Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; mahkemenin icra emrinin iptaline dair gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan; borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesi ekinde bir örneği sunulan ve iptali istenen icra emrinin 29/07/2019 tarihli icra emri olduğu, ilk derece mahkemesinin gerekçe kısmı incelendiğinde; 29/07/2019 tarihli icra emrinin inceme konusu yapıldığı, icra müdürlüğü dosyasına bakıldığında da alacaklı vekilinin 18/07/2019 tarihli talebi doğrultusunda 29/07/2019 tarihli icra emrinin borçlu vekiline tebliğe gönderildiği, icra müdürlüğünce, 18/07/2019 tarihli herhangi bir icra emrinin düzenlenmediği, buna rağmen hüküm kısmında 18/07/2019 tarihli icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra yoluyla takipte borçlu vekili, sair şikayetinin yanısıra takibe dayanak ilamda vekil olarak bulunmalarına rağmen icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiğini ileri sürerek, icra emrinin ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; borçlunun takip dayanağı kararda kendisini vekille temsil ettirdiği gerekçesiyle borçlu asile gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

      Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde ödeme emrinin iptaline ilişkin icra mahkemesi kararının Yargıtay 12.Hukuk Dairesi tarafından 26.01.2010 tarihinde onandığı alacaklı banka vekilinin yeni bir ödeme emri gönderdiği, kredi sözleşmesinin kefili olan davalı ...’nın yeni ödeme emrini 21.12.2009 tarihinde tebellüğ ettiği, itirazın iptali davasının 19.10.2009 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile itirazın iptali davası açıldıktan sonra ödeme emrinin davalının şikayeti üzerine icra mahkemesince iptal edilmesi halinde itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı gerekçeleri ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince de davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, itirazın iptaline konu icra takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya 01.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın ise yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 10.12.2010 tarihinde yapıldığı, bu haliyle duran bir takibin olmadığı gerekçesiyle koşulları oluşmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, araç satış sözleşmesine dayalı bakiye satış bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/11017E sayılı takibine müstenit icra emrinin, istemin özünü teşkil eden "çocuk teslimi" talebine müteallik Örnek-3 basılı kağıdı yerine Örnek 4- 5 basılı kağıdı kullanılarak müvekkiline tebliğ edildiğinin tartışmasız olduğunu, yanlış basılı kağıt kullanılması halinin takibin iptalini gerektirdiğini, dava dilekçelerinin sonuç ve istem kısmında da takibin ve icra emrinin iptalini talep etmelerine rağmen bidayet makamı takibin değil sadece icra emrinin iptali yönünde hüküm kurduğunu, takibin değil sadece icra emrinin iptali yönünde hüküm kurulmasının kabule şayan bir tarafı olmadığının izahtan vareste olduğunu, bu nedenlerle talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; HMK’nun 350. maddesinin 2. fıkrasına göre kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, icra takip dosyasında davacı hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2020/11230 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında kira alacağının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin davacı - borçluya 16/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet niteliğindeki davanın ise 23/09/2021 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; davalı alacaklı tarafından takip talebinde tahliye isteminde bulunulmadığı, kefile örnek 7 ödeme emrinin gönderilmesi gerektiği, buna rağmen kendilerine örnek 13 ödeme emrinin gönderildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali talebinde bulunulduğu, İİK'nun 58/5. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca takip talebinde takip yollarından hangisinin seçildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir....

          Yine icra dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde şikayete konu borçlular vekiline tebliğe çıkartılan 10/07/2020 tarihli icra emrinden sonra icra müdürlüğünce ilama ve takip talebine uygun olarak 14/07/2020 tarihinde yeni bir icra emri düzenlendiği, şikayet tarihi itibarı ile 14/07/2020 tarihi itibarı ile icra emrinin takip borçluları vekiline tebliğ edilmediği, icra dosyası içerisinde düzenlenmiş iki ayrı icra emri mevcut olup, her ne kadar ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş ise de; şikayet dilekçesinde açıkça 10/07/2020 tarihli icra emrinin iptali talep edildiğinden, iptali istenen icra emrinden sonra düzenlenen icra emri de borçlular vekiline tebliğ edilmediğinden, ilama aykırı olarak düzenlenen 10/07/2020 tarihli ilk icra emrinin iptali istemi yasaya uygun olup, bu nedenle davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile 10/07/2020 tarihinde düzenlenen icra emrinin iptaline, şikayetin konusu ve...

          DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takip dayanağı belge asıllarının icra müdürlüğüne sunulmadığı gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verildiğini, sonradan eksikliğin giderilemeyeceğini, icra emri değil ödeme emri gönderilmesi gerektiğini beyan ederek yeniden gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; icra emrinin mahkeme tarafından iptal edilmesi üzerine takibe dayanak evrak asıllarının icra müdürlüğüne sunulduğu ve yeniden icra emrinin gönderildiğin, borçluya gönderilen icra emrinin hukuka ve usule uygun olduğunu, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            İcra dairesinin ... esas sayılı dosyasında ödeme emrinin düzenlendiği, bu ödeme emrinin ise doğrudan yabancı para birimi kullanılmaksızın TL değer üzerinden düzenlendiği, ödeme emrinin takip talebi ile uygun olmadığı, itirazın iptali davasının ise takip talebinde ve ilk ödeme emrinde belirtilen EURO değer üzerinden açıldığı anlaşılmakla, itirazın iptali davasında usule uygun yapılmış bir takibin bulunmasının özel dava şartı olduğu, iş bu dosya kapsamında usule uygun yapılmış bir icra takibi olmadığı, bu nedenle dava şartı gerçekleşmediğinden açılan davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan itirazın iptali davasında usule uygun yapılmış icra takibinin bulunmadığı değerlendirilerek açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 664,87....

              Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. İcra emrinin tebliği üzerine İİK'nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK'nun 581. ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu