Sayılı dosyasıyla müvekkillerinden T5 kıymet takdir raporu ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin icra emri de gönderildiğini, söz konusu icra takibine müteveffa Ahmet Kabak'ın süresinde itiraz ettiğini ve takibin kesinleşmediğini, taraflarınca söz konusu takibe yasal süresinde itirazda bulunulduğunu, icra müdürlüğünün yaptığı işlemin hatalı olduğunu, diğer mirasçılara tebligat yapılmadığını, icra memurluğunun icra emri tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı müteveffa hakkında başlatılan icra emri ve icra emri tebligatının da usulsüz olduğunu, zira İ.İ.K 68/b uyarınca borçluya hesap özetlerinin noter aracılığı ile banka tarafından tebliğ edilmesi zorunluluğu olduğunu, tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, borcu doğuran ipotek sözleşmesinin dayandığı genel kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/839 E....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/16-39 sayılı kararı, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve Kozan icra müdürlüğünün 2003/1547 esas sayılı dosyasından fazla ödenen miktarın iadesi talebine dayalı olarak takip yapıldığı, ... İcra Hukuk Mahkemesi kararında takip borçlusu ...'ı, Av. ...'in vekil olarak temsil ettiği, takip dosyasındaki 27.10.2014 tarihli ödeme emri tutanağında borçlu vekilinin ismi yer almamasına karşılık, 11.11.2014 tarihli ikinci ödeme emri tutanağında borçlu vekili olarak Av. ... adının yazılı olduğu ve adı geçen vekile ödeme emri tebligatının 14.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, alacaklının, takibe dayanak belgelere göre borçlunun vekili olduğunu bildiği ve buna göre takip dosyasından vekile tebligat çıkarıldığından tebliğ tarihine göre itiraz süresinde kabul edilerek takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yazılı gerekçelerle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı hakkında yapılan takibe itiraz edilmediği ve ödemede bulunulmadığı, bu şekilde takibin kesinleştiği iddia edilerek 27.08.2014 tarihinde kiralananın tahliyesi istemi ile dava açılmış, mahkemece davalı borçluya ödeme emri tebliğine rağmen kanuni süreleri içerisinde herhangi bir itiraz ve ödemede bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece takibin kesinleştiği gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş ise de, davalı borçlu temyiz dilekçesinde takibe yasal süre içerisinde itiraz ettiğini bildirerek 21.04.2014 tarihli itiraz dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Düzce İcra Tevzi Bürosunun 21.04.2014 tarih ve 2014/814 muhabere sayılı yazısından, davalı borçlu vekili H....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun, ödeme emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulduğunu, hacze ilişkin davetiye kağıdını 25.06.2014 tarihinde tebliğ aldığını, muhtar tarafından teslim edilmeyen tebligattan dolayı kanuni süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını, takibe konu senet üzerindeki imzaların senet keşidecisi ve murisi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı 01.12.2014 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 22.06.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin kira alacağı 38.928,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 28.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/148 ESAS-2020/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/15044 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilmeden takibi haricen öğrenerek 12/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün İİK'nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verdiğini, göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde İİK'nun 66. maddesine göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde takibin duracağını belirterek icra müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/697 E. - 2016/304 K. sayılı ilamıyla davanın kabulü ile takibin 266.841,00 TL üzerinden devamına karar verildiği, alacaklının 19.04.2016 tarihli yenileme talebiyle birlikte borçluya örnek 4-5 örnek icra emri gönderildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, faize itiraz ettiği, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. İtirazın iptali kararı ile birlikte itirazla duran takibe devam edilir. Takibin devamı için ayrıca icra emri gönderilmesine gerek yoktur. İtirazın iptali kararı ile birlikte, takip, asıl alacak ve faiz oranı yönünden kesinleştiğinden, alacaklı itirazla duran takibe devam etme hakkı kazanır. Daha önce takibe konu edilen ve mahkemece takibin devamına karar verilen alacak kalemleri yönünden takibe devam edilebilmesi için ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur....
süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin işlemi yerinde...
İş Mahkemesi’nin 2018/369 E. – 2019/93 K. sayılı dosyası ile işe iade davası görüldüğünü ve T3 lehine olacak şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, T3ın, 4 aylık işe başlatmama tazminatını tahsil amacıyla takip başlattığını, takibe ( icra emrine ) karşı taraflarınca süresi içinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, borca itiraz için takip talebinde bulunulması yeterli olup ödeme emri tebliğinin gerekli olmadığını, mahkemece hatalı ve kendi içerisinde çelişkili hüküm oluşturulduğunu, davacının bu karara dayalı olarak müvekkiline ödeme emri göndereceğini ve müvekkilinin takibe bir daha itiraz etmesi gerekecek iken mahkemenin takibin durdurulması yönünden şikayetin reddine şeklindeki hükmünün çelişki içerdiğini, müvekkilince takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, bu aşamadan sonra alacaklıya itiraz dilekçesi tebliğ edilmesi halinde itirazın iptali ya da kaldırılması davalarının süresinde açılması gerektiğini, bu davaları ikame etmenin şartı itiraz dilekçesinin ne zaman tebliğ edildiği ile ilgili olduğunu, hiçbir yerde borçluya ödeme emri tebliğinden bahsedilmediğini, borçluya ödeme emri gönderilmesinin sebebinin takipten haberdar olmasını sağlamak, borçluya itiraz ya da ödeme yönünden süre tanımak bulunduğunu, açılan davada hukuki...