Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 150/ı maddesi uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde, ipotek yükümlüsü borçluya hesap kat ihtarının usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle icra emrinin iptali ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emri ile kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Karşıyaka 4....

İcra Müdürlüğü 2021/9541 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/alacaklı yanın kendi eli ürünü olarak UYAP portal üzerinden başlatılan icra takibi ilama aykırı olup icra emrinin iptali ile icra takibi alacak kalemleri ile faiz oranlarının düzeltilmesi gerektiğini, takip talebinin ilama aykırı olarak düzenlenmesi ve imza altına alınması salt memur muamelesi ile ilgisi olmayıp bu eylem yalnızca davalı/alacaklı yanca gerçekleştirilebileceğini, taraf işleminden kaynaklanan eylemler dolayısıyla salt memur muamelesinden kaynaklandığı gerekçesi ile karşı vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderini davacı taraf üzerinde bırakılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı yanın ilama aykırı olarak düzenlediği takip talebine uyularak icra müdürlüğü tarafından icra emri hazırlandığını ve gönderildiğini, ilama aykırı olarak yapılan takip talebine bağlı olarak gönderilen icra emrinin takip talebinde ilk derece mahkemesi kararınca yapılan düzenlemeler neticesinde...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin açılması esnasında davacı-borçlu şirketin mersis numarasının girilmesinin zorunlu olduğunu, bu veriler girilmeden borçlu eklenmesinin mümkün olmadığını, vergi numarası girildiğinde uyap sisteminde şirketin eski unvanının çıktığını, şirketinin isminin düzeltilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, icra takibinin açılması ile birlikte aynı gün icra müdürlüğüne talep gönderildiğini ve davacı borçlu şirketin unvanının değiştiğine dair Ticaret Sicil Gazetesi örneği de eklenerek UYAP kaydının düzeltilmesi, ödeme emrinin yeni unvana göre hazırlanarak tebliğe çıkarılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğü tarafından taleplerinin kabul edildiğini ve bu yönde karar oluşturulduğunu ancak icra müdürlüğünce eski unvan ile ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, icra takibinin zorunlu olarak eski unvan ile başlatılmışsa da ödeme emri borçlunun halen faal olduğu ticaret siciline kayıtlı adresine tebliğe çıkarıldığını, müvekkilinin kötü niyetle takibin...

İcra Müdürlüğü’nün 2014/14456 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekili tarafından ipotekli taşınmaz maliki hakkında, kat ihtarı gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, talep üzerine icra müdürlüğünce bu takibin asıl kredi borçlusu hakkında başlatılan . İcra Müdürlüğü'nün 2011/8798 Esas sayılı takiple birleştirildiği görülmektedir. Alacaklı tarafından krediyi kullanan borçlu 'a tebliğ edilen Mahmudiye Noterliği'nin 03.11.2011 tarih ve 1292 yevmiye nolu ihtarnamesinde, alacak miktarının 23.450 TL olduğu belirtilerek ödeme gününe kadar %21.06 faiz ve bsmv istendiği, ihtarnamenin kredi kullanan borçluya 05.11.2011 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra takibi alacaklı tarafından İİK 150/ı maddesi uyarınca yapıldığına göre takibin ve icra emrinin anılan ihtarnameye uygun olması gerekir....

    İcra Dairesinin 2021/5457 sayılı icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/799 ESAS - 2021/1512 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2020/16568 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkili şirkete usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin Amsterdam/Hollanda olarak yazıldığını, ancak tebligatın Akmerkez'e tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğine aykırı olduğunu ileri sürerek, icra takibinin durdurulmasına, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2348 KARAR NO : 2022/745 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜMÜŞHANE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2021 NUMARASI : 2021/66- 2021/96 E.K. DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini, takipten önce yapılan ödemelerin mahsup edilmediğini ileri sürerek icra emrinin düzeltilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı cevap sunmamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının 04/09/2020 tarihinde icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, ödeme emrinin 19/08/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının ödeme emri usulsüz tebliğ edildiği, takipten 03/09/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu görülmüş olup, her ne kadar davacı taraf usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş ise de; usulsüz tebligata yönelik şikayetin takipte davacının haberdar olduğunu iddia ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra hukuk mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerektiği, 03/09/2020 tarihinde takipten haberdar olduğunu beyan eden davacının 7 günlük süre geçtikten sonra 09/10/2020 tarihinde şikayette bulunduğu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahisle...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takipten 01/09/2021 tarihinde haberdar olduğundan bahisle 02/09/2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21.maddeye uygun olarak ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun isminin tebliğ mazbatasına "Yavuz Bey" olarak yazıldığı, beyanı alınan ve haber verilen komşunun açık kimliğinin yazılı olmadığı, davacı takip borçlusunun beyan ettiği tarih olan 01/09/2021 tarihinden önce takipten haberdar olduğu da ispatlanamadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Borçlunun kimliği ödeme emrinin esaslı unsurlarından olup, takip talebinde yazılı olan borçludan başka bir kişinin borçlu olarak gösterildiği ödeme emri hukuki sonuç doğurmaz. İİK.nun 60.maddesine uygun olarak doldurulmayan ödeme emrine dayanılarak tahliye istenmesi halinde istemin reddine karar vermek gerekir. Olayımıza gelince; davacı alacaklının 31.05.2011 tarihinde başlatmış olduğu icra takip talebinin borçluları kiracı ... ve kefil ... olduğu halde yasa gereği bu takip talebine uygun düzenlenmesi gereken ödeme emrinde kiracı borçlu yerine borçlu olarak ...'in gösterildiği, kiralananın adresine çıkartılan bu ödeme emrinin kiracı borçlu ... imzasına tebliğ edildiği görülmektedir. Yukarıda yasal dayanakları açıklandığı üzere borçlunun kimliğinin ödeme emrinde takip talebine uygun ve doğru olarak gösterilmesi ödeme emrinin esaslı unsurlarındandır....

      UYAP Entegrasyonu