Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak icra emrinde davacı talep edilen tüm alacaklardan sorumlu olarak gösterilmiş ve talep edilen tüm alacak miktarı davacıdan da talep edilmiştir. Bu hali ile icra emri dayanak ilama aykırı olup bu aykırılık icra emrinin düzeltilmesi ile giderilebilecek bir aykırılık olduğundan icra emrinin iptalini gerektirmez. O halde mahkemece; davacının sorumlu olduğu miktarlar açıkça gösterilmek sureti ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2898 KARAR NO : 2023/1189 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DÖRTYOL İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/174 2021/163 DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Dörtyol İcra İcra Hukuk Mahkemesi'nin 14.09.2021 tarih 2020/174 esas 2021/163 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının İş Bankasının alacağını temlik alarak Dörtyol icra Müdürlüğünün 2020/926 E sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yaptığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun müvekkilinin azledilen eski vekili tarafından şirket adına açılan e-tebligat adresine gönderilerek tebliğ edildiğini, azledilen vekil ile alacaklı vekilinin aynı ofiste birlikte çalıştıklarını...

İcra Müdürlüğünün 2010/24690 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekilinin 05/03/2021 tarihli şikayet dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 26/02/2021 olarak düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, takibe konu icra dosyasının incelenmesinde davacının nüfusta kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın adresten taşındığından bahisle bila tebliğ dönmesi üzerine icra müdürlüğünce yapılan sorgulama sonucu nüfus müdürlüğüne kayıtlı adresine ödeme emrinin TK 35.maddeye göre 29/12/2010 tarihinde tebliğ edildiği, yine icra dosyasının incelenmesinde davacı takip borçlusuna 18/04/2011 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmüştür....

Davalı borçlunun dava konusu icra takibiyle ilgili ödeme emrinin tebliğinden önce hakkındaki takibi öğrenip itiraz ettiği, ancak itiraz dilekçesinde icra dosyasının numarasında hata yapıldığından dilekçenin dosyasına konulmadığı, ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra bu konudaki maddi hatanın düzeltilmesi hakkında dilekçe verilerek, daha önce verilmiş olan itiraz dilekçesinin dosyasına girmesinin sağlandığı anlaşıldığından itirazın süresinde olduğunun kabulüyle işin esasına girilerek, deliller toplandıktan sonra birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı yanın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durum icra emrinin iptalini gerektirir bir husustur. Bu sebeple icra dosyası içerisinde bulunan ihtarnamenin tebliğ şerhi incelendiğinde borçluya çıkarılan ihtarnamenin "Muhatap çalışanı Mahmut çiftçi imzasına tebliğ edildi" şerhiyle bırakıldığı bu haliyle yapılan tebligatın tüzel kişinin temsilcisinin o an adreste bulunup bulunmadığı araştırması yapılmadığından usulsüz kabul edilmiş bu sebeple icra emrinin iptaline dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Mahkememizce icra emrinin iptaline karar verildiğinden davacının sair itirazlarında hukuki yararı kalmadığından inceleme konusu yapılmamıştır" şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    Adı geçen faizin başlangıç tarihini açıklamamış ise de takip talepnamesinde dayanak ilamın tarih ve nosu yazılmış ve ilamın örneği de talepname ekinde icra dairesine sunulmuştur.Faizin ilamda hüküm altına alınan tarihlerden başlayacağı tartışmasızdır. İşlemiş faizin miktarı, %23,25 ve değişen oranlarda bir yıla kadar vadeli kamu bankalarınca fiilen uygulanan azami mevduat faiz oranları ve değişen oranlarda adi kanuni faiz talep edildiği hususu yazılıdır. Takip talebinde ve icra emrinde faizin başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması icra emrinin iptalini gerektirmez. Öte yandan, mahkemece takipte talep edilen faiz oranının veya işlemiş faizinin fazla olduğunun tesbit edilmesi halinde, icra emrinin düzeltilmesi gerekip, icra emrinin tamamen iptali mümkün değildir. Kararın uygulanması gereken kısmı hükmün fıkrasıdır. İcra takibine konu İş Mahkemesi ilamında belirtildiği şekilde alacaklar yönünden faize itiraz yöntemince incelenmelidir....

    DAVA Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde; alacaklı tarafından başlatılmış bulunan takipte, takip konusu menkuller üzerindeki rehnin, ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere tanzim edilmiş olduğunu, bu nedenle, söz konusu teminat rehnine dayanılarak, örnek 44 no’lu icra emrinin gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin mağduriyetine mahal verilmemesi açısından dava neticeleninceye kadar mevcut takibin teminatsız olarak durdurulmasına, icra takibinin ve buna bağlı olarak icra emrinin iptaline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

      Bilirkişi raporunda, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağı nete döştürülerek 24.810,25 TL ve faizinin de 3.421,85 TL olarak bulunmasına rağmen, mahkemece, bu miktar ve faizi ile ilgili hüküm kurulmadığı, sadece 7.103,71 TL kıdem tazminatının nete çevrilerek elde edilen 7.049,79 TL ve 62,27 TL faizi üzerinden icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağının nete çevrilmesi sonucu bulunan 24.810,25 TL asıl alacak ve faizinin de 3.421,85 TL olarak icra emrinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece 7.103,71 TL brüt kıdem tazminatının nete çevrilen 7.049,79 TL ve faizi 62,27 TL üzerinden icra emrinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2020/41646 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra işlemleri için İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nde icra takibi başlatıldığını, İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğinin kesinleşmesi üzerine ilgili icra dosyasının yetkili merci olarak gözüken Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü'ne gönderildiğini, davacıya 17/07/2019 tarihinde ödeme emrinin usul ve yasaya uygun bir şekilde tebliğ edilmesine karşın davacı tarafından 11 ay geçtikten sonra haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın ikame edildiğini, borçlu aleyhine Kocaeli 4....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/535 ESAS 2019/681 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/11/2019 tarih 2019/535 esas 2019/681 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 3. İcra Dairesinin 2019/6410 E sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında takip yapıldığının ve ödeme emri tebliğ edilmek istendiğinin müvekkili tarafından 22/08/2019 tarihinde öğrenildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 22/08/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu