İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili kişisel ilişkinin süresini süresi ve uzunluğu ile nafaka miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili ortak velayetin değiştirilmesi kararı, nafaka ve nafakanın başlangıç tarihi ve çocuğun doğum günlerinde kurulan kişisel ilişki ile çocuk altmış aylık olana kadar kurulan kişisel ilişkinin çeliştiği bunun dışında kurulan kişisel ilişki yönünden itirazlarının bulunmadığını ancak eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiği gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ortak velayetin değiştirilerek velayetin anneye verilmesi ve çocuk lehine nafakaya hükmedilmesine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ'nin 25/03/2021 tarihli, 2020/530 Esas 2021/225 Karar sayılı kararının 1 ve 3 no'lu maddelerinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının AYNEN MUHAFAZASINA, B) HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının iştirak nafakasının arttırılması davasının KISMEN KABULÜ ile; tarafların müşterek çocuğu Ahmet Erdem Dinçer lehine, Eskişehir 4....
Bununla birlikte taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuklar lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede eğitim hayatına başlayan ve devam eden müşterek çocukların ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Bu durumda; tarafların gelir durumu, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile çocuk ile baba arasında kişisel ilişki yeniden düzenlenmiş ve ortak çocuk yararına aylık 600 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiştir. O halde ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurlar ile tazminat taleplerinin reddine ilişkin bölümü istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi ile davacının cezaevinde kaldığı süre için nafaka ödemesinin durdurulması talebine ilişkindir. Tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra, davacı kendi eylemleri nedeniyle cezaevinde olup, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir. Anlaşmalı boşanma ile hüküm altına alınan iştirak nafakasının kaldırılmasını/indirilmesini veya durdurulmasını talep eden davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir. Hiç kimse kendi kusurundan fayda sağlayamaz. Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak nafakasının kaldırılmasına ya da durdurulmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
R.. aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi; iştirak nafakasının indirilmesi davasına dair Bakırköy 12. Aile Mahkemesinden verilen 18.03.2014 günlü ve 2013/311 E.- 2014/200 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 13.01.2015 günlü ve 2014/12368 E.- 2015/537 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 440.maddesinde öngörülen karar düzeltme sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 12.690 TL'ye çıkartılmıştır....
Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 6- Kişisel ilişki düzenlemesine yönelik kurulan hükmün, çocuğun yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, taraflarca açıkça temyiz/istinaf edilip edilmediği veya temyiz/istinaf edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen temyiz/istinaf incelemesine tabi tutulması gerekmektedir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/12729 esas 2018/2696karar 27.02.2018 gün ) Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır”. TMK'nun 331/1.maddesinde “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”. İştirak nafakasının çocukların yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçları ve ana-babanın mali durumlarına göre takdir edilmesi gerekir....
Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; erkeğin reddedilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına, iştirak nafakasının miktarına, kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1,2 ) nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kocanın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve şahsi ilişki yönünden; davalı-karşı davacı koca tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, iştirak nafakasının miktarı ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde; çocuk yönünden, ana ve baba sevgi ve ilgisinin yaşanması, ana ve babalık kimliğinin tanınması; ebeveynler yönünden ise...