"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kadıköy 1.İcra Mahkemesi Günü : 29.11.2005 Sayısı : 1731-1921 Kadıköy 1.İcra Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 25.4.2006 gün, 2237-4476 sayılı ....Hukuk Dairesinin 17.2.2006 gün 2439-2064 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, icra emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 25.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; icra emri düzenleme yetkisinin kanunla icra müdürüne hasredildiğini, dayanak belge (ilam)'nin icra müdürlüğüne sunulmasının akabinde icra müdürünün icra emri düzenlediğini, icra müdürünün icra emrini ilama göre düzenlemesi gerektiğini, müvekkili bankanın hiçbir şekilde sorumluluğunun doğmayacağını, şikayet kurumunun konusunun icra iflas dairelerinin yapmış olduğu iş ve işlemler olduğundan muhatabın da yalnızca icra dairesi olması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilse de vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını, mahkemenin takibin iptali talebini kabul etmemesine rağmen davacı lehine vekalet ücreti takdir ettiği halde davalı lehine vekalet ücreti takdir etmediğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; ilama aykırı icra emri düzenlendiği iddiasına dayalı icra emrinin iptali istemi ile şikayettir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2019/321 ESAS - 2020/137 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, yetki itirazı KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı çek aslının icra kasasına alınmamasından dolayı inceleme imkanı olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin adresinin Ümraniye'de bulunduğunu, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını belirterek öncelikle ödeme emrinin iptaline, ayrıca yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/9764 esas sayılı icra takibine itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 133.355,54- TL asıl alacak tutarı üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar verildiğini, ilgili ilama aykırı şekilde düzenlenmiş ödeme emrinin 22/02/2021 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, davacının alacaklı tarafa herhangi bir borcu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, alacak miktarı olarak talep edilen 134.223,57- TL'ye külliyen itiraz ettiklerini ve ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; mahkeme kararına aykırı olarak belirlenen asıl alacağa işletilen faize, borca, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini ödeme emri ve takibin iptaline, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetveline konu şikayet dışı borçlunun taşınmazına alacaklı oldukları icra takip dosyası kapsamında 19.09.2008 tarihinde haciz konulduğunu, şikayet olunan İş Bankası alacağı için de taşınmaz üzerine 07.07.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, ödeme emrinin borçluya 30.10.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle ihtiyati haczin 07.11.2008 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, diğer şikayet olunan SGK’nun haciz tarihinin 20.02.2009 olmasına rağmen sıra cetvelinde satış parasının üç alacak için garameten paylaştırıldığını, ilk kesin haczin kendi hacizleri olması nedeniyle bütün satış parasının kendilerine ödenmesi gerektiğinden sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Başvuru bu hali ile takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı nedenine dayalı olup İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda; şikayetçi borçluya ödeme emrinin 24.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine yaptığı şikayet başvurusunun ise 30.12.2015 tarihli olup beş günlük süreden sonra yapıldığı, alacaklının 31.12.2015 tarihinde icra müdürlüğünden borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği, müdürlükçe talebin kabulü üzerine borçluya ikinci kez çıkartılan ödeme emrinin 04.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas sayılı dosyasıyla yaptığı icra emrinin iptaline yönelik şikayetin reddedildiğini, bu kararın istinaf edildiğini, İİK'nın 363/4 maddesi gereğince ihale yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/208 Esas 2022/133 Karar sayılı icra emrinin iptali talebinin reddine ilişkin ilamının asıl borçlu tarafından istinaf edildiği anlaşıldığından İİK'nın 363/4 maddesi gereğince ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken zarar koşulunun oluşmadığından bahisle hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz bulunarak şikayetçilerin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353-1-b-2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İcra mahkemesinin şikayete konu hususa ilişkin almış olduğu 27/04/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda toplam alacağın icra takip tarihi itibariyle borçlu sigorta şirketi yönünden 32.773.63 TL olduğu tespit edilmiş olup mahkemece rapor doğrultusunda karar verilmiş olmakla, şikayet dilekçesinde borçlunun icra emrinin 51.728.14 TL lik kısmının iptali ile toplam borcun 40.429.44 TL olduğu ve takibe bu miktar üzerinden devamına ilişkin talepte bulunulduğu, bilahere sigorta şirketinin 08/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile icra emrinin 59.383.95 TL lik kısmının iptalini talep ettiği görülmüştür. Bilindiği üzere icra mahkemesince verilen kararlar kanuni istisnalar dışında kesin hüküm teşkil etmemektedir....
DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 58. maddesi uyarınca ödeme emrinin iptali şikayetine ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/2895 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 13/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 20/04/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, müdürlükçe 21/04/2021 tarihinde takibin durdurulduğu, şikayetin yasal sürede olduğu anlaşılmıştır. Borçlunun yapılan ilamsız icra takibi sebebiyle yasal süre içerisinde icra dairesinde borca itiraz etmiş olması, icra mahkemesinden şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira şikayetin kabulüne karar verilmesi halinde, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden borçlunun şikayette bulunmasında hukuki yararı vardır....
29/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 30/07/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu gerekçesiyle icra takip dosyasında icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, .......