Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/......

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/5160 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçluya çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatası dosya arasında bulunmadığı,incelenmesine gerek duyulduğundan ödeme emri tebliğ mazbatasının aslının ilgili icra müdürlüğünden temin edilip getirtilmesi istenmiştir. Ödeme emrine ilişkin tebliğ belgesinin aslının dosyaya eklendiği bildirilmiş ise de eklenen belgenin davaya dayanak takibe ilişkin ve geri çevirme ilamımıza konu ödeme emrine ait değil örn. no. 4-5 icra emrine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bir önceki geri çevirme kararında da bahsedildiği üzere, incelenmesine gerek görülen davaya dayanak Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5160 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçluya çıkarılan ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasının temini ile evraka eklenerek ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/14949 Esas sayılı dosyasında; Kartal 4.Noterliği'nin 17.08.2015 tarihli 27898 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve genel kredi sözleşmesine dayanarak borçlu ... hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, daha sonra aynı alacaklı tarafından borçlu aleyhinde ... ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/18965 Esas sayılı dosyası ile aynı alacak için verilmiş bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmakta olup; “... ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/18965 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmaması kaydının ikinci takipteki takip talebi ve ödeme emrine şerh düşüldüğü gözetildiğinde, yukarıda belirtildiği üzere, mükerrer takip yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. O halde, mahkemece, borçlu ...'ın mükerrerlik iddiası dışındaki diğer şikayet ve itirazları incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, Muratlı İcra Müdürlüğünün 2016/657 Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından davacı hakkında kamulaştırmasız el atma tazminatı alacağına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından icra müdürlüğünce faizin hatalı hesaplandığı, icra vekalet ücretinin maktu olması gerektiği halde nisbi hesaplandığı iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın geçici 6. maddesinin 7. fıkrasında; ''Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.'' düzenlemesi mevcut olup İdarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olup olmadığı konusunda...

        İflas İdaresi’nin 18.09.2014 tarihli mahkemeye gönderdiği yazıda kesinleşmeyi müteakip 2. alacaklılar toplantısınının 13.03.2014 tarihinde yapıldığının belirtildiği, davalı Kurum tarafından mahkemeye gönderilen 29.05.2015 ve 16.10.2015 havale tarihli yazılarda alacağın iflas masasına kaydının yapıldığının belirtildiği, ancak dosya kapsamından ödeme emrine konu alacağın masaya kaydının yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, 13.01.2015 tarihi itibariyle hesaplandığı belirtilen 25.02.2015 düzenleme tarihli, 2002/6-2005/4 arası dönem farklı kalemlerden kaynaklı borçlara ilişkin 22 adet farklı numaralı, ...... yazılı toplam 29.543.215,37 TL’lik ödeme emri başlıklı belge iflas idaresine gönderildiği, bunun üzerine iflas idaresi tarafından ödeme emrinin iptali ve müflisin ödeme emrine konu miktardan sorumlu olmadığının tespiti istemli işbu davanın açıldığı, mahkemece İcra İflas Kanunu’nun 193. maddesi tartışılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı ve esastan çözüm yoluna gidilerek...

          IV.GEREKÇE Katılan hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin, katılanın daha önce çalışmış olduğu ve işçi alacağı bulunduğu iddiası uyarınca aralarında davanın mevcut olduğu şirket adresine gönderildiği ve bu adreste katılanın işe gittiği belirtilerek daimi çalışan sıfatı ile Zeki Aygün isimli şahıs tarafından teslim alındığı şerh düşülmüş ise de, sanık ...'...

            Öte yandan, alacaklı tarafın talebi üzerine ilk icra emrindeki hata fark edilerek yeni ödeme emri tanzim edilmesi nedeni ile, artık davacının ilk icra emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı da bulunmamaktadır. Bu durumda, Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/68132 Esas sayılı dosyası üzerinden şikayetçi borçlu hakkında düzenlenen 01/09/2022 tarihli icra emrine ilişkin şikayet konusuz kaldığından bu icra emrine yönelik şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 06/09/2022 tarihli icra emrine ve takibin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Maddi hukuk bakımından borçlunun gerçekte borçlu olmadığı bir borcu ödemiş olması ve takip hukuku bakımdan ise borcun cebri icra takibi sebebiyle icra takibi sırasında ve cebri icra tehdidi altında ödenmesi gerekir. Ödemenin mutlak suretle takibin kesinleşmesinden sonra bir başka deyişle borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi veya itiraz edip de itirazının icra hakimliğince kesin olarak kaldırılmış olması durumunda yapılmış olması gerekir....

            -KARAR- Dava, davacının keşidecisi olduğu davalı şirket emrine düzenlenen ve ciro yolu ile davalılardan ...'ye geçen ve bu davalı tarafından icra takibine konu edilen iki adet 25.000.-TL.lik çekin hatır çeki olarak davalı şirkete verildiği diğer iki davalının bu durumu bildiği ve kötüniyetli oldukları iddiası ile açılan menfi tespit davası olup, çek bedelleri yargılama sırasında icra dosyasına ödendiğinden istirdada dönüşmüştür. Davalı ... Tiryaki vekili davanın reddini istemiştir. Diğer iki davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının hatır çeki iddiasını kanıtlayamadığını, teklif edilen yeminin de davalı şirket temsilcisi tarafından eda edildiği, bu nedenle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Davacının keşideci olduğu davalı emrine düzenlenen 15.11.2001 tanzim ve 15.12.2001 vadeli 3.250.000.000.TL’lık bonoya istinaden lehdar ... 18.11.2002 tarihinde yaptığı icra takibinde 3.250.000.000.TL bono bedeli 230.000.000.TL %85 işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.480.000.000.TL’lık icra takibi yapmıştır. Davacı 23.11.2007 tarihinde açtığı bu davada davalının takip tarihinden dava tarihine kadar talep ettiği %85 faiz oranı üzerinden 16.238.90YTL işlemiş faiz talep ettiği ne var ki, isteyebileceği faizin değişen oranlarda reeskont faizi olması gerektiğini yaptığı hesaba göre davacının haksız olarak 7.939.02 YTL fazla faiz talep ettiğini belirterek bu miktarla borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu