Davalı ... şirketi borca, diğer davalılar ise yetkiye ve borca itiraz etmişlerdir. Yetkili icra dairesinin ve mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. Davalı sürücü ve işletenin süresinde icra dairesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetki itirazında bulundukları ve yetkili icra dairesinin ... İcra Daireleri olduğunu belirttikleri, davalı .... şirketinin ise icra dairesinin yetkisine itiraz etmeksizin yalnızca borca itiraz ettiği, dava dilekçesine ise cevap vermediği anlaşılmakla, davalı sürücü ve işleten yönünden yetkili icra dairesinin ... İcra Daireleri olduğu, bu nedenle icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle bu davalılar yönünden davanın reddi kararı isabetli ise de, icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı ... şirketi yönünden davanın tefrik edilerek takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ... ... 2. İcra Müdürlüğünün ve ... ......
borçlu arasında imzalanan 28.08.2009 tarihli protokol ile ilgili borcun yeniden yapılandırıldığı, söz konusu protokol kapsamında tarafların borcun ödenmesi konusunda anlaştıkları ve böylece borçlunun itirazından feragat ettiği gerekçesiyle itirazın iptali davasında 11.11.2009 tarihli kararla ''konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı'' şeklinde hüküm kurulduğu, alacaklı bankanın borçlunun protokole uygun davranmadığı ve borcunu ödemediğini belirterek borçlu hakkındaki icra takibine devam edilmesine yönelik 17.03.2014 tarihli talebinin icra müdürlüğünce 08.01.2015 tarihinde reddedilmesi üzerine alacaklı tarafından şikayet yoluyla müdürlük kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun geçici 5. maddesinin 1. fıkrasında ''31/5/2009 tarihi itibarıyla, kart çıkaran kuruluşlarca ya da varlık yönetim şirketlerince, kendisine ödeme için ihtar çekilmiş veya haklarında icra takibi başlatılmış ya...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/555 esas 2021/24 karar sayılı ilamı ile senedin kambiyo vasfında olmadığı ve bu nedenle de iptaline karar verildiğini, mahkeme ilamının 17/02/2021 tarihinde kesinleştiğini, karşı tarafın mahkemece de kambiyo vasfında olmadığı ortaya konan senedi icra takibine koyarak kötüniyetli hareket ettiğini, bununla birlikte icra takibi tarihinde ödeme emrinde herhangi şekilde hangi oranda faiz uygulandığının yazmadığını, ayrıca icra takibine konulan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bunun yanında takibin asıl ve ferilerine de itiraz ettiklerini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 19. İcra Müdürlüğü'nün 2022/501 Esas sayılı dosyasında takibin iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile 05/12/2017 tarihinde 37.254,61 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 38.697,82 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya 08/12/2017 tarihinde usulen tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal itiraz süresi içinde 15/12/2017 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğunu, davacıya hiçbir borcunun olmadığına ilişkin usul ve esas yönünden borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/207 KARAR NO : 2022/2312 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDANYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2021 NUMARASI : 2021/121 ESAS 2021/149 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı kurum tarafından müvekkil aleyhine Mudanya İcra müdürlüğünün 2021/406 E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatılan icra takibine müvekkili tarafından 08/06/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi hazırlanmış ve başlığın sehven "Bursa 18....
Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Süresi içinde ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur (İİK mad. 66). İtiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacaklının itirazı ya mahkemede iptal ettirmesi (İİK mad. 67) veya İcra Hakimliği'nde kaldırtması (İİK mad. 68-68 a) gerekir. Somut olayda, ilamsız takibe ilişkin ödeme emri borçluya 06.04.2009 günü tebliğ edilmiş olup, borçlu yedi günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 14.04.2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden, takip kesinleşmiştir....
inkar tazminatından sorumlu tutulamayacağını, ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine müvekkilinin itirazının haklı olduğunu belirterek söz konusu davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2018/34056 Esas sayılı dosyasına borca itirazını yinelendiğini ancak 20/11/2019 tarihli karar tensip tutanağıyla takibin devamına karar verildiğini, bu karar müvekkil tarafından haricen öğrenildiğini, birinci ve ikinci borca itiraz dilekçelerinin usulüne uygun incelenmediğini, usulüne uygun araştırma yapılmadığını, bunun neticesinde gerekli işlemler yapılmadığını müvekkil tarafından sürüncemede bırakıldığını, yapılan icra takibine konu borç 10/07/2018 saat 10:10 T1 GIDA VE TİC. LTD....