Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin gelirinde meydana gelen azalma ve giderlerindeki artışın göz ardı edildiğini, davacının gelirinin arttığını ve yoksulluk durumunun tamamen ortadan kalktığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve karşı dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı ve nafakaların kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının kaldırılması, İştirak Nafakaları ve Eğitim Giderlerinin İndirilmesi (Protokol Hükümlerinin Uyarlanması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmiş ise de davanın mahiyeti gereği duruşmalı işlerden olmadığı anlaşıldığından davacının duruşma isteminin reddine karar verildi, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK...

    Kaldı ki, irad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Bu durumda mahkemece, iştirak nafakasının TL karşılığı 400,00 TL'ye indirilmesi, bundan sonra TL cinsinden ödenmesine yönelik talebinin reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ davalı kadın vekili hükmün; asıl davada ve karşı davada hükmedilen boşanma ve velayet hükümleri hariç olmak üzere; kusur belirlemesi, tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası isteminin reddi, iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ davacı erkek vekili hükmün; kadının açtığı asıl davanın reddi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın kabulü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya istinaf incelemesi için dairemizde iken taraflar ayrı ayrı sundukları dilekçeler ile boşanma ve ferileri yönünden anlaşmaya vardıklarını, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını beyan ederek protokol örneğini dosyaya sunmuşlardır....

    Aile Mahkemesi'nin 2019/793 Esas sayılı dosyasına iştirak nafakasının azaltılması talebi ile dava açtığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ve 2.500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalı babadan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini ancak dosyanın istinaf edildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Davada, önceki iştirak nafakasının ödenmesinde zorluk çekildiği belirtilerek, iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığında indirilmesi istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 327.maddesinde "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü; 330.maddesinde "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." hükmü; 331 maddesinde de; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." hükmü getirilmiştir....

      Tarafların sosyal ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde, davalı-davacı kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarı da yerindedir. Açıklanan gerekçeyle, davacı-davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi talebi yönünden istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı-davalının, iştirak nafakasının indirilmesi ve boşanma protokolünün uyarlanması talepleri yönünden istinaf isteminin incelenmesinde ise; Ankara 2....

      Hukuk Dairesi'nin 22/09/2022 tarih, 2022/6360 Esas 2022/7292 Karar sayılı ilamıyla; "Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan yükümlülüklerin değiştirilmesi-kaldırılması davasına ilişkin yapılan yargılama sonucunda ortak çocuk Elif’in ergin olduğu tarih itibariyle iştirak nafakasının kaldırılması talebinin davacının vazgeçmesi nedeniyle reddine, ortak çocuk Burak için iştirak nafakasının 200 TL’ye indirilmesi talebinin reddine, Kadıköy 5. Aile Mahkemesinin 2008/252 Esas 2008/360 Karar sayılı ilamı ile anlaşma protokolü çerçevesinde davacının çocuklarıyla birlikte ikamet ettiği evin aidat, doğalgaz, su, elektrik, digitürk, ev telefonu ve adsl faturalarının davacı ve küçüklerin birlikte oturdukları süre içinde ve çocukların eğitimi bitinceye kadar davacı baba tarafından ödenmesi yönündeki hükmün kaldırılmasına, Kadıköy 5....

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise kısmen kabulüyle, iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 650.00 TL'ye indirilmesine ve her yıl TÜİK'in belirlediği yıllık ÜFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı incelendiğinde; Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi; “Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı...

        itimat ederek kabul ettiğini belirterek yoksulluk nafakasının 100 TL'ye ve iştirak nafakasının 150 TL'ye indirilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu