Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2021 NUMARASI : 2021/535- 2021/540 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle, Davalı ile boşanma ve ferileri konusunda anlaştıklarını, aralarında protokol düzenlediklerini, anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Davacı ile anlaşamadıklarını, anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini, aralarında düzenlenen protokol gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

Davada, anlaşmalı olarak gerçekleşen boşanma davasında ... çocuk için kabul edilen aylık 5000 Euro iştirak nafakasının; davacının, ödeme gücünün bulunmaması, Euro’nun aşırı değerlenmesi, çocuğun ihtiyacından fazla olması ve anneninde gelirinin bulunması ve katkı sağlaması gerektiği ileri sürülerek 500 TL’ye indirilmesi istenilmiş mahkemece, davacının ödeme güçlüğüne düştüğü gerekçesiyle nafakanın 2000 TL ye indirilmesine karar verilmiştir. Tarafların 7.2.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, mahkemece anlaşma doğrultusunda velayeti anneye verilen ... için 5000 Euro iştirak nafakasına hükmedilmiş, aradan yaklaşık 1,5 yıl geçtikten sonra 08.08.2008 tarihinde yukarıda açıklanan iddialara dayalı olarak nafakanın 500 TL ye indirilmesi istemiyle dava açılmıştır. Mahkemece iddia ... görülerek nafakanın indirilmesine karar verilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "davacının davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve kira yardımının kaldırılması veya azaltılması taleplerinin reddine" karar verilmiştir. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; tarafların pandemi öncesinde anlaşmalı boşandıklarını, ancak pandemi sürecinde ekonomik düzeninin bozulduğunu, davacının ödemeleri yapmakta zorlandığını, nafakayı ve kira yardımını ödeyemeyecek duruma geldiğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakası ve davalıya ödenmesine karar verilen kira yardımının kaldırılması, aksi halde nafakanın indirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında anlaşmalı boşandıklarını, müvekkilinin, 10.000,00 TL iştirak nafakası, 12.000,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 22.000,00 TL nafaka ödemesi hususunda anlaştıklarını, buna yönelik olarak aralarında ek protokol düzenlediklerini ancak çocuk için ödenecek nafakanın mahkemeye sunulan anlaşmalı boşanma protokolünde ayrıca dile getirilmediğini, anlaşmalı boşanma protokolünde 22.000,00 TL'nin yoksulluk nafakası olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve mahkemece bu yönünde hüküm kurulduğunu, çocuğun yaklaşık bir yıldır müvekkilinin yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarını müvekkilinin karşıladığını belirterek; davalıya müşterek çocuk için ödenen nafakaların...

      , iştirak nafakasının kaldırılmasına mümkün olmadığı takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi için karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1327 KARAR NO : 2022/1318 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2022/123 2022/154 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacının 16/02/2022 havale tarihli dava dilekçesine özetle; davalı ile tarihinde evlendiklerini ve bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını ve müşterek hayatın çekilmez hal aldığını ve evliliklerini sürdürmenin mümkün olmadığını ve buna ilişkin 16/02/2022 havale tarihli protokol...

      Aile Mahkemesinin 11/03/2009 tarih 2009/83E-2209/155K sayılı ilamı ile boşandıklarını, protokol uyarınca Mahkemece aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanma davasından sonra kendisinin ekonomik kriz sonucu işten çıkarıldığını ve nafakayı ödeyemeyecek duruma geldiğini, şu anda evli olduğunu ve bakmakla yükümlü bir çocuğunun bulunduğunu ileri sürerek daha evvel hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakanın kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde 100 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının daha evvel protokol ile müşterek çocuk lehine ödemeyi kabul ettiği nafakayı hiç ödemediğini, halen işsiz olmadığı ve kayıt dışı tekstil işi ile uğraştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2022 NUMARASI : 2022/764 ESAS 2022/779 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatin çekilmez hale geldiğini, evliliğin devamında kendilerinin ve toplumun bir yararının kalmadığını beyan ederek, düzenlemiş oldukları protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bozmaya uyulmakla her iki boşanma davasındaki boşanma talepleri hakkında yeniden hüküm kurularak tarafların karşılıklı davaların kabulüyle tarafların boşanmalarına, boşanmanın ferilerine ve kadının boşanma davasındaki vekalet ücreti ve bozma öncesi yargılama giderleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak; davalı-karşı davacı erkeğin davasındaki boşanma hükmü Dairemizin 25.12.2018 tarihli ilamı öncesinde temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir....

          UYAP Entegrasyonu