- K A R A R - Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen 31.08.2011 keşide tarihli 30.09.2011 vadeli 800.00 TL.lik bononun tahrif edilerek 80.000 TL.haline getirildiği, bu nedenle 79.200 TL.lık kısım için borçlu olunmadığının tespiti ile dava kesinleşinceye kadar 6100 sayılı HMK gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece tensiple birlikte HMK.nun 209 ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, İİK.nun 72/3.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında icra veznesine girecek paranın alacaklısına ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilmiş, bu ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK.nun 209.maddesindeki hüküm uyarınca tedbir kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek İİK.nun 72/3.maddesine dayanılarak tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
Ziraat Bankası Karşıyaka şubesine aylıkların ödenmesine dair bilgi talebi yazısının yazıldığı 11/08/2005 tarihinde vakıf olmasına rağmen davaya konu alacağa yönelik icra takibinin 13.02.2017 tarihinde başlatılması nedeniyle TBK'nun 82. maddesi gereğince davacının iddiası yerinde görülmekle davanın kabulüne; davacıların Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3697 esas sayılı dosyasından yapılan takip sebebi ile davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Ödeme emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan borçlu, takip konusu alacağın takip talebinden önceki dönemde zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz. (Prof. Dr....
İcra Müdürlüğü'nün ..... esas sayılı dosyası ile İflas Yolu ile Adi takip başlatıldığını, İflas yolu ile adi takipte ödeme emrinin ve takip dayanaklarının 22/07/2020 tarihinde borçlu şirketin ticaret merkez adresine tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından ödeme emrine bir itirazda bulunulmadığını, bunun üzerine İİK 156/1 maddesi hükmü uyarınca kesinleşen iflas ödeme emrine dayalı olarak borçlu hakkında depo kararı verilerek ödememe halinde iflasına karar verilmesi istemi ile 05/08/2020 tarihinde Bakırköy .......
(Eski numara: 2012/8182 E.) takibinin mükerrer olduğunu belirterek takibin iptaline, ayrıca icra emrine dayanak ilamın eklenmediğini, icra emrindeki alacak kalemlerinin mahkeme kararındaki hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğunun belli olmadığını, bu nedenle icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine icra emrindeki faizin fahiş olduğunu belirterek, icra emrinin iptali ile faiz hesabının denetlenmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının mükerrer olmayan bütün takipler hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürüp takiplerin iptalini istemesinin hukuka aykırı olduğunu, mükerrer olduğu iddia edilen diğer icra takiplerinde mutlaka “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ifadesi bulunduğunu, davacının kötü niyetli olarak alacağı sürüncemede bırakmakta ve mükerrer olmayan bir takip hakkında mükerrerlik iddiası ileri sürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
nedenle fesih edebileceğinin ve ödemiş olduğu bedelin iade edilmesi gerekiğinin belirtildiğini, dava konusu icra emrine dayanak olan mahkeme ilamının başından itibaren müvekkilinin kesinlikle bir mülkiyet iddiası olmamakla beraber dosya kapsamında ve yargılamanın hiç bir aşamasında mülkiyete dair bir uyuşmazlık ya da tartışmanın da söz konusu olmadığını, söz konusu mahkeme ilamının taraflar arasındaki sözleşmenin feshi sonucunda eda hükmü içeren alacak davasına ilişkin olduğunu ve eda hükmü içeren alacak davasına ilişkin mahkeme kararlarının icrası için kesinleşmesi gerekmeyeceğini, icra emrine dayanak yapılan mahkeme ilamının, baştan itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacağı iadesine yönelik olması, söz konusu davanın temelinde tarafların mülkiyet iddiasının bulunmamasıyla beraber dosya kapsamında hiçbir şekilde mülkiyete dayalı bir uyuşmazlığın söz konusu olmaması ve dolayısıyla davanın taşınmazın aynına ilişkin olmaması sebebiyle ilgili kararın icrası için ilamın kesinleşmesine...
İcra Müdürlüğünün 2018/......
İcra Müdürlüğü'nün 2013/5160 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçluya çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatası dosya arasında bulunmadığı,incelenmesine gerek duyulduğundan ödeme emri tebliğ mazbatasının aslının ilgili icra müdürlüğünden temin edilip getirtilmesi istenmiştir. Ödeme emrine ilişkin tebliğ belgesinin aslının dosyaya eklendiği bildirilmiş ise de eklenen belgenin davaya dayanak takibe ilişkin ve geri çevirme ilamımıza konu ödeme emrine ait değil örn. no. 4-5 icra emrine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bir önceki geri çevirme kararında da bahsedildiği üzere, incelenmesine gerek görülen davaya dayanak Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5160 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçluya çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasının temini ile evraka eklenerek ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/14949 Esas sayılı dosyasında; Kartal 4.Noterliği'nin 17.08.2015 tarihli 27898 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve genel kredi sözleşmesine dayanarak borçlu ... hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, daha sonra aynı alacaklı tarafından borçlu aleyhinde ... ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/18965 Esas sayılı dosyası ile aynı alacak için verilmiş bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmakta olup; “... ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/18965 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmaması kaydının ikinci takipteki takip talebi ve ödeme emrine şerh düşüldüğü gözetildiğinde, yukarıda belirtildiği üzere, mükerrer takip yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. O halde, mahkemece, borçlu ...'ın mükerrerlik iddiası dışındaki diğer şikayet ve itirazları incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, Muratlı İcra Müdürlüğünün 2016/657 Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından davacı hakkında kamulaştırmasız el atma tazminatı alacağına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından icra müdürlüğünce faizin hatalı hesaplandığı, icra vekalet ücretinin maktu olması gerektiği halde nisbi hesaplandığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ''Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.'' düzenlemesi mevcut olup İdarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olup olmadığı konusunda...
İflas İdaresi’nin 18.09.2014 tarihli mahkemeye gönderdiği yazıda kesinleşmeyi müteakip 2. alacaklılar toplantısınının 13.03.2014 tarihinde yapıldığının belirtildiği, davalı Kurum tarafından mahkemeye gönderilen 29.05.2015 ve 16.10.2015 havale tarihli yazılarda alacağın iflas masasına kaydının yapıldığının belirtildiği, ancak dosya kapsamından ödeme emrine konu alacağın masaya kaydının yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, 13.01.2015 tarihi itibariyle hesaplandığı belirtilen 25.02.2015 düzenleme tarihli, 2002/6-2005/4 arası dönem farklı kalemlerden kaynaklı borçlara ilişkin 22 adet farklı numaralı, ...... yazılı toplam 29.543.215,37 TL’lik ödeme emri başlıklı belge iflas idaresine gönderildiği, bunun üzerine iflas idaresi tarafından ödeme emrinin iptali ve müflisin ödeme emrine konu miktardan sorumlu olmadığının tespiti istemli işbu davanın açıldığı, mahkemece İcra İflas Kanunu’nun 193. maddesi tartışılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı ve esastan çözüm yoluna gidilerek...