ın icra takibine kefaletinin geçersiz olduğu ileri sürerek 13.02.2020 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunduğunu, Samsun İcra Dairesi'nin 2020/10700 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli vaki itiraz sebebi ile alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı tarafından hakkında....İcra Müdürlüğü'nün 2009/22792 Esas sayılı dosyasında çek nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik olarak 2.250 TL ödeme yaptığını, takip dayanağı çek üzerinde yaptığı inceleme sonucunda keşideci imzasının kendisine ait olmadığını fark etmesi üzerine bu davayı açtığını iddia ederek, takibe konu olan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile borçlu olmaksızın ödediği 2.250 TL'nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temlik alan vekili davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, müvekkili aleyhine davalı tarafından Siirt İcra Müdürlüğü'nün 2007/817 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığını, takibe konu bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek Siirt İcra Müdürlüğü'nün 2007/817 E. sayılı dosyası ile yapılan takipten borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine alacağın %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 03/07/2012 tarihli dilekçesi ile Siirt İcra Müdürlüğü'nün 2007/817 E. sayılı dosyasına yatan paranın davalı tarafından tahsil edildiğini ifade ederek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir....
Gıda.Ltd.Şti. arasında 01.04.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinde kendisinin müşterek müteselsil kefil olduğunu, kendisi hakkında sorumlu olmadığı dönemlere ilişkin icra takipleri başlatıldığını, süresinde itiraz edilmediği için icra takiplerinin kesinleştiğini, icra takipleri yönünden borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında icra dosyasına ödeme yapıldığını belirterek ödenen miktarın faiziyle istirdadını istemiştir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir. İcra hukukundaki bu şekli kurallar neticesinde maddi hak bakımından zarara uğrayan borçlu, bu zararlarını takip konusu borcu ödedikten sonra istirdat davasını açarak telafi edebilecektir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Bu dava türü her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de dava konusu itibariyle icra hukukuna değil maddi hukuka ilişkindir. Zira icra hukukunda kural olarak maddi gerçeklik bakımından alacaklının talebinde gerçekten haklı olup olmadığının tespiti için bir inceleme yapılmaz; aleyhine başlayan takibin kesinleşmesiyle, maddi hukuka aykırı bir durum gerçekleşmiş olabilir. İcra hukukundaki bu şekli kurallar neticesinde maddi hak bakımından zarara uğrayan borçlu, bu zararlarını takip konusu borcu ödedikten sonra istirdat davasını açarak telafi edebilecektir....
Yani bu halde menfi tespit davasına kısmi tespit davası ve kısmi istirdat davası olarak devam edilir. Davacı borçlu, davalı alacaklının temerrüt faizi ve icra takibinde ödemiş olduğu icra harç ve giderlerini (m.138/2,3) ödemeye de mahkum edilmesini istemiş ise, davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde, mahkemece davalı alacaklıyı, borçlunun icra takibinde ödemiş olduğu paradan başka (ödeme tarihinden itibaren) temerrüt faizi ve icra harç ve giderlerini de (davacı borçluya) ödemeye mahkum eder. (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 193- 195). (Yargıtay 3. HD.'...
İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasına 12.08.2011 tarihinde davalı vekili tarafından mezkur paranın icra veznesinde tamamen aldığına dair reddiyat makbuzu konulduğu anlaşılmaktadır. İİK.’nun 72/6 maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, istirdat davası olarak devam edilir.” düzenlemesi karşısında, mahkemece, ödenen bu bedelin tespiti ile anılan yasa hükmü gereğince ödenen miktar yönünden istirdata karar verilmesi gerekirken, menfi tespit kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 07/02/2014 NUMARASI : 2014/47-2014/17 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, istirdada konu alacağın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir....
İcra Müdürlüğünün.... Esas Sayılı dosyası ile müvekkileri aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, dava dışı şirketin borçlu olarak gösterilmediğini ve dava dışı şirket tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, yine düzenlenen bononunda müvekkilleri aleyhine aynı icra müdürlüğünün.... Esas Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkillerince ödemeler yapıldığını ancak icra takip işlemlerine ödeme yapılmamış gibi devam edildiğini, müvekkillerinin her iki icra dosyası üzerinden haciz baskısı altına alındığını, bu nedenlerle müvekkilleri tarafından borç miktarından fazla olarak ödenen ve mahkemece yapılacak inceleme ve alınacak rapor ile kesin olarak belirlenecek bedellere ilişkin istirdat talebi ve davası açmak ve fazlaya ilişkin diğer talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile müvekkillerinin davalı bankaya Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün .......