Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takip başlatılmış ve borçluya ait banka hesapları üzerine haciz konulması üzerine borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; icra emrinin, vekil olduğu halde asile çıkarıldığını, asile gönderilen icra emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep edilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2011/6471 esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalının davaya karşı yazılı bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler neticesinde "vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan eldeki takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını da vasisi kullanacağından, İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliği zorunlu olduğu, Takip tarihi itibariyle kısıtlı olan borçluya ödeme emri tebliği ise hukuki sonuç doğurmayacak olup, bu durumda da vasiye yapılmış bir ödeme emri tebliğ olmayan takip dosyası hakkında vasi tarafından açılan eldeki davanın kısmen kabulü ile, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2011/6471 esas sayılı dosyasından kısıtlı Serdar İtil adına düzenlenen ödeme emrinin iptaline" takibin iptali isteminin ise reddine karar verilmiştir....

    İş Mahkemesi'nin 2013/626 E.- 2014/1060K. sayılı kararı ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiği, 19.01.2015 tarihinde düzenlenen ek icra emrinde geçici iş göremezlik alacağı ve faizi ile itirazın iptali ilamında hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin talep edildiği, borçlunun, ilamdan doğan alacaklara yönelik ayrıca talepte bulunulması gerekirken ilamsız takipte itirazın iptaline karar verilen miktarlar da dahil edilerek ek icra emri gönderilmesinin hatalı olduğunu açıklayarak icra emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece itirazın iptali ilamının ilamsız icra takibi dosyasına ibraz edilerek ek icra emri tebliğ edilmesinin yasaya aykırı olmadığı, takibin değil itirazın iptaline karar verildiği, icra emrinin ilama uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, hükmün şikayet eden borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....

      İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra ve İflas Yasası'nın 60. maddesinin son fıkrasına göre nüshalar arasında fark bulunduğu taktirde borçludaki muteber sayılır. Davalı, kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca itiraz etmiş olup, şikayet yoluyla icra tetkik mercii hakimliğinden ödeme emrinin düzenlenmesindeki usulsüzlük nedeniyle ödeme emrinin iptali için herhangi bir başvuruda bulunmadığı da dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emri esas alınmak suretiyle tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olup dava icra emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü iddiası ile açılmıştır. Tüm bu hususlar gözetildiğinde açılan davada icra emrinin asile tebliğinin usulsüzlüğü vakıasına dayanıldığından davanın kabulü ile icra emrinin vekile de tebliği sureti ile eksikliğin giderilmesine karar verilmesi gerekirken ve takip dosyası kapsamında vekile tebliği sağlanan icra emri bulunmadığı halde icra emrinin vekile tebliğ edildiği gerekçesi ile hatalı değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır....

            Mahkemece, takibe dayanak mahkeme ilamının sadece 1. sayfasının icra dosyasının içinde olduğu, 2. sayfasının ve diğer sayfalarının takip talebine eklenmemiş olduğu, eklenen sayfanın da onaylı örnek olmadığı, İcra Müdürü'nün bu ilama istinaden icra emri düzenlemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 32. maddesi gereğince; para borcuna dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. İİK'nun 32 ve devamı maddelerinde icra emrinin tebliği sırasında takibe dayanak belgelerin eklenmesi yönünde yasal bir düzenleme yoktur. Bu durumda Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile icra emrinin iptali doğru olmamıştır. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme Kararı'nın yukarıda yazılı nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

              İcra Müdürlüğünün 2017/1809 Esas sayılı takip dosyasından bu dosyaya 107.487,00 TL para aktarıldığını belirterek; ödeme emrinin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin ve tedbir talebinin reddine, karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına "Şikayetin kısmen kabulü ile; ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9731 Esas sayılı icra dosyasından borçlu ...'ye gönderilen tebligatın usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptaline, şikayet eden ...'nin beyan ettiği 22/11/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, ve icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki borçlunun talebinin söz konusu işlemin icra memurunca geri alınması gerektiği anlaşıldığından reddine'', karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu ... hakkında ... 1....

                Başvuru bu hali ile İİK.nun 58/3 ve 61.maddelerine dayalı şikayet olup, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia da İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet olup, anılan şikayetin de aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca yedi günlük sürede icra mahkemesinde açıkça ileri sürülmesi gerekir (HGK. nun 27.01.2010 tarih, 2009/12-539 esas, 2010/16 karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği 25.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair herhangi bir iddiasının bulunmadığı görülmektedir. Borçlu yargılama sırasında 30.12.2014 tarihli dilekçe ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de, şikayet dilekçesinde şikayet konusu yapılmayan bu hususun sonradan ileri sürülmesi mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu