Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar Mahkemece icra emrinde talep edilen faiz bakımından bir inceleme yapılmamış ise de, icra emrinin iptali üzerine yeniden icra emri düzenlenmesi gerekeceğinden yeni düzenlenecek icra emrinde faize ilişkin fazla talep bulunması halinde borçlunun şikayet yoluyla iptalini istemesi mümkündür. Kaldı ki Mahkemece icra emrinin iptalinden sonra yeni düzenlenen icra emrinde faizin istinaf ilamı tarihinden itibaren istendiği de görülmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde olmadığından HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Müdürlüğünün 2022/3565 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İcra emri tebliğ edilen Hekimoğlu Turzm. Ltd. Şti. ile vekalet ilişkisi bulunmadığından şikayetin kabulü ile Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2022/3565 sayılı takip dosyasındaki icra emrinin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte ilama aykırılık nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar şikayetçi tarafından Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2022/3565 Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmesi için şikayet başvurusunda bulunulmuş ise de, takip dosyasının incelenmesinde takibe başlanırken takibe dayanak olarak sunulan Konya 2....

Somut olayda, birleşen davada, alacağın muaccel olmaması nedeniyle borçluya icra emri gönderilemeyeceği ve ipotek limiti aşılarak takip yapıldığı iddialarıyla takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, aynı şikayet sebeplerine dayanılarak asıl davada da takibin iptalinin istendiği anlaşıldığından mahkemece, birleşen davaya ilişkin hükümde derdestlik nedeniyle takibin iptali talebinin usulden reddine, asıl davada icra emrinin iptaline karar verildiğinden birleşen davada icra emrinin iptali talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken birleşen davanın tüm yönleriyle esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

Borçlu Kurum vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, 2577 sayılı Kanunun 28/2. maddesi hükmüne aykırı olarak, ödeme için kendilerine başvurulmadan doğrudan takibe başlanması nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece kuruma ödeme için müracaat edilmeden takibe başlandığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yazılı yasal düzenleme uyarınca, icra dairesinin kanuna aykırı işlemi için öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, şikayet başvurusunda bulunulması halinde, Mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılır. Aksi halde şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekir....

    Mahkemece, şikayetin kabulü ile hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümünün iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir ( Yargıtay 12. HD'nin 01.10.2020 tarihli, 2020/4762 E, 2020/7939 K. sayılı içtihadı). Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile Köyceğiz İcra Müdürlüğü'nün 2019/308 Esas sayılı takip dosyasında 7.149,10 TL net fazla çalışma ücreti, 5.673,16 TL net fazla çalışma ücreti, 1.153,98 TL yargılama gideri, 2.725,00 TL ilam vekalet ücreti, 2.528,04 TL geçmiş gün faizi, 205,29 TL geçmiş gün faizi, 11,95 TL geçmiş gün faizi, 28,22 TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 19.474,74 TL takip çıkış miktarının tespitine, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine, icra emrinin iptaline ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir....

    karar verildiği; İlk Derece Mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda 16/06/2022 tarihli gerekçeli kararında özetle: "... uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin usulsüz tebliğine dayalı şikayet, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine dayalı icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz olduğu anlaşılmıştır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; icra takibi yapılabilmesi için tarafların, taraf ehliyetine sahip olması gerekmekte olup, ölü kişiye karşı başlatılan icra takibinin kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, somut olayda, HMK. 'nun 124/3. Maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, icra dosyasında düzenlenen ödeme emrinin doğrudan mirasçılara tebliğ edilmesi ve ayrıca ödeme emrine dayanak belgenin müvekkiline tebliğ edilmemiş olmasının ödeme emrinin iptalini gerektireceğini, icra takibine itiraz edilmiş olmasının iş bu şikayetteki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağını, icra müdürlüğü tarafından mirasçılar adına düzenlenen ödeme emrinin dahi bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

    ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişiler şikayet dilekçesinde; taşınmazın gerçek maliki olduğunu, taşınmazın mülkiyetinin hiçbir zaman 3. şahıslara devredilmediğini, asliye hukuk mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, maliki olduğu taşınmazın tahliyesi için gönderilen tahliye emrinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek gönderilen tahliye emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      İİK.nun 149. maddesi hükmünde; İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir hükmüne, aynı Yasanın 16/1. maddesinde ise “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, icra emri 28.07.2011 tarihinde tebliğ edildiği halde 7 günlük süre geçirilerek borçlunun 05.08.2011 tarihinde şikayete gelinmiştir....

        Mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin değerlendirmesi yerinde olmakla beraber ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde, mahkemece, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi belirlenerek, tespit edilen tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayet edilen Hazine’nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu