Mahkemece verilen sözkonusu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmesi üzerine, mahkeme kararı, Dairemizce 2013/25624 E., 2013/34826 K. ve 05.11.2013 tarihli karar ile “… takip öncesi zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5. maddesinde belirtildiği üzere yasal 5 günlük itiraz süresi içerisinde dava dilekçesinde ileri sürüldüğü takdirde mahkemece incelenebileceğinden, zamanaşımı itirazı borçlu tarafından süresinde ileri sürülmediğinden sonradan ileri sürülen zamanaşımı itirazı hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının süresinde olmadığı dikkate alınarak süresinde yapılmayan zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bu kez yukarıda özetlenen bozma ilamımıza uyulmuş; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda itirazın reddine karar verilmiştir....
Öte yandan, borçlunun zamanaşımı itirazı konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadığı da görülmüş olup, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı da incelenerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği ve alacaklının son işlemi 08/01/2015 tarihinde yaptığı, 08/01/2015 tarihinden beri dosyanın işlemsiz bırakıldığı, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan zamanaşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcutsa borçlunun borca itirazda hukuki menfaatinin bulunacağı, somut olayda takip dosyasında alacaklının takibi sürdürme iradesinin mevcut olmadığı gerekçesi ile "davacının borca itirazının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine" karar verilmiştir....
Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine davacı borçlu tarafından icra dosyasına zamanaşımı def'i ile takibin derdest olduğuna ilişkin itiraz dilekçesi sunulmuş, icra müdürlüğünce derdestlik ve zamanaşımı itirazını değerlendirme yetkisinin bulunmadığından bahisle itiraz talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından icra müdürlük kararının kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması üzerine şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince davacı borçlu tarafından derdest olduğu iddia edilen takip de olmak üzere yapılan tüm takiplere itiraz edildiği ve alacağın sürüncemede bırakılmaya çalışıldığı ve kararın bu nedenle yasaya aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Borçlunun icra dosyasına ileri sürdüğü derdestlik itirazı (Yargıtay 12. HD'nin E:2015/22001,K:2015/32459) ve zamanaşımı itirazı (Yargıtay 12....
Taraflar arasındaki kambiyo vasfı şikayeti, takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin zaman aşımı itirazı ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğünün 2018/1366 Esas sayılı dosyasından yürütülen takipte icranın davacı borçlu açısından zamanaşımı sebebiyle geri bırakılmasına, davacının zamanaşımı itirazı kabul edildiğinden borca itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/217 E.-2020/282 K. Karar sayılı 03.07.2020 karar tarihli kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden inceleme ve yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiği iddiası ile icranın geri bırakılması talebinin yanında, borcun ödendiği iddiasıyla borca itiraz ve meskeniyet nedeniyle haczedilemezlik istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile, Bursa 9....
Borçlunun zamanaşımı ve itfa itirazı, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin olup takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren icra dairesine yapılması gerekir. Somut olayda borçlunun yasal sürede borca itirazı üzerine takip kesinleşmemiştir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmayacağından, mahkemece, bu gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Davacı dava dilekçesinde, zamanaşımı itirazı ile birlikte borca ve faize itirazlarını da ileri sürmüş olmasına rağmen, Mahkemece HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak davacının borca ve faize itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Mahkemece davacının tüm talepleri hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile Büyükçekmece 2....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; takip dayanağı belge bono olup, borçlu icra dairesine yaptığı itirazı ile itirazın kaldırılması sırasında yapılan yargılamada zamanaşımı itirazında bulunmuş değildir. Zamanaşımı itirazı ileri sürülmediği taktirde re'sen nazara alınacak itirazlardan olmayıp, borca yönelik itiraz ise kanıtlanamamıştır. Öte yandan takip dayanağı bono kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermekle İİK'nun 68/1. maddesi anlamında itirazın kaldırılmasını sağlayan bir belge niteliğindedir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yönünde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....