Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesine göre borç ve yükümlerini yerine getirmeyenler hakkındaki icra takibinin anataşınmazın bulunduğu yer icra dairesine yapılması ve bu takibe yapılan itirazın iptali davasının da aynı yer Sulh Hukuk Mahkemesine açılması gerekir. Somut olayda ortak gider alacağının tahsili ile ilgili icra takibinin anataşınmazın bulunduğu yerin (Kocaeli) İcra Dairesine yapıldığı, bu takibe itirazın iptali davasının da aynı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış olduğu gözetilerek davaya bakılıp, toplanacak kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yerinde görülmeyen gerekçe ile Kocaeli İcra Müdürlüğünün yetkisizliği yolunda karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
E. sayılı icra takibine yasal süresi içerisinde 30/06/2022 tarihinde borca, yetkiye ve faize itirazlarını sunduklarını, takibin yetkili Çatalca İcra Dairelerinde başlatılmasının gerekli olduğunu, itirazın iptali davasının ikame edilebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunmasının şart olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde yetki itirazda bulunup yetkili icra dairesinin Çatalca İca Daireleri olduğunu, itirazın iptali davasının ikame edilebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunmasının şart olduğunu, bu nedenle öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerektiğini, yetkisiz İstanbul İcra dairelerinde icra takibi başlatıldığı ve itirazın iptali davası için geçerli bir icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini sonuç olarak öncelikle yetkili icra dairesinden geçerli bir icra takibi başlatılmadığı, itirazın iptali davası ikamesi için geçerli bir icra takibi bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine, davacının, haksız ve hukuki mesnetten yoksun...
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, somut olaydaki gibi İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edilmediği, Mahkeme’nin yetkisine itiraz edildiği durumlarda itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesi’nde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri yetkili olacağından ve davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra, inkar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın feragat nedeni ile reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalının müvekkiline ait otelde çalıştığı dönem içerisinde müşterilerden tahsil ettiği birkısım yemek ücretlerini zimmetine geçirdiğini, sözkonusu ücretlerin tahsili amacı ile yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini ve icra takibinin kötüniyetle yapıldığını belirterek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki icra takibinin iptaline ilişkin davada ... 2. Aile Mahkemesi ve ... 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma davası ile birlikte açıldıktan sonra boşanma davasından tefrik edilen muvazaa nedeniyle icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, muvazaa nedeniyle icra takibinin iptaline ilişkin uyuşmazlıkta Aile Mahkemesinin yetkili ve görevli olmadığı bildirilerek, görevsizlik kararı verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/4925 E. sayılı icra takibinin iptalini talep ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; alacaklının cevap dilekçesindeki beyanlarına göre her iki icra takibinin de aynı alacaktan kaynaklandığına ve daha sonra başlatılan ipotekli takibin mükerrer olması nedeniyle iptali gerektiğine işaret edilmekle birlikte, borçlunun şikayet dilekçesinde ilk başlatılan kambiyo takibinin iptalini istemesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının verdiği araç tamir hizmeti nedeniyle düzenlenen fatura bedelinin davalıca ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davasının görülebilmesinin ön şartı, geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. Bu kapsamda; icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu hususta karar verilmemiş olması halinde, itirazın iptali davasının görülebilmesine ilişkin bir ön şart olarak icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı, İstanbul ........
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalıların icra dosyasında faize yapmış oldukları itirazın iptali ile faiz takibinin 1.528.05.-YTL., üzerinden devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar İmdat ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda, "davacının davasının kısmen kabulüne" denildiği halde gerekçeli kararda davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların Ayancık İcra Müdürlüğünün 2004/353 Esas sayılı dosyasındaki faize yapmış oldukları itirazın iptali ile faiz takibinin 1.528.05.-YTL üzerinden devamına, faiz miktarı 1.528.05.-YTLnin % 40 nın icra inkar tazminatı olarak hükmedilmesine ve davalılardan alınarak davacıya verilmesine" denilmiştir.....
Varlığı zorunlu bulunan icra takibinin, dava tarihinden önce yapılmış olması bir zorunluluk olmadığından icra takibinin dava tarihinden sonra yapılmasının bir önemi yoktur.Önemli olan yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.3.2012 gün ve 2012/17- 25,11/241 sayılı kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/1336 E. - 2021/5029 K. sayılı kararı). Somut olayda davadan önce davalı borçlu hakkında icra takibi başlatılmış olup takip eldeki tasarrufun iptali davasının açılmasından sonra kesinleştiğinden takibin kesinleşmesine ilişkin dava şartı yerine getirilmiştir. Bu halde diğer şartları da gerçekleşmiş ise işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Maddesi gereğince itirazın iptali davalarında yetkili mahkeme takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu, İtirazın iptali davasının dinlenebilmesinin ön koşulu ise mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak bir takibin olmasıdır. Somut olayda icra takibi Lüleburgaz İcra Müdürlüğünde yapılmış olup, davalı borçlunun yetki itirazı ve borca itirazı üzerine ilgili İcra Müdürlüğünce yetkisizlik nedeni ile icra takibinin durdurulduğu, bu durdurma kararı üzerine alacaklı tarafça icra takip dosyasının Çorlu İcra Müdürlüğüne gönderilmesi yönünde herhangi bir başvuruda bulunulmadığı ve Çorlu İcra Dairesince herhangi bir icra takibi başlatılmadığı anlaşıldığından İtirazın İptali davasında yetkili olan mahkemenin de icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğundan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından davanın reddine," karar verilmiştir....