IV.GEREKÇE Katılan hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin, katılanın daha önce çalışmış olduğu ve işçi alacağı bulunduğu iddiası uyarınca aralarında davanın mevcut olduğu şirket adresine gönderildiği ve bu adreste katılanın işe gittiği belirtilerek daimi çalışan sıfatı ile Zeki Aygün isimli şahıs tarafından teslim alındığı şerh düşülmüş ise de, sanık ...'...
Maddi hukuk bakımından borçlunun gerçekte borçlu olmadığı bir borcu ödemiş olması ve takip hukuku bakımdan ise borcun cebri icra takibi sebebiyle icra takibi sırasında ve cebri icra tehdidi altında ödenmesi gerekir. Ödemenin mutlak suretle takibin kesinleşmesinden sonra bir başka deyişle borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz edip de itirazının icra hakimliğince kesin olarak kaldırılmış olması durumunda yapılmış olması gerekir....
Öte yandan, alacaklı tarafın talebi üzerine ilk icra emrindeki hata fark edilerek yeni ödeme emri tanzim edilmesi nedeni ile, artık davacının ilk icra emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı da bulunmamaktadır. Bu durumda, Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/68132 Esas sayılı dosyası üzerinden şikayetçi borçlu hakkında düzenlenen 01/09/2022 tarihli icra emrine ilişkin şikayet konusuz kaldığından bu icra emrine yönelik şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 06/09/2022 tarihli icra emrine ve takibin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
-KARAR- Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı şirket emrine düzenlenen ve ciro yolu ile davalılardan ...'ye geçen ve bu davalı tarafından icra takibine konu edilen iki adet 25.000.-TL.lik çekin hatır çeki olarak davalı şirkete verildiği diğer iki davalının bu durumu bildiği ve kötüniyetli oldukları iddiası ile açılan menfi tespit davası olup, çek bedelleri yargılama sırasında icra dosyasına ödendiğinden istirdada dönüşmüştür. Davalı ... Tiryaki vekili davanın reddini istemiştir. Diğer iki davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının hatır çeki iddiasını kanıtlayamadığını, teklif edilen yeminin de davalı şirket temsilcisi tarafından eda edildiği, bu nedenle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacının keşideci olduğu davalı emrine düzenlenen 15.11.2001 tanzim ve 15.12.2001 vadeli 3.250.000.000.TL’lık bonoya istinaden lehdar ... 18.11.2002 tarihinde yaptığı icra takibinde 3.250.000.000.TL bono bedeli 230.000.000.TL %85 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.480.000.000.TL’lık icra takibi yapmıştır. Davacı 23.11.2007 tarihinde açtığı bu davada davalının takip tarihinden dava tarihine kadar talep ettiği %85 faiz oranı üzerinden 16.238.90YTL işlemiş faiz talep ettiği ne var ki, isteyebileceği faizin değişen oranlarda reeskont faizi olması gerektiğini yaptığı hesaba göre davacının haksız olarak 7.939.02 YTL fazla faiz talep ettiğini belirterek bu miktarla borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının ise icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, ancak takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibine devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait dava konusu ... plakalı aracının ihlali geçişleri iddiası ile ceza kesildiğini, olay tarihinde ilgili yapılan geçişlerin tamamının ......
İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyalarından icra takibi yapıldığını, iş bu takiplerde davalı ...’nun müvekkiline ciro ederek vermiş olduğu 2 adet çek icra takibine konulduğunu, davacının bu icra takiplerinden dolayı toplam 240.000 TL ödemek zorundan kaldığını, İş bu ödemeyi .... şubesinden icra dosya borçlarına mahsuben haricen ödendiğin, bu hususların icra dosyaları ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, davacının ciro silsilesi gözetildiğinde iş bu ödemiş olduğu bedeli davalı borçludan tahsil etmesi gerektiğini, davacının iş bu çekleri kendisine veren davalıya karşı rücuen ilamsız icra takibi başlatığını davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ........
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/1143 2021/1054 DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11718 esas sayılı takip dosyasında Bakırköy 5. Aile Mahkemesi'nin 2017/435- 2019/703 E/K sayılı kararına istinaden icra takibinde bulunulduğunu, ilamın boşanma yönünden kesinleşip, maddi-manevi tazminat yönünden kesinleşmediğini, talep edilen faizin fahiş olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dair karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2013/11410 Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine yürüttükleri 9.313,40 TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun ödeme emrine itirazının haksız ve iptal edilmesi gerektiğini, takibin dayanağı olan faturaları icra dosyasına sunduklarını, borçlunun itirazının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile, Adana 3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11410 Esas sayılı dosya üzerinden devamına, kötü niyetli borçlu aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buradaki icra emrine itiraz, ilâm konusu borcun itfa edilmiş, ertelenmiş (imhal edilmiş) veya zamanaşımına uğramış olması sebeplerinden birine dayanarak, icra mahkemesince ilâmın icrasının geri bırakılmasını sağlayan bir yoldur (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 942-943). 16. Borçlu, sadece hüküm (ilâm) verildikten sonraki dönemde gerçekleşen itfa, imhal veya zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir (icra emrine itiraz edebilir). Buna karşılık, borçlu, hükmün verildiği tarihten önceki bir dönemde borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyemez (icra emrine itiraz edemez)....