a ödemekte olduğu 150 TL iştirak nafakasının 18 yaşını ikmal ettiğinden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ilk celseyi kabul etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile küçük ...'a hükmedilen 150.00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ilk celsede davayı kabul etmiştir. Kaldı ki iştirak nafakasının kaldırılması için dava açmaya da gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davayı ilk celse kabul eden davalının HUMK.nun 94/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2023 NUMARASI : 2022/382 ESAS 2023/136 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine de aylık ayrı ayrı 375'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalı tarafın yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemi üzerine Aksaray 2....
Mahkemece; asıl davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı (karşı davalı) ve davalı tarafça ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-) Davacı (karşı davalı)'nın asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı (karşı davalı) tarafın asıl davaya yönelik temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2-) Davalı (karşı davacı)'nın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Asıl dava, iştirak nafakasının artırılması; karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması -olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2015 Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (asıl dava) ve iştirak nafakasının indirilmesi, yoksulluk nafakasının kaldırılması (birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması-artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl davada; hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen davada ödenen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; asıl dava ve birleşen dava yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece; davanın iştirak nafakası yönünden reddine, yoksulluk nafakası yönünden kabulü ile nafakanın kaldırılmasına, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, yoksulluk nafakasının kaldırılması hükmüne diyecekleri olmadığını, ancak davacının boşanma öncesi çalıştığı adliye şoförlüğünden çıkışının verilmiş olması, aldığı işsizlik maaşının bile 2021 ağustos ayından itibaren kesilmesi, hiçbir gelirinin olmaması, boşanma sonrası hakkında başlatılan 7, yargılama sırasında başlatılan 3 ayrı icra takibi sebebiyle toplam 68.837,53 TL borcunun bulunması, çocuğun devlet okuluna gitmeye başlaması, yemek ve servis ücreti ödenmemesi, anne çalıştığında çocuğa davacının anne ve babasının bakması gözetilerek iştirak nafakasının da azaltılması gerekmesine rağmen bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, iştirak nafakası yönünden kararın kaldırılması talepli olarak istinaf etmiştir....
Temyiz olunan hükmün kanuna uymayan bölümü hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde (HUMK 438/VII, C....) hükmü gereğince hükmün ....satırbaşındaki "...bağlanan iştirak nafakasının aylık 300 TL arttırılarak aylık 500 TL'ye çıkarılmasına, davacıdan alınarak davalıya verilmesine..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...bağlanan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300 TL arttırılarak aylık 500 TL'ye çıkarılmasına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." ifadeleri yazılması suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir. (..... ....baskı- İst, 2012/sh.646) Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/VII C...., 6100 sayılı Yasanın 370/... ek .../... maddesi anlamında; "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün ....satırbaşında yeralan "...bağlanan iştirak nafakasının aylık 300 TL arttırılarak aylık 500 TL'ye çıkarılmasına, davacıdan alınarak davalıya verilmesine..." ifadelerinin çıkarılarak...
B.Kuru 23.baskı; İst 2012/sh. 646) Bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün 2. fıkrasında yeralan ; "...takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL artırılarak 400,00 TL iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine; "...takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 250,00 TL artırılarak 400,00 TL iştirak nafakasının..." ifadelerinin yazılması ve hükme 5. fıkra olarak; "1.500.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine" ifadesinin eklenmesi sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının yerinde olmadığını-çocuk için belirlenen miktarın az olduğunu-aleyhlerine yargılama giderleri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini-diğer tarafın davasının reddi kendi davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Dava;davacı-davalı erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması,kadının karşı davasında ise yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması ile gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesi talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 2018/1031 Esas sayılı dosyası ile iştirak nafakasının artırımı davası açıldığı, mahkemenin 17/09/2019 tarih, 2019/688 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının aylık 350,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, davacı tarafından davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ve fazla ödenen nafaka miktarının istirdatının talep edilidği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, yoksulluk istirdatına ilişkin davasının ise reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafça verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu, tüm dosya kapsamına göre davacı kadın tarafından Adana 5....