müvekkil şirket yetkilileri tarafından ciro edilmediğini, mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşılacağını, müvekkil şirket ile alacaklı kişiler arasında herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığını, icra takibi ve ödeme emri incelendiğinde görüleceği üzere faiz oranı her ne kadar Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı %16,75 avansa faiz oranı uygulanmış ise de söz konusu faiz oranının yanlış hesaplandığını, işbu faize ve gerekli unsurları içermeyen ödeme emrine itiraz ettiklerini beyan ederek tensiple birlikte Ilgın İcra Dairesinin yetkisiz olması sebebiyle yetkili icra dairesinin Karapınar icra dairesi olduğu yönünde karar verilmesini, itirazlarının dikkate alınarak Ilgın İcra Müdürlüğünün 2021/1205 Esas sayılı icra takibinin yargılama sonuna kadar geçici olarak durdurulmasına, takibin iptali ile davalı/ alacaklı tarafın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2021/1204 ESAS - 2022/201 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 31. İcra Dairesi'nin 2018/8198 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo takibine dayalı icra takibi başlatıldığını, takipte faizin fazla işletildiğini ileri sürerek itirazda bulunmuştur....
, yapılmış itiraz vs işlemlerin hepsi geçersiz hale geldiğini, söz konusu icra dosyasında yapılmış geçerli bir ödeme emri tebliğ işlemi olmadığı gibi hukuken geçerli bir itiraz olmadığı için itirazın iptali davası görülmesinin hukuken mümkün olmadığını, hukuken geçerli bir itiraz olmadığı için itirazın iptali davası görülmesi ve açılmasının da mümkün olmadığını, iş bu sebeplerle davanın dava şartı yokluğundan HMK. m.114 ve m.115 gereğince usulden reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle bir ödeme emri olmadan geçerli bir itirazdan bahsedilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın geçerli bir ödeme emri tebliği bulunmaması sebebiyle usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine, davacının davayı açmakta kötü niyetli olduğu göz önüne alınarak takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2022 NUMARASI : 2022/464 ESAS 2022/626 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/37806 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine icra emri tebliğ edilmeden borçlu T3 tarafından 29/07/2022 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu inkar ederek ödeme emrine itiraz ettiğini, borçluya ödeme emrinin 01/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve kanunda belirtilen 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve ödeme emri tebliğ öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...
İİK'nun 58/3. ve 61/1. maddeleri gereğince takibin ipotek senedine dayanması nedeni ile icra emri ile birlikte dayanak belgelerin gönderilmesi gerektiği, tebligat mazbatası üzerinde dayanak belgelerin ekli olduğu şerhinin bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ödeme emri tebligatının iptaline ve bu aşamada faize yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 58/3.maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 E., 2000/47 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/1. maddesi 2. cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyorsa, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur.Ancak; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takiplerde, takip dayanağı belgenin, icra emri...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/919 Esas sayılı dosyasının celp edilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, tedbiren tahliyenin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/c maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Dairemizin 2019/1413 E. 2019/3176 K. sayılı HMK'nın 353/1/a-6. maddesi uyarınca verilen kaldırma kararındaki "Dava konusu icra dosyasına dayanak 20/04/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde, davacı kiraya veren, davalı kiracı olarak yer almaktadır. Davalı, icra takibine itirazında, kira borcu olmadığını belirterek, borca, faize ve faiz oranına itiraz etmiş olup, cevap dilekçesinde banka kayıtları ve ödeme dekontlarını delil olarak gösterdiği, davacının da kira bedellerinin yattığı banka kayıtlarını sunmasına rağmen, mahkemece söz konusu banka kayıtları getirtilmeden, bu konudaki delilleri toplanmadan ve gerekçede değerlendirilmeden karar verilmiştir....
Davalı alacaklı tarafından 4 aylık ücret ve 4 aylık tazminat tutarı 20.536,38 TL, özel hukuk ücret farkı 5.126,52 TLnin iadesi ve faiz alacakları ile birlikte toplam 63.085 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi yapılmış, borca itiraz üzerine İş Mahkemesince 23.469 TL. faize ilişkin itiraz yönünden iptaline karar verilmiş, alacaklı vekili mahkeme ilamını ibraz ederek dosya hesabı yapılmasını istemiş, icra müdürlüğünce bakiye borç miktarı 44.583,23 TL olarak hesaplanmıştır. Dosya hesabı şikayet edilmiş, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, borç miktarının 44.083,99 TL olduğuna karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, itirazın kaldırılması istemine, ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayanlar, haciz istemli icra takibi ile kiracıları olan borçluların, Kasım 2014 ay kira parası 14,000 doların TL karşılığı 31.397,80 TL’yi ödemedikleri iddiasıyla aleyhlerine 11.11.2014 tarihinde icra takibi başlatmış ve davalı borçlu kiracılara 7 gün süreli ödeme emri gönderilmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Bu takdirde, krediyi kullandıran taraf, alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, krediyi kullanan tarafın şikayeti reddedilir..." hükmüne yer verildiğini, somut olayda İİK.150- I maddesinde istenen şartlara haiz bir ihtarname ve hesap katı borçlulara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, icra emri ile birlikte vekil edene sadece icra emri tebliğ edilebileceğini, icra emri ile birlikte resmi senet, akit tablosu, ipotek belgesi ve ihtarname gönderilmediğini, icra takibine bu belgelerin eklenmemesi ve borçluya tebliğ edilmemesinin takibin iptalini gerektirdiğini, ayrıca borçlu şirketin kullandığı iddia edilen miktarın talep edilen miktarın çok altında olduğunu, alacaklı banka gecikme cezasını da ana paraya ekleyerek hesaplama yaptığını ve bu şekilde faize faiz işletilmiş gibi, gecikme cezasına gecikme cezası işlettiğini, asıl alacak miktarına, bu asıl alacak içinde bulunan gecikme cezası miktarlarına ve gecikme cezası oranlarına, işletilen gecikme cezasına...