nın kefaletinin kanuni şartları ihtiva etmemiş olması sebebiyle hükümsüz olduğu gerekçesi ile ... yönünden icra kefilliği ve kefaletin iptaline, sair itirazlarının husumet yokluğundan reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.’nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.Ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
nolu icra takiplerinin ve ödeme emrinin sadece davacı yönünden iptal edilmesi gerekirken diğer takip borçlularını da kapsayacak şekilde iptaline karar verilmiş olması da isabetsizdir....
Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir. (İİK'nın 41, 16. maddeleri) Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu tür şikayet, niteliği gereği süreye tabi değildir. Davacı borçlu tarafça reddedilen kısım olan yetkili temsilci ile takip başlatılmadığı iddiası ile icra emrinin iptali şikayetine ilişkin olarak karar istinafa konu edilmiştir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2021/14579 Esas sayılı dosyası ile, davalı vakıf yetkilisi olarak Erol Küçüker tarafından davacı borçlu hakkında Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/250 Esas 2013/893 Karar sayılı ilamına dayalı olarak 15/04/2021 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, Aydın 4....
Alacaklı vekilinin 07/05/2019 tarihli dilekçesi ile borçluya ödeme emrinin ve yenileme emrinin tebliğini talep ettiği, bunun üzerine yenileme ve ödeme emrinin borçluya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğünce 16/05/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, bu durumda borçlu, ilk çıkan ödeme emri tebliğinden itibaren süresinde itiraz hakkını kullanamaz ise ikinci kez çıkartılan ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde borca itiraz etme imkânına kavuşacağından yapılan itiraz usulüne uygun olmakla icra müdürlüğünce de takip durdurulduğundan borçlunun 11/06/2007 tarihli tebligatın usulsüz olduğundan bahisle ıttıla tarihinin 10/05/2019 tarihi olarak düzeltilmesini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de: Alacaklı tarafından, genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, 06.11.2015 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı başvurusunun reddedildiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptali ile ıttıla tarihinin 12.11.2015 olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. ... 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/19333 takip sayılı dosyası ile örnek 4-5 icra emri düzenlendiği, davacı borçluya ödeme emrinin 10/08/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından süresi içinde borcun ödendiği iddiası ile icra takibinin iptali ile icra emrinin ilam niteliğinde belgeye dayanmadığından icranın geri bırakılmasına dair talebinin İcra hukuku kapsamında olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 9. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. (HMK'nın 21. 22. ve 23. ) maddeleri gereğince ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece de takibin iptali talebinin reddine, icra emrinin iptaline karar verilmiş olduğu görüldüğünden, taraf vekillerinin bu hususa ilişkin istinaf başvuruları yerinde değildir. (emsal karar; Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2020/3787 E 2020/10966 K sayılı kararı) Öte yandan, HMK'nın 26/1 maddesine göre, Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı tarafça sunulan dava dilekçesi ve istinaf başvuru dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, takip konusu alacağa mükerrer faiz uygulanmış olması, icra dosyasında davacıya yapılan tüm tebligatların usulsüz olması nedenleri de icra emrinin ve takibin iptali sebebi olarak ileri sürülmüştür. İcra emrindeki faizin düzeltilmesi ya da tebliğ işlemlerinin iptali ile tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi gibi bir talep bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, Orhangazi İcra Müdürlüğü 2014/128 E. (Eski Dosya no:2009/3131 E.) Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağını tahsil için giriştiği icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19.09.2005 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, icra takibindeki ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, davaya alacağın tahsili davası olarak devam edilerek dört fatura bedeli toplamı olan 14.310.00 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8452 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senet aslının icra dairesinde olmadığını, tasdikli örneğinin de müvekkile gönderilmediğini,bu nedenle ödeme emrinin iptali ile ilgili takip dayanağı senette görüleceği üzere söz konusu borca ilişkin uyuşmazlıklarda İstanbul ilinin yetkili kılındığını, dolayısıyla söz konusu icra takibinin istanbul icra müdürlüklerinde başlatılması gerektiğini, söz konusu evraktaki imzaların müvekkille ait olmadığını, böyle bir borcunun da olmadığını belirterek, davanın kabulü ile, öncelikle dosyanın yetkili İstanbul İcra Müdürlüklerine gönderilmesine,borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalının %20'den az olmamak şartıyla tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....