İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2022/90 ESAS, 2022/333 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı İtirazı, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından 1 adet senede istinaden müvekkili hakkında İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2022/1428 Esas sayılı icra takip dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğunu, ödeme emri ve yenileme dilekçesinin müvekkiline 14.02.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı tarafın söz konusu icra takibine ilk olarak 11.01.2016 tarihinde İzmir 16....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/1198 E. 2021/247 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2017/21844 esas sayılı takip dosyasında davalı-borçlular aleyhine icra takibine geçildiğini, borçlular tarafından icra dosyasına itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, borçluların itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla; davanın kabulü ile itirazın kaldırılarak icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmişlerdir....
Nolu 23/05/2022 tarihli ilamı) Somut olayda ,yargılama sırasında dava konusu icra dosyasındaki ferileriyle birlikte dava dışı üçüncü kişi (... ) tarafından tamamen ödenmiş olmakla dava konusuz kalmıştır. 5. İcra inkar tazminatı yönünden ise; İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakanlık ve bağlı kuruluşların taşra teşkilatlarındaki muhakemat hizmetlerinin mahallindeki avukatlar tarafından görüldüğü cihetle, taşra teşkilatıyla ilgili dava ve icra takiplerinin, taşra teşkilatındaki avukatlara tevzi edildiğini, icra takibine itirazı haklı görerek takibin durmasının yerinde olduğu şeklinde karar tesis eden mahkemece esasında çelişkilerin ilkine burada imza atıldığını, "...İcra Müdürlüğü dosyası incelenmiş; davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin davalı borçlunun itirazı nedeniyle durduğu anlaşılmıştır..." davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu gerekçesini tesis etmenin itiraz edenin yetkisini de mahkemece kabul etmiş olduğundan davanın reddedilmemesi gerektiğini, bu itirazı sunanın yetkisi yoksa mahkemece dava sonrası Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatından olduğu öne sürülen dosyada kayıtlı vekilin dava ile birlikte icra takibinden haberdar olduğu hususunun da göz ardı...
SAVUNMA:Davalı vekili 08/08/2022 uyap tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından 27.07.2022 tarihli dilekçe ile Fatsa İcra Müdürlüğü’nün 2019/5353 Esas sayılı dosyasının takibin kesinleşmesinden sonra işlemsiz bırakılması ve zamanaşımı gerekçesiyle icranın geri bırakılması talepli dava açılmış olup aşağıda açıklanacak nedenlerle davaya cevap verme gereği doğduğunu, davacı borçlu T1 tarafından zamanaşımı defi ileri sürülerek açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, TBK 156/2 madde hükmünde zamanaşımı defi yönünden iki istisna getirilmiş olup “ borcun bir senetle tanınması veya kesinleşmiş, mahkeme veya hakem kararıyla sabit olması halinde “ kesilen süre daha kısa olsa bile zamanaşımı süresi 10 yıl olduğunu, davacı yan genel zamanaşımı itirazı ileri sürmekte ise de işbu icra dosyasına konu borç senede dayalı olup kesinleştiğini, bu yönüyle 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi icra dosyası 24.05.2012 yılında düşmüş olmakla birlikte 15.10.2019 tarihinde süresi içinde yenilenerek...
İcra Müdürlüğü 2017/21840 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, söz konusu davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, borçlu itirazında sadece ödeme hususunda borca itiraz ettiğini, borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, söz konusu borcun bonoya dayandığını, borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonodaki imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzaya itirazda bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68 /a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayılacağını, söz konusu icra takibinde borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonoda yer alan imzasına itiraz etmemiş yani imzasını ikrar ettiklerini, borçluda bono da yer alan imzasına yönelik imza itirazında bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, taraflarınca genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, genel haciz yolu ile takiplerde zamanaşımı süresi genel zamanaşımı olan 10 yıllık...
İcra Müdürlüğünün 2019/3739 esas sayılı takip dosyasına konu edilen kredi kartı alacağı yönünden davalının yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin; 7.565,44 TL Asıl Alacak, 56,94 TL kat öncesi ihtar masrafı ve vergiler tutarı, 617,98 TL kat öncesi işlemiş faiz tutarı, 80,19 TL kat sonrası işlemiş temerrüt faizi ve 4,01 TL BSMV tutarı olmak üzere toplam 8.324,56 TL üzerinden devamına, takip konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 31,80 oranında temerrüt (gecikme) faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibe konu asıl alacağa bizzat borçlu tarafından itiraz edildiğinden ve takibe konu asıl alacağın takip başlatıldığı sırada davalı açısından likit ve belirlenebilir nitelikte olduğu anlaşılarak, asıl alacağın ( 7.565,44 TL ) %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiştir....
Zira dava niteliği itibariyle borca itiraza ilişkin olup takip tarihi itibarıyla alacak kalemleri belirlenmeli, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin dosya hesabı yapılırken icra müdürlüğünce dikkate alınacağı gözönünde bulundurulmalıdır. Dosya kapsamında yapılan ve açıklanan ilkelere uygun olan ödemelerin takip tarihinden sonraki döneme ait olduğu sabittir. Zamanaşımına yönelik itiraz sebepleriyle ilgili olarak yapılan değerlendirmeye göre; takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır....
Zira dava niteliği itibariyle borca itiraza ilişkin olup takip tarihi itibarıyla alacak kalemleri belirlenmeli, takip tarihinden sonra yapılan ödemelerin dosya hesabı yapılırken icra müdürlüğünce dikkate alınacağı gözönünde bulundurulmalıdır. Dosya kapsamında yapılan ve açıklanan ilkelere uygun olan ödemelerin takip tarihinden sonraki döneme ait olduğu sabittir. Zamanaşımına yönelik itiraz sebepleriyle ilgili olarak yapılan değerlendirmeye göre; takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olaya, tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır....
Kaza 27.11.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup, icra takibi 20.03.2019 tarihinde başlatılmıştır. İcra takibi ile zamanaşımı kesilmiştir. İcra takibine itiraz üzerine takip durmuş, 13.02.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri başlamış 06.03.2020 tarihinde arabulculuk son tutanağı tutulmuştur. Arabuluculuk görüşmelerinin devam ettiği 23 gün boyunca zamanaşımı süresi durmuştur. Trafik kazalarında sigortanın yapmış olduğu ödemeyi sürücüden rücu talebinde zamanaşımı süresi 2 yıldır. İcra takibi ile zamanaşımı süresi kesilmiş olduğundan bu tarihten itibaren yeniden 2 yıllık süre başlamıştır. 23 günlük arabuluculukta geçen süre de eklendiğinde davanın en geç 12.04.2021 tarihinde açılabileceği, eldeki davanın ise zamanaşımı süresi geçtikten sonra 07.06.2021 tarihinde açıldığı, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....