Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; "Davanın kabulü ile; Akseki İcra Müdürlüğü'nün 2018/105 esas sayılı dosyasına vaki itirazın; 40.000,00- TL toplam alacak bakımından iptali ile, takibin devamına, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine," karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu, takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını, 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları nafaka borçlarını ödediğini ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, takibe dayanak ilamın nafaka borcuna ilişkin olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri arasında 2012 yılı Kasım, Aralık ayları nafaka borçlarının ödendiği iddiası da bulunmaktadır....

    Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950).Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....

      ve karar düzeltme yoluna gidilmediğinden kesinleştiğini, başlangıçta ilamsız olan icra takibi ilamlı icra takibine dönüştüğü ve icra emrinin davalı kooperatife gönderildiğini, davacı ... ... alacağının 100.000,00 TL'lik kısmının davacı ... ... ......

        Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı, borçlu borcu bulunmadığını belirtmiştir. Davalı borçlu itirazında, icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzasını açık ve kesin olarak reddetmemiştir. Davalı borçlunun bu şekildeki itirazı borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 269/2 maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira sözleşmesindeki imzasına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Davacı, alacaklının icra takibinde dayandığı kira sözleşmesine istinaden itirazın kaldırılması ve tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir husus olmadığından mahkemece, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir....

          Takibe yasal süresi içinde itiraz eden davalı, borçlu borcu bulunmadığını belirtmiştir. Davalı borçlu itirazında, icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği gibi, yargılama sırasında da kira ilişkisini kabul etmiştir. Davalı borçlunun bu şekildeki itirazı borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 269/2 maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira sözleşmesindeki imzasına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Davacı, alacaklının icra takibinde dayandığı kira sözleşmesine istinaden itirazın kaldırılması ve tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

            ye kefil olması nedeniyle Hakkari İcra Müdürlüğü'nün 2006/348 sayılı dosyasında hakkında yapılan icra takibindeki borcun takipten sonra ödenmesine rağmen, davalı tarafça aynı Müdürlüğün 2008/159 sayılı dosyasında mükerrer olarak tahsil edilmek istendiğini, ödeme emrine itiraz süresini kaçırdığını belirtmiş ve borca itiraz ettiğini beyan ederek icra takibinin durdurulmasını talep etmiş, yine Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesindeki davanın 27.01.2010 tarihli duruşmasındaki beyanında borçlu olmadığınının tespitini istemiştir. Davacının talebi ikinci takibe karşı açılmış menfi tesbit davası olduğundan Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davaya bakılarak görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 22.ve 23.maddeleri gereğince Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalılar vekilinin davacı lehine hükmedilen icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Icra ve İflas Kanunu'nun 68.maddesinin son fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek icra inkar tazminatı talep etmesi ve haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir....

                Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe itirazın iptaline, icra-inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Alacaklı bu ilamda yazılı olan edayı içeren icra inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama gideri için İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında ayrı bir takip başlatmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu