Velayet hakkı kendisine verilen tarafın, velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir.Feragate ilişkin beyanı, küçüklerin ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Bu nedenle davacının anlaşmalı boşanma sırasında müşterek çocuklar lehine nafaka talep etmeyip, sonradan iştirak nafakası talebinde bulunması iyi niyet kurallarına aykırı değildir....
Velayet hakkı kendisine verilen tarafın, velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir.Feragate ilişkin beyanı, küçüklerin ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Bu nedenle davacının anlaşmalı boşanma sırasında müşterek çocuklar lehine nafaka talep etmeyip, sonradan iştirak nafakası talebinde bulunması iyi niyet kurallarına aykırı değildir....
Tedbir ve iştirak nafakası yönünden; Davalı kadın süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuş, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315- 801 E.K. Sayılı ilamı ile müşterek çocuklar yararına TMK'nun 197 maddesi uyarınca hükmedilen aylık 175,00TL nafakanın tedbir nafakası olmasına rağmen ilk derece mahkemesince," müşterek çocuklar yararına daha önce Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315- 801 E.K. sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 175,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL artırılarak, aylık 275,00 TL'ye çıkarılmasına"şeklinde karar verilmiş olmakla kısa karar ve hükümde bahsi geçen iştirak nafakasının dava tarihinden hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihe kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olarak hükmedildiğinin kabulü gerekmiştir....
Velayet, tedbir-iştirak nafakası açısından; Ayrılık aşamasında çocuğun annede kalması, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi, babanın haftanın 6 günü çalışıyor olması, kadının ev hanımı olması karşısında velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, velayeti anneye verilen çocuk için tedbir nafakası verilmesinin ve miktarının doğru ve yerinde olduğu, çocuk için iştirak nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak ilk kararda çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına karar verildiği halde ilk kararı kadının istinaf etmediğinden erkek lehine usulüne kazanılmış hak oluştuğundan ilk karardan farklı olarak çocuk lehine aylık 450TL iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup davalı erkek vekilinin velayet ve tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/267 esasına kayden görülen boşanma davası sonucunda verilen hüküm, davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2016/17113 esas ve 2018/5485 karar sayılı ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı ile davacı kadın lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. Böylelikle davacı kadın lehine hüküm altına alınan aylık 300 TL yoksulluk nafakası onanarak kesinleşmiştir....
hüküm kurulmamıştır." şeklinde gerekçelendirilerek, çocuk yararına ilk karar ile hükmedilen iştirak nafakasına ilişkin hüküm de kaldırıldığı halde iştirak nafakası yönünden yeniden hüküm tesis edilmemesi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası K A R A R Dava, iştirak nafakası istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davacı kadın dava dilekçesinde talep etmediği iştirak, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İştirak nafakası kamu düzenini ilgilendirdiğinden zaten davanın genişletilmesi yasağına tabi değildir. Davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi de süresinde verilen cevaba cevap dilekçesinde talep edilmiş olmakla bu yasağa tabi değildir. Tarafların yaşı küçük çocukları Rahim ve Mehmet Cihan'ın velayetleri anneye verilmiş olmakla velayet verilmeyen ebeveynin destek yükümlülüğü dikkate alınarak TMK 182/2 madde gereğince küçükler için iştirak nafakasına hükmedilmesi doğrudur. Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı, aylık düzenli geliri ve mal varlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi doğrudur. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları da tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur....
vekilinin birikmiş iştirak nafakası, ilam vekalet ücreti ve yargılama gideri ile devam eden aylar yönünden de aylık 15 TL iştirak nafakası alacağı talebinde bulunduğu, borçlu babanın, 11.11.2013 tarihinde İcra Müdürlüğü'nden çocuğun reşit olduğunu açıklayarak, nafaka alacağına ilişkin maaş haczinin kaldırılmasını istediği, Müdürlükçe talebin reddine karar verilmesi üzerine Borçlunun İcra Mahkemesi'nden anılan müdürlük işleminin iptali ile nafaka kesintisinin kaldırılmasını talep ettiği, Mahkemece, çocuğun henüz lise eğitiminin devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, dosya arasında bulunan belgelerden çocuğun 10.08.2013 tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılmaktadır. -//- O halde, Alacaklı Annenin müşterek çocuk için hüküm altına alınan ve reşit olduğu tarihe kadar devam eden iştirak nafakası, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağını takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunduğu, ancak, 18.05.2013 tarihinden itibaren reşit...
ün 28/01/2012 tarihinde 18 yaşını ikmal etmesi nedeni ile bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği, bunun kararda ayrıca belirtilmesine gerek olmadığı, küçüğün eğitime devam etmesi halinde kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talep edebileceği, ayrıca iştirak nafakası alacaklısı müşterek çocuğun velayeti kendisine verilen eş olduğundan müşterek çocuğun iştirak nafakası tahsili için icra takibi başlatamayacağı, bundan dolayı şikayet hakkı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği, keza anılan nedenlerden dolayı icra takibinin iptali için açılan davada İstanbul 2....