Somut olayda yoksulluk nafakası isteyen davacı - davalı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekmiştir. 3- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde miktarının indirilmesi iştirak nafakası miktarının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.09.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davalı kadın tarafından, eksik inceleme sonucu verilen yatılı şahsi ilişki kurulmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece kişisel ilişki yönünden alınan 20/08/2020 tarihli sosyal inceleme raporuna göre çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı, yatılı kişisel ilişki yönünde alınan 27/07/2020 tarihli sosyal inceleme raporuna göre ,yatılı kişisel ilişki kurulmasında herhangi bir sakıncalı durumun görülmediğinin bildirildiği, müşterek çocuk, karar tarihi itibariyle 4 yaşından büyük olup (13.01.2015 doğumlu) yatılı kişisel ilişki kurabilecek yaş ve olgunlukta olduğu, çocuğun yaşı, cinsiyeti (baba ile iletişim ve rol model olma konusundaki sebeplerle) SİR ve çocuğun üstün yararı gözetilerek baba ile müşterek çocuk arasında yatılı şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin, şahsi ilişkinin...
Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla; Davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarları ile kişisel ilişkinin süresi dışındaki sair istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN reddine, Davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarı ile kişisel ilişkinin süresine ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Günü saat 10.00 ile son günü saat 15.00 arasında ve her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 10.00 ile 30. günü saat 18.00 arasında şahsi münasebet kurulmasına, müşterek çocuk yararına takdir edilen ve taraflarca sonradan artırılan aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının 16.03.2022 karşı dava tarihi itibariyle aylık 3.000,00 TL artırılarak aylık 4.000,00 TL ye çıkartılmasına, 2023 yılı Mart ayından başlamak üzere her yıl Mart aylarında TÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin nafaka talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; davalı-davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile kişisel ilişkinin sayesi yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; yoksulluk nafakasının reddi ile iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişkinin süresi, vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden; davalı erkek tarafından ise aleyhine hükmedilen yoksuluk nafakası, vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
tatilinin 1. günü saat 10:00'dan 7. günü saat 17:00’ye kadar ve yaz tatilinde, Temmuz ayının 1. günü saat 10:00’dan 15. günü saat 17:00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kişisel ilişkinin düzenlenmesine,tarafların ileride farklı yerleşim yerinde bulunmaları halinde ise, her sene sömestr tatilinde Şubat ayının ilk haftası ilk Pazartesi günü saat 09:00 'dan itibaren pazar günü saat 18:00'e kadar (bir hafta süre ile) ve Temmuz ayının birinci günü saat 09:00 'dan son günü 18.00 'ye kadar (bir ay süre ile) çocukların eğitim ve öğretimine engel olmamak koşulu ile davalı babanın çocuğu yanına alabileceğine ve şahsi ilişkinin bu şekilde düzenlenmesine, müşterek çocuklara sarf edilmek üzere 100,00’er TL olmak üzere toplam 200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yoksulluk nafakası talebinin reddine" şeklinde karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün...
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN Temyize konu karşı dava, velayetinin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....