Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/07/2021 NUMARASI : 2021/145 ESAS - 2021/932 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum hakkında Ankara 1. İdare Mahkemesinin 2019/812 Esas 2020/1323 Karar sayılı ilamına dayanak Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2021/881 esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, faiz hesabı ile birlikte alacak miktarının 272.248,63 TL olması gerektiğini, ancak icra emrinde toplam alacak miktarının 272.998,06 TL olduğunu, işleyecek faiz oranının %9 olması gerekirken %15 olarak belirtildiğini bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar şikayetçi tarafından şikayet dilekçesinin içeriğinde icra emrinde maktu harç ve vekalet ücreti hesaplanmaması gerektiğini belirterek ilama aykırılık şikayetinde bulunulmuş ise de, icra emri incelendiğinde, icra emrinde harç ve vekalet ücretine yönelik herhangi bir talebin bulunmadığı, bu sebeple şikayetçinin bu yönden icra emri istemesinde hukuki yararının bulunmadığının anlaşıldığı, takip konusu ilamda belirtilen kamulaştırma bedel tespit davasında işletilen kanuni faiz alacağı, ayrıca istenebilir ise de bu alacağa faiz hesaplanmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun HMK'nın 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin kısmen kabulü ile takip dosyasındaki icra emrinin 242.183,19 TL'lik işlemiş faize ilişkin kısmının şikayetçi yönünden iptaline, icra emrinin 376.317 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

    nun 68/b maddesi çerçevesinde belgelerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine başlatılan işbu icra takibine ilişkin olarak icra emrinde belirtilen işlemiş faize, faiz oranına , takibin ferilerine yasal süresi içinde açıkça itiraz ettiklerini, ayrıca alacaklının takibe koyduğu alacaklara uygulanan "yüzde 90.00 ve yüzde 31.80" oranlı faize itiraz ettiklerini her iki tarafın da tacir olması nedeniyle başlatılmış olan icra takibinde ticari faiz oranlarının uygulanması gerektiğinin şüphesiz olduğunu, yüzde 90.00 ve yüzde31/80 oranında belirlenmiş faiz oranlarının fahiş olduğunu, icra takibinin kötü niyetle başlatıldığının aşikar olduğundan bahisle; itirazlarının kabulü ile açılan takibin durdurulmasına, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    , davalı borçlu, ödeme emrinde gösterilen miktarı davacıya ödemediğini, davalı borçlunun kötü niyetli şekilde takibe itiraz ettiğini, senetteki borç miktarını ödemeden kurtulmaya çalıştığını, ödemediğini ve bu oranda sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, bu nedenle davalı borçlunun, Silivri İcra Dairesi’nin .......

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2020 NUMARASI : 2019/432 ESAS 2020/310 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Mersin 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/09/2020 tarih 2019/432 Esas 2020/310 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu T1 ..Ltd.Şti. vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 6.İcra Müdürlüğünün 2019/7703 sayılı dosyasında müvekkili hakkında hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, ödeme emrinin 08.07.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibe konu kambiyo senedindeki imzanın, müvekkili şirkete ait bir imza olmadığını, müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline tebliğ edilen icra emrinde borca konu olan kambiyo senedinin örneğinin tebliğ zarfı içerisinde gönderilmediğini, ödeme emrinde asıl alacak ve faiz toplanıp, ödenmesi gereken...

      Davacı borçlu vekili tarafından sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, sadece itirazın iptali davasında verilen karar üzerine düzenlenen icra emrindeki yabancı para cinsinden asıl alacak yönünden talep edilen işlemiş faiz yönünden itirazda bulunulduğu, icra emrinde yer alan yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hesaplanan işlemiş faize itiraz edilmediği halde, ilk derece mahkemesince bu alacak kalemleri yönünden de bilirkişiye hesaplama yaptırılarak HMK'nun 26/1. maddesine aykırı olarak talep aşılarak feri alacak kalemleri yönünden de hüküm kurulmuş olması doğru bulunmamıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/816 KARAR NO : 2021/387 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 27/12/2019 NUMARASI : 2019/481 ESAS 2019/991 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün 2019/17879 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinde alacaklının seçimlik hakkının hangi yönde kullandığının açık olmadığını, ödeme emrinde dövizin TL'ye çevrildiğini ve asıl alacak miktarını da TL üzerinden hesaplandığını, TL üzerinden takip başlatılmış olmasına rağmen faizin fiili ödeme tarihindeki döviz kurundan talep edildiğini, iki ayrı...

      Somut olayda, temlik alacaklısı tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış, takip talebi ve icra emrinde, asıl alacak ile birlikte 320.582,59 TL (temlik tarihinden itibaren % 75 oranında) işlemiş faizin ve takipten sonra da % 75 oranında işleyecek faizi talep edilmiştir. Borçlular temlik alacaklısının banka olmadığını bu nedenle banka gibi yüksek faiz talep edemeyeceğini, bu nedenle istenen işlemiş faizin 292.500,99 TL'lik kısmına ve işleyecek faizin % 16'dan fazlasına itiraz ettiklerini bildirmiş, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş hüküm borçlular vekilince temyiz edilmiştir....

        O nedenle, İcra Mahkemesi'nce ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; talep edilen alacağa ilişkin olarak ilamın eda hükmü içermediği anlaşılmaktadır. Dayanak ilamın 1. fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde öngörülen hususlarda, borçlunun alacaklıya işe dönmek için süresinde başvurup başvurmadığının belirlenmesi, alacağın hesaplanması hususlarının yargılamayı gerektirdiği, yine olayda 4857 Sayılı Yasa'nın 21. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinin de yargılamaya muhtaç olduğu görülmektedir. Bu durumda Mahkemece, dayanak ilamda, icra emrinde talep edilen alacak yönünden likit bir alacak içeren eda hükmü bulunmadığı nazara alınarak asıl alacak ve faizi yönünden takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2012/11116 e.s.lı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takipteki asıl alacak kısmını kabul ettiğini ancak faize itiraz ettiğini ve ödemeleri %9 yasal faiz üzerinden yaptığını, davacı icra takibinde ticari faiz haklarını saklı tuttuğundan faiz farkından doğan 30.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            UYAP Entegrasyonu