İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. Anılan hüküm gereğince, itfa veya imhal iddiası; yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde, icra geri bırakılır. Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 33/1. maddesine dayalı icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, örnek 4-5 numaralı icra emrinin borçlu vekiline 30.09.2015 tarihinde tebliği üzerine borçlu vekilinin 07.10.2015 tarihinde, takibe konu borç hakkında kısmi itfa itirazında bulunduğu, dolayısıyla borçlunun İİK'nun 33/1. maddesi hükmüne göre yasal yedi günlük sürede icra mahkemesinde dile getirdiği iddianın, İİK.'...
Mahkemece borçlu ilamda vekille temsil edildiği halde, vekil yerine asile icra emrinin tebliğ edilmesinin yasal düzenlemelere aykırı bulunduğu gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmiş, alacaklı vekilince karar temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11, Avukatlık Kanununun 41 ve HUMK.nun 62-68. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda takip dayanağı ilamda borçlunun vekili ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işleminin adı geçen vekiline yapılması gerekmektedir. Mahkemenin yukarıdaki kuralı açıklayan gerekçesi yasaya uygundur. Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde İcra Mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderildiğinden bahisle, icra emrinin iptal istemi yanında, takibin esası ile ilgili şikayetlerini de ileri sürüldüğünden artık icra emrinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığının kabulü gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, genel kredi sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde, borçluya gönderilen ödeme emrinin şikayete konu edilip ödeme emrinin tebliği işleminin iptali sağlandığı, geçerli bir icra takibinin söz konusu olması için, geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, tekrar talepte bulunmak suretiyle yeni bir ödeme emri çıkartılmadan itirazın iptali davasının açılmasında usul ve yasaya aykırı olduğu, belirterek; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, itirazın iptali davası açılabilmesi için geçerli bir icra takibinin olması ve usulüne uygun ödeme emri düzenlenmesinin davanın ön şartı olduğu, dava konusu icra dosyasında çıkarılan ödeme emrinin iş bu itirazın iptali davası sırasında davalı tarafından Bolu İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda iptaline karar verildiği, bu durumda itirazın iptali davasının açılmasının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Ayrıca ödeme/icra emrinin iptali şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda; borçlunun Aydın 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/172 E. 2021/373 K. sayılı dosyasında takibin iptaline yönelik olarak şikayette bulunduğu, bu dosyada 04/11/2021 tarihli karar ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiğine göre, icra emrinin iptali ile, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme veya icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10119 Esas sayılı dosyasından taleple icra emrinin gönderilmesi suretiyle yapılması gerekirken ayrı bir mükerrer takip yapıldığını, takip dayanağı kararda hükmedilmeyen alacakların hükmedilmiş gibi talep edildiğini belirterek, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinin mükerrer olduğu, icra emrinin ilama uygun olmadığı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali şikayetidir. İzmir 9....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden icra takibine devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....
DAVA Davacılar dava dilekçesinde; 12.08.2020 tarihinde taraflarına icra emri tebliğ edildiğini, taraflarına tahliye emri tebliğ edilmesi gerekirken icra emri tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek icra emrinin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. III....
DAVA Borçlular dava dilekçesinde özetle; aleyhlerine başlatılan ilama dayalı takipte, takip dayanağı olan ilamda yer almamalarına rağmen aleyhlerine gönderilen icra emrinde borçlu olarak gösterilmiş olmalarını şikayet etmekle, anılan 29.07.2021 tarihli icra emrinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadı. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetin kabulü ile takip dosyasında düzenlenen 29.07.2011 tarihli icra emrinin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir. Anılan mahkeme gerekçesinde özetle; şikayete konu icra dosya kapsamında borçluların taraf olduğu ilam bulunmadığı, bu hali ile 29.07.2021 tarihli icra emrinin, icra emrinde dayanak olarak gösterilen ilama aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne hükmedildiği görülmektedir. IV. İSTİNAF A....
Takip konusu borcun takipten sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce ödenmesi borçluyu temerrütten kurtarmakla birlikte itiraz sonucu takip tamamen durmuş olduğundan ve İİK'nın 15/1 nci ve 59/1 nci madde hükümleri gereğince takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden borçlu sorumlu olacağından; davacı alacaklının, takip masrafları, icra giderleri, vekalet ücreti, faiz vb. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı vardır. Buna göre, mahkemece; itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olduğundan, Adalet Bakanlığının yerinde görülmeyen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir." Yargıtay . Hukuk Dairesi'nin ... E ... K sayılı ilamı; "İcra takibine konu 29.270,24 TL tutarındaki asıl alacak miktarının ödeme emrinin tebliğinden önce ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yok ise de davalı hakkında takip başlatılmasına sebep olduğundan takip giderlerinden sorumludur....