Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, anlaşmalı boşanma protokolünün aşırı ifa güçlüğü nedeniyle uyarlanması ve birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, boşanma kararına esas anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve ödenmekte olan yoksulluk nafakası ve kira bedellerinin uyarlanması, yoksulluk nafakasının kaldırılması için gerekli ve yeterli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

    Aile Mahkemesi'nin 2012/649 Esas ve 2012/342 karar sayılı ilamı ile tarafların anlaşmalı boşanmaları ile birlikte aylık 2.250.00 TL iştirak nafakasının her yıl Eylül ayından geçerli olmak üzere %10 oranından az olmamak üzere yıllık ÜFE ve TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, davacının iştirak nafakasını ödediği miktarın 5.578,98 TL'ye ulaştığını, kendisine maaş kalmadığından hakkaniyet ilkesine göre indirilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabul edilmesi suretiyle iştirak nafakasının aylık 4.000,00TL'ye indirildiği ve yıllık memur maaş zammı oranından az olmamak kaydıyla ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

    boşanma davasında hüküm altına alındığını,halihazırda ekonomik durumunun bozulduğunu,ortağı olduğu şirketin kullandığı krediler nedeniyle borçları olduğunu ileri sürerek,....500 TL’lik yoksulluk nafakasının 500 TL’ye;....000 TL’lik iştirak nafakasının ise 250 TL’ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda ;davalının anlaşmalı boşanmayla kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları, dava tarihindeki şartlara göre; davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı dikkate alınarak TMK'nun 4.maddesi gereğince hakkaniyet kuralları gereğince davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş ise de yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Buna göre davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddine, davacının istinaf itirazlarının ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların usul ve yasaya uygun olmadığını, boşanma davası öncesinde davacının açtığı boşanma davasının ve tedbir nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verildiğini, davacının ağır ve tam kusurlu hareketleri ve başka bir kadınla sürekli beraber yaşaması nedeniyle anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkiline aylık 1.500 TL yoksulluk nafakası ÜFE+TÜFE/2 oranında arttırılarak devam etmesi konusunda düzenledikleri protokol doğrultusunda boşandıklarını, davacının birlikte yaşadığı kadınla bir an önce evlenebilmek için bu protokolü imzaladığını, içeriğini aynen kabul ettiğini, boşanma üzerinden bir yıl geçmeden bu davanın açılmasının iyiniyetten uzak olduğunu, müvekkilinin 3 çocuğu ile tek başına yaşama mücadelesi verdiğini, davacının ise birlikte yaşadığı kadın üzerine açtığı öğrenilen "Sado'nun yeri" isimli çay bahçesini işlettiğini, ancak nafaka yükümlülüğünden kurtulmak için bu işyerini birlikte...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacı T1 tarafından davalı T1 aleyhine açılan boşanma davasının KABULÜ ile, tarafların BOŞANMALARINA, taraflar arasında düzenlenen 01/09/2021 tarihli anlaşma protokolünün onaylanmasına,tarafların müşterek çocukları Muhammed Hacı'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti annesine verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk Muhammed Hacı lehine kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak, müşterek çocuğa velayetten davacı anneye verilmesine, davalı lehine kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, müşterek çocuk ve davacı yararına belirlenen iştirak ve yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleşmesiyle her ayın 25- 30 u arasında davalı tarafından davacı Demet'e ödeneceğine ve söz konusu nafakaların her yıl ÜFE...

      GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Taraflar daha önce yaptıkları protokol gereği aynı mahkemenin 08/03/2021 tarih ve 2021/174 E.- 2021/145 K. sayılı kararı ile TMK’nun 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Bu durumda, yapılan protokol hukuki niteliği itibariyle, Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir. Böylece, taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK. md.19). Aynı zamanda, sözleşenler, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler. Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma ,boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 08/03/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleşmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak kararın kaldırılması istenmiş, inceleme HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

      Aile Mahkemesi'nin 2009/250 E. 2009/212 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucu müşterek çocuğun velayetinin davalıya verildiğini ve aynı kararla müşterek çocuk için aylık 400,00TL iştirak nafakası ve bu nafakanın her yıl enflasyon oranında arttışına karar verildiği ve bu nafakanın da Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi'nin 2016/562 E. 2018/18 K. sayılı ilamı aylık 1.000,00TL'na yükseltildiği her yıl ÜFE oranında artış yapılmasının da devamına karar verildiği ve kararın istinaf denetiminden geçerek 22.05.2018 tarihinde kesinleştiği eldeki bu davanın ise 09.08.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu