DAVA Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılmış bulunan takipte, takip konusu menkuller üzerindeki rehnin, ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere tanzim edilmiş olduğunu, bu nedenle, söz konusu teminat rehnine dayanılarak, örnek 44 no’lu icra emrinin gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin mağduriyetine mahal verilmemesi açısından dava neticeleninceye kadar mevcut takibin teminatsız olarak durdurulmasına, icra takibinin ve buna bağlı olarak icra emrinin iptaline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Bilirkişi raporunda, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağı nete döştürülerek 24.810,25 TL ve faizinin de 3.421,85 TL olarak bulunmasına rağmen, mahkemece, bu miktar ve faizi ile ilgili hüküm kurulmadığı, sadece 7.103,71 TL kıdem tazminatının nete çevrilerek elde edilen 7.049,79 TL ve 62,27 TL faizi üzerinden icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağının nete çevrilmesi sonucu bulunan 24.810,25 TL asıl alacak ve faizinin de 3.421,85 TL olarak icra emrinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece 7.103,71 TL brüt kıdem tazminatının nete çevrilen 7.049,79 TL ve faizi 62,27 TL üzerinden icra emrinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/41646 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra işlemleri için İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlatıldığını, İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğinin kesinleşmesi üzerine ilgili icra dosyasının yetkili merci olarak gözüken Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini, davacıya 17/07/2019 tarihinde ödeme emrinin usul ve yasaya uygun bir şekilde tebliğ edilmesine karşın davacı tarafından 11 ay geçtikten sonra haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın ikame edildiğini, borçlu aleyhine Kocaeli 4....
İlk Derece Mahkemesince tebliğin usulsüzlüğü nedeni ile ödeme emrinin 28.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Dava dilekçesi ve icra takip dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacı/borçlunun aracına fiilen 25.02.2020 tarihinde el konulduğu ve takipten bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmıştır. Buna göre İlk Derece Mahkemesince ödeme emrinin 25.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, tebliğ tarihinin 28.02.2020 olarak belirlenmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi’ nin kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin yetki itirazının kabulüne, ödeme emrinin iptaline, borçlu vekilinin tercihi doğrultusunda borçlunun ikametgahının ve muhatap bankanın bulunduğu, Çorlu İcra Dairelerinin yetkili olduğuna, karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı vekilinin YETKİ İTİRAZININ KABULÜ ile, İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2019/7040 sayılı takip dosyasında borçlu T5 gönderilen ödeme emrinin İPTALİNE, karar kesinleştiğinde talep halinde takip dosyasının yetkili Çorlu İcra Dairelerine GÖNDERİLMESİNE" karar verildiği görülmüştür....
O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......
Davalı vekili, iflas ödeme emrinin tebliği işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine şikayette bulunmuş, İcra Mahkemesince şikayetin reddine ilişkin karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14/07/2008 tarih ve 12510/15034 sayılı kararla bozulmuştur. Şikayetin kabulü ile ödeme emrinin ıttıla tarihlerinin düzeltilmesi halinde iflas davasından önce borçluya tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından iflas davası dinlenemez. Mahkemece iflas ödeme emri ile ilgili şikayetin sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2835 KARAR NO : 2021/887 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2019/217 ESAS 2019/671 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Hatay İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/217 Esas 2019/671 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesi'nin 2019/8620 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinde alacaklı vekilinin adresinin yer almadığını ve faize faiz talep edildiğini beyan etmiş, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
-TL'si 25/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle" kısmının başına "ihbar tazminatı alacağı" ibaresinin eklenmesini, bu talebin icra emri ile birlikte borçlu vekiline tebliğini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin kabul edildiği, ancak icra emrinin düzeltilmesi istenilen tutarlar dikkate alınmaksızın takip talebine göre alacak miktarı 48.705,59- TL olarak düzenlendiği, tebliğ mazbatasına düşülen meşruhattan anlaşıldığı üzere alacaklı vekilinin düzeltme talep dilekçesi icra emrine eklenmeden borçluya icra emri ve takip dayanağı ilamın tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı idare tarafından işbu şikayetin yapıldığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalarda alacaklının düzeltim dilekçesinde yazılı tutarlar gözetilmek suretiyle takipte fazla talep bulunmadığının belirtilmesi üzerine mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verildiği, dosyada alacaklının 10.07.2020 tarihli düzeltim dilekçesine göre düzenlenmiş bir icra emrinin bulunmadığı, icra müdürlüğünce alacaklının...
GEREKÇE: Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusu icra emrinin düzeltilmesi talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. TBK.nun 102. maddesine göre;”... Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” Somut olayda; şikayete konu icra emrine dayanak Mersin 2....