İcra Müdürlüğünün 2017/1809 Esas sayılı takip dosyasından bu dosyaya 107.487,00 TL para aktarıldığını belirterek; ödeme emrinin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin ve tedbir talebinin reddine, karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına "Şikayetin kısmen kabulü ile; ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9731 Esas sayılı icra dosyasından borçlu ...'ye gönderilen tebligatın usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptaline, şikayet eden ...'nin beyan ettiği 22/11/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, ve icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki borçlunun talebinin söz konusu işlemin icra memurunca geri alınması gerektiği anlaşıldığından reddine'', karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu ... hakkında ... 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Şikayet, icra emrinde istenen ücret alacağına ilişkin faiz türünün ilama aykırı olması ve takip öncesi faizin fahiş olması nedeniyle icra emrinin iptali ve icra emri doğrultusunda hazırlanan 09/04/2021 tarihli dosya hesabının iptali istemine ilişkindir. İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9541 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesi'nin 14/01/2021 tarih, 2018/191E, 2021/39 K sayılı ilamına dayanılarak takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Takip dayanağı İstanbul Anadolu 24....
ın takipte borçlu olarak gösterilemeyeceğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptalini istedikleri, mahkemece ilamsız takipte şikayet ve itirazların icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 150/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluların ileri sürdüğü hususlar İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, icra mahkemesine başvurulmasında yasaya aykırılık olmadığı gibi, itiraz üzerine takibin durmuş olması, başvurunun niteliği itibariyle, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemesine de engel değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takip başlatılmış ve borçluya ait banka hesapları üzerine haciz konulması üzerine borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; icra emrinin, vekil olduğu halde asile çıkarıldığını, asile gönderilen icra emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan tahliye emrinin tebliğ tarihinin şikayet yoluyla düzeltilmesine ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/..... karar sayılı kararının kesinleşme şerhli onaylı örneğinin evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Fazlaya ilişkin davanın reddine" karar verildiği, alacaklının 24/04/2018 tarihinde sunduğu ilam ve ek takip talebi üzerine, icra müdürlüğünce 24/04/2018 tarihli icra emrinin düzenlendiği, takip talebi ve icra emrinde 130.000- TL asıl alacak (tazminat tutarı), 80.990- TL işlemiş faiz, 75- TL masraf, 1.008,60- TL peşin harç ve başvurma harcı masraflarının ve asıl alacak 130.000- TL için takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki başvurusu ise; yukarıda açıklanan icra emrinin dayanak tasarrufun iptali ilamına, asıl alacak, faiz miktar ve oranı yönünden aykırı olarak düzenlendiği iddiasına dayalı ilama aykırılık şikayeti olup, talep sonucu da icra emrinin iptali, bunun mümkün olmaması halinde fazla talep edilen asıl alacağın ve faizin bütünüyle iptali şeklindedir....
İş Mahkemesi'nin 2013/626 E.- 2014/1060K. sayılı kararı ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği, 19.01.2015 tarihinde düzenlenen ek icra emrinde geçici iş göremezlik alacağı ve faizi ile itirazın iptali ilamında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin talep edildiği, borçlunun, ilamdan doğan alacaklara yönelik ayrıca talepte bulunulması gerekirken ilamsız takipte itirazın iptaline karar verilen miktarlar da dahil edilerek ek icra emri gönderilmesinin hatalı olduğunu açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece itirazın iptali ilamının ilamsız icra takibi dosyasına ibraz edilerek ek icra emri tebliğ edilmesinin yasaya aykırı olmadığı, takibin değil itirazın iptaline karar verildiği, icra emrinin ilama uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, hükmün şikayet eden borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....
Mad. 38 hükmü gereği ceza sorumluğunun kişisel olduğunu, ödeme emrinin bizzat taraflarına tebliğ edilmesi gerekirken tebliğ edilmediğini, İcra İflas Kanununun cezaya ilişkin hükümlerinin uygulanabilmesi için alacaklı vekilinin icra müdüründen borçlunun kendisine tebligat yapılmasını istemesi gerektiğini, böyle bir talebin olmadığını, icra müdürlüğünce yapılan usulsüz tebligat ile dosya kesinleştirilme işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edildiğini, şikayetin süresinde olmadığını, davacı T1 icra dosyasının tarafı olmadığından şikayet hakkının da bulunmadığını şikayetin reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Şikayetin kısmen kabulüne, Davacıya Gelibolu İcra müdürlüğünün 2019/194 esas sayılı dosyasından tebliğ edilen ödeme emrinin ıttıla tarihinin 09/06/2020 tarihi olarak tespitine, Davacının kesinleştirme işleminin iptali talebinin reddine dair karar verilmiştir....
İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....