Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Torbalı İcra Hukuk Mahkemesi’nce, davacı vekili her ne kadar haciz işlemini yerine getiren talimat icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesinden icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olsa da asıl olarak İstanbul 35. İcra Müdürlüğü'nün 2020711522 Esas ve 2020/11523 Esas sayılı dosyalarında yapmış oldukları itirazların İcra Müdürlüğü’nce nazara alınmaksızın ve takibin durdurulmasına ilişkin bir karar verilemeksizin taşınır malların haciz ve muhafazası için Torbalı İcra Müdürlüğü'ne talimat yazıldığı ve haciz işlemlerinin gerçekleştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 28.İcra Hukuk Mahkemesi’nce, şikayete konu edilen haczedilen menkul mallar ile ilgili haciz işlemi talimat icra dairesi olan Torbalı İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 79/2. maddesi uyarınca haczolunacak mallar başka yerde ise icra müdürü haczin yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine yazacağı talimat ile sağlar....

    Somut davada, davacı tarafından icra müdürlüğü işlemini şikayet için dava açılmış ise de; ortada şikayet konusu yapılabilecek bir icra müdürlüğü işleminin bulunmadığı, not kısmı ile yapılan açıklamanın hukuki sonuç doğuran bir işlem olmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğu bu nedenle mahkemece şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de; sonuçta istem reddedildiğinden davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlu şirket icra mahkemesine yaptığı başvuruda; iflas erteleme davasında verilen 11.12.2013 tarihli tedbir kararı nedeniyle tedbir tarihinden sonra konulan tüm ihtiyati hacizlerin, hacizlerin ve blokelerin kaldırılmasını icra müdürlüğünden talep etmelerine rağmen taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek memur işlemini şikayet ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile 11.12.2013 tarihinden sonra konulan ihtiyati hacizlerde dahil tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/232 KARAR NO : 2020/2169 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/511 ESAS, 2020/3 KARAR DAVA KONUSU : MEMUR İŞLEMİNİ ŞİKAYET KARAR : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/511 Esas, 2020/3 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aydın İcra Müdürlüğünün 2017/16040 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine yapılan takipte yapılan ihalenin kesinleşmesi üzerine 696 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11....

      alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yana kullanmış olması sebebiyle 2019/122598 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan sonraki takibin iptali gerektiğini, ilk yapılan icra takibinden açıkça feragat edilmedikçe yeni bir takip yapılamayacağının İİK'nun emredici bir hükmü olduğunu, yapılan ilk icra takibinde alacaklı tarafından, açıkça feragat beyanında bulunulmaması, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yeniden takip yapılması ve usulsüz ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sonraki icra takibi mükerrer olduğundan memur işlemini şikayet ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2018/6535 Esas sayılı dosyası alacağı üzerine Muğla 1. İcra Müdürlüğünün 2018/8206 Esas sayılı dosyasından yazılan yazı gereğince haciz konulduğu, davacı tarafça maddi ve manevi tazminat alacağının haczine ilişkin memur işleminin iptalinin talep edildiği, yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince; Muğla 1. İcra Müdürlüğünün 2018/8206 Esas sayılı takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması ve memur işleminin iptaline yönelik şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Muğla İcra Hukuk Mahkeme'lerine ait olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, şikayete ilişkin dava yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın HMK'nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2023 NUMARASI : 2022/476 2023/72 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Bursa 11....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2020/73 ESAS 2020/90 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 4.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 12/02/2020 tarih, 2020/73 Esas 2020/90 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı 3.kişi T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtiyati haciz kararına (2020/45 D.İş 2020/45 K.) istinaden alacaklı tarafından DADAŞLAR-1 gemisi üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, geminin 1/2 paylı diğer donatanı olması ve gemi üzerine konulan ihtiyati haciz sebebiyle menfaati ihlal edilen üçüncü şahıs konumunda olmasından dolayı hukuki yararı bulunması sebebiyle icra memur muamelesini süresi içerisinde şikayet ettiklerini, şikayetin kamu düzeninden kaynaklandığı ve kanuna açıkça aykırılık teşkil etmesi, ayrıca borçlunun takip tarihi itibariyle ölmüş olmasından dolayı şikayetin süreye tabi olmadığını, borçlu Namet Yılmaz'ın...

      Aile Mahkemesinin hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de kurmadığını, icra müdürü haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olduğunu, dolayısıyla icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığını, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağını, tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması isteminin 3. kişinin İcra Hukuk Mahkemesinde yapmış olduğu memur işlemini şikayet ile değil, genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceğini belirterek şikayetin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin şikayetçi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 10....

      Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi; icra dairesi dahi tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece kendiliğinden tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu dikkate alamaz." (12. HD 2015/30937 E-2016/8775 K) Şikayetçi-Borçlu öğrenme tarihini 20.09.2017 olarak beyan etmiş ancak Mahkememize 13.10.2017 tarihinde şikayet yoluna gelmiştir. Usulsüz tebligat şikayeti süresinde olmadığından yerinde değildir. Yine İcra Dairesinin 02.10.2017 tarihli kararı yukarıda aktarılan Yargıtay 12 HD görüşlü karşısında isabetli olup İcra Dairesine merciden alınmış usulsüz tebligatın iptaline dair karar sunulmadığından İcra Dairesinin tebliğ işlemini iptal etmesi mümkün değildir....

      UYAP Entegrasyonu