Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile elektrik abonesi olan davalının faturaları ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi(icra) İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, Çeşme İcra Müdürlüğünün 2015/115 esas sayılı icra dosyası ile davalı borçlu aleyhine başlattığı icra takibinde 2014 yılının Kasım ayı ile 2015 yılının Ocak ve Şubat ayları kira bedeli olarak toplam 2.550,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir....

      İflas yolu ile takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir (m. 154,1)...Borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir. Bu nedenle alacaklı ile borçlu icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapabilirler (m.154/III, c.1). Buna göre borçlu ile alacaklı bir yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) ile başka bir icra dairesi yetkili kılmışlarsa, o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak bunun yanında borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi de aynı iflas takibi için yetkilidir ve alacaklı bu iki yer icra dairesinden birine başvurmakta serbesttir. İcra dairesi (İcra takiplerinde olduğu gibi) iflas takibinde de yetkisiz olduğunu kendiliğinden nazara alamaz (gözetemez); borçlu, icra dairesinin yetkisine ancak m.50,II gereğince ödeme emrine itiraz süresi içerisinde (varsa esas hakkındaki itiraz ile birlikte) itiraz edebilir....

        Dava takibe konu faturalardan dolayı bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu vekili icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ''...icra takibine dayanak teşkil eden faturalara ilişkin bedeller makbuz karşılığı alacaklı tarafa ödenmiş olup, müvekkilimin iş bu faturalara ilişkin herhangi bir borcu bulunmamaktadır'' şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözkonusu itiraz dilekçesinde icra takibine konu faturalarda belirtilen malların teslim alınmadığına yönelik herhangi bir itiraz mevcut olmayıp, ödeme definde bulunulmuştur. Davalının makbuz karşılığı yaptığı belirtilen ödemelerin ise bilirkişi incelemesine göre davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve alacaktan mahsup edildiği anlaşılmıştır....

          Ödeme emrine itiraz edebilme ehliyetine sahip olan kimse takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilmiş ve kendisine bu sıfatla ödeme emri tebliğ edilmiş olan borçludur (m.62/1.) Takip ehliyetine sahip olan borçlu ...'in kendisi ödeme emrine itiraz edebilir. Takip ehliyeti bulunmayan kişilerin yapmış oldukları icra takiplerine kanuni temsilcileri icazet verebilir. Takip ehliyeti bulunan kişi dilerse kendisine bir temsilci (vekil, avukat) ile temsil ettirebilir. Fakat borçlu icra dairesinde kendisini vekil ile temsil ettirmek isterse yalnız bir avukatı vekil olarak atayabilir. (Avukatlık K. m.35) İcra dairesi avukat olmayan bir kişinin vekil sıfatıyla yaptığı talepleri yerine getiremez. Getirirse böyle bir kişinin talebine dayanarak yapılan işlemler şikayet yolu ile iptal edilir (m.16.) İcra daireleri ve mahkemelerde avukatlık sıfatı bulunmayan kimselerin vekaleten iş takip etme yetkisi yoktur. Davalı ...'...

            Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)."...

            Yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak ilamsız icra takibi yapılması, başlatılan takipte borçluya gönderilen ödeme emrine borçlunun yasal süresi içinde itiraz etmesi, takibin itiraz nedeniyle durması ve itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde dava açılması, itirazın iptali davasının şartlarındandır. Davacı alacaklı ... alacağının tahsili için Ankara 15. İcra Müdürlüğü'nün 2010/16054 esas sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı, davalı borçlu ...'ın gönderilen ödeme emrine karşı icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek icra takibini durdurduğu, davacı alacaklı ...'nun da davalı borçlunun yaptığı yetki itirazını kabul ederek icra takibinin Karabük İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediği, bunun üzerine takibin Karabük İcra Müdürlüğü'ne gönderilerek, Karabük 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5285 esasını aldığı anlaşılmaktadır. Karabük 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5285 esas sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Eylemin çocuk teslimi emrine muhalefet suçunu oluşturması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine İlk derece mahkemesince verilen karar temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan açılan kamu davasına bakan mahkemece toplanan delillere göre sanığın eyleminin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 341. maddesinde düzenlenen çocuk teslimi emrine muhalefet suçunu oluşturması nedeniyle bu suçla ilgili yargılama yapma görevinin İcra Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının 5271 sayılı CMK'nın 5/2. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve katılan vekili ile mağdure vekilinin anılan karara yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 264. maddesi hükmüne göre itiraz kabul edilip gerekli kararın mahallinde merciince verilmesi gerektiği anlaşıldığından...

                tarihli icra müdürlüğü kararının İPTALİNE, davacı borçlunun yasal süresinde borca ve ödeme emrine itiraz etmiş olduğuna, Yasal süresinde yapılan itiraz kapsamında takip kesinleşmeden davacı borçlu aleyhine konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmiştir....

                Mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 17.02.2014 tarih ve 2014/1890-4130 sayılı kararı ile;İİK.nun 264. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede itirazın kaldırılmasını veya iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Süresinde dava açılmaması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, (7) günlük süre işlemeye başlamaz. Alacaklının (7) gün içinde icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını istememesi ya da aynı süre içinde mahkemede itirazın iptali davası açmaması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır....

                  UYAP Entegrasyonu