise de, davaya konu uyuşmazlığın icra takibinin iptaline ilişkin olduğu,İcra ve İflas Kanunu'nun 71. maddesine göre, icra takibinin iptalinin , takibin yürütüldüğü icra dairesinin tabi olduğu İcra Mahkemesinden istenebileceği, bu hususta görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği ,iş bu uyuşmazlığın çözümünde İcra Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Uluslararası Nakliyat ...ne kullandırılan kredinin tahsili için davacılar aleyhine açılan itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulü ile davacılar yararına vekalet ücretine hükmedildiğini, davacıların vekalet ücretini tahsil etmek için yaptıkları davaya konu icra takibinin mahkeme ilamında yazılı bakiye ilam ve karar harcı yatırılmadığından icra hukuk mahkemesince icra takibinin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, Harçlar Yasası’nın 32.maddesinde harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağının belirtildiği, davacının icra takibinde dayandığı karardaki harcın ödenmediğinin anlaşıldığı, A.İ.H.M.tarafından verilen kararın ancak içeriğindeki olay yönünden bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının...

            Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi, menfi tespit ve icra takibinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, 26.09.2009 tarihinde vefat eden muris ...'ın borcundan dolayı davalı tarafından.....Dairesi'nin 2009/7706 sayılı icra dosyasından davacı hakkında icra takibinin yapıldığını, bilirkişi incelemesi yaptırılarak böyle bir borcun olup olmadığının tespitine, böyle bir borç yoksa takibin iptaline ayrıca murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, mirasçılıktan dolayı başlatılan bu icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır.---------- -------- kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır....

                İİK.nun 67.maddesine göre açılmış itirazın iptali davalarında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun ya da olmasın öncelikle takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı incelenmelidir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun bir şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması bu yöndedir (...nun 20.03.2002 gün 2002/13-246 E.,208 K., 28.03.2001 gün 2001/19-267 E., 2001/311 K.sayılı kararları). Davacı taraf akdin ifa yerinin ... yani davacının adresinin bulunduğu yer olduğunu iddia etmiş ise de bu hususu ispata yarayan delil ibraz edememiştir. O halde genel yetki kuralları uyarınca yetkili icra dairesi davalının yerleşim yeri icra dairesi olduğundan, ... İcra Dairesinde yapılan icra takibi yetkili icra dairesinde yapılmış sayılamaz....

                  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....

                    İcra Müdürlüğü'nün 2012/7196 sayılı takip dosyasına itirazlarının kısmen iptali ile takibe 35.243,30 TL asıl alacak, 396,63 TL kat öncesi işlemiş faiz, 19,83 TL BSMV, 37,03 TL temerrüt faizinin BSMV'si ve 740,58 TL temerrüt faizi üzerinden davalıların miras hisselerine tekabül eden alacak üzerinden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davası olup itirazın iptali davasına konu icra takibinin usule uygun yapılmış olması geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Uyuşmazlığa konu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi ölü kişinin bir kısım mirasçılarına karşı yapılmış olup muris öldüğünde tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan icra takibinin tüm mirasçılara karşı yapılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu