İİK'nın 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumlu olur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar, genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz (Yargıtay 12.HD 2020/5295 E, 2021/845 K). Takip dayanağı çekteki imzaya itiraz edilmesi halinde de itirazın icra müdürlüğüne yapılması zorunludur (Yargıtay 12.HD 2015/33220 E, 2016/8285 K)....
İcra Müdürlüğünün 2019/11122 Takip sayılı dosyasında borçlu tarafça icra takibine asıl alacağa tüm ferileri ile birlikte itiraz edildiği, Tekirdağ 2 İcra Dairesi'nin 21/01/2020 tarihli kararına göre yapılan itirazın her ne kadar süresinde olduğu görünse de dosyada memur veya müdür görüldü kaşesi olmadığı, itiraz için vekalet ücretinin yatırılmadığı sebebi ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. Bu durumda ortada hukuken geçerli bir itiraz bulunmamakla açılan itirazın iptali davasının reddine " dair karar verilmiştir. Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir. Kararın dairemiz görev alanına girdiği, kararın istinafa tabi bir karar olduğu, istinaf incelemesinin yapılabilmesi için davaya esas olan Tekirdağ 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/11122 Esas sayılı dosyasının dosya içerisine alınmadığı gibi uyap sistemi üzerinden de incelemesinin yapılamadığı, karar verebilmek için icra dosyasının ya da dosya örneğinin mutlak suretle incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır....
İİK'nun 264/2 hükmüne göre; "İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır." İİK'nun 264/4 hükmüne göre; "Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir."...
(HMK 115/2) Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Uyuşmazlığın, davalı tarafa ait olduğu iddia edilen araçların otoyoldan cezalı geçtiği, geçişler sonrası otoyol geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı cezai şart alacağının ödenmemesine dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali talebinden kaynaklandığı, davaya konu icra takibinde ödeme emrinin davalıya 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan tarafça 7 günlük itiraz süresinden sonra 19/10/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiği ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinin anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için İİK'nın 61/1, 62/1 ve 66/1 maddeleri uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmuş olması şarttır....
nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde, duran takibin devamını sağlayabilmek için alacaklı, İİK'nun 68. maddesine göre itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi, İİK'nun 67. maddesi uyarınca genel mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Yine İİK 62/4 fıkrası gereği borcun bir kısmına itiraz edene borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerektiği aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda, Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2018/13279 Esas sayılı takip dosyasında davacı - alacaklı tarafından dava dışı borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı - borçluların süresi içerisinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü’nün 2014/10968 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 27/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 05/09/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce tebligat dönünceye kadar takibin geçici olarak durdurulmasına, tebligatın dönmesi halinde itiraz süresinde ise takibin kesin olarak durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, İzmir 5....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1039 E saydı dosyası ile Tasarrufun İptali davası açtığını beyan ettiğini, tasarrufun iptali davasmda İİK 277/1 maddesi gereği aciz vesikasının dava şartı olduğunu, buna göre borca bataklığın sabit olduğunu, ancak iş bu dava konusunun icra takibin haciz tehdidi devam ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/4556 E sayılı dosyasına İİK68/4 M kapsamında terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunmak üzere mühlet verilmesine, icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı Rahim Fındık cevap dilekçesinde özetle; davacılarca ikame edilen Konya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/4556 E.sayılı dosyasına İİK md 68/4 maddesi kapsamında Terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunulmak üzere mühlet verilmesi talebinin usulen hatalı olduğunu, İİK 68....
Borçlunun herhangi bir gider yatırmadığı hâlde borca itiraz dilekçesinin resen icra dairesince alacaklıya tebliğ edildiği şikâyeti bakımından: Her ne kadar icra dosyasında borçlu tarafından sunulan borca itiraz dilekçesi, borçlunun herhangi bir avans yatırmamasına karşın icra dairesince resen alacaklıya tebliğ edilmiş ise de, bu konunun ayrı bir şikâyet konusu yapılarak icra mahkemesi önüne getirilmesinde bu aşamada herhangi bir hukuki yarar bulunmadığı, bu olgunun ancak itirazın iptali veya kaldırılması davası açılması ve davalı borçlu tarafından davanın süresinde açılmadığı savunmasında bulunması durumunda davaya bakan mahkemece değerlendirilebileceği bu aşamada ilgili şikâyet bakımından hukuki yarar yokluğundan ret kararı verilmiştir. Davacı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. İİK'nun 169/a maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından çek bankaya ibraz edildikten sonra ve karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra kaybedilmesin üzerine İstanbul 7 ATM'de çek iptali davacı açıldığını, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesinin ardından çek keşidecisi ve müvekkilden önce ciranta olan kişilere karşı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine haciz talebinde bulunduklarını, müdürlükçe 29/07/2019 tarihli karar ile borçlu Mustafa Gök'ün borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenle taleplerinin reddine karar verildiğini, halbuki itiraz dilekçesinde İstanbul 7 ATM'nin çek iptali kararına itiraz edildiğini, fakat dilekçenin sehven icra müdürlüğüne sunulduğu, dilekçenin itiraz mahiyetinde olmadığı, borçlunun neye itiraz ettiği anlaşılamadığı, bu nedenle itiraz dilekçesi olarak kabul edilemeyeceğini belirterek...