Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 22.03.2012 tarih 2010/66 Esas 2012/209 sayılı Kararı, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nce iştirak nafakası yönünden onanmış, yoksulluk nafakası fahiş bulunarak bu nafaka yönünden bozulmuştur. İİK'nun 40. maddesi gereğince bozma ilamıyla artık yoksulluk nafakası yönünden takibe devam olunamaz. Yoksulluk nafakası yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, aksine gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların .... Aile Mahkemesi' nin 2009/903 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalının müvekkili ve müşterek çocuklara nafaka vereceğini söylediği halde nafaka vermediğini belirterek davacı anne için 250 TL yoksulluk nafakası, 2004 ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar için 400' er TL iştirak nafakası istemiştir. Davalı, davacının boşanma protokolü ile nafaka talep etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

      Aile Mahkemesinin 2013/267 esasına kayden görülen boşanma davası sonucunda verilen hüküm, davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2016/17113 esas ve 2018/5485 karar sayılı ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı ile davacı kadın lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. Böylelikle davacı kadın lehine hüküm altına alınan aylık 300 TL yoksulluk nafakası onanarak kesinleşmiştir....

        Velayet hakkı kendisine verilen tarafın, velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir.Feragate ilişkin beyanı, küçüklerin ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Bu nedenle davacının anlaşmalı boşanma sırasında müşterek çocuklar lehine nafaka talep etmeyip, sonradan iştirak nafakası talebinde bulunması iyi niyet kurallarına aykırı değildir....

        nun 182/2,328/1,330/1 maddeleri uyarınca takdir edilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu anlaşıldığından, davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen kararda takdir edilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; 1 ve 2 no'lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak 6100 sayılı HMK.'...

        Velayet hakkı kendisine verilen tarafın, velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etmemiş (doğmamış bir alacaktan) iştirak nafakasından feragati geçersizdir.Feragate ilişkin beyanı, küçüklerin ergin olacağı tarihe kadar sürecek olan nafakayı kapsamaz. İştirak nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Bu nedenle davacının anlaşmalı boşanma sırasında müşterek çocuklar lehine nafaka talep etmeyip, sonradan iştirak nafakası talebinde bulunması iyi niyet kurallarına aykırı değildir....

        Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, iştirak nafakası ile lehine hükmedilen tazminatların miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tedbir nafakasının miktarı, velâyet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine...

          in 28.09.2017 tarihli dilekçesindeki feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere karar düzeltme talebinin kabulü, Dairemizin 07/03/2017 tarihli kararının kaldırılması ve hükmün iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve kadın yararına takdir edilen tazminatlara yönelik olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 07.03.2017 tarih, 2015/23099 Esas ve 2017/2441 karar sayılı kararının kaldırılmasına ve hükmün iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden feragat konusunda bir karar verilmek üzere BOZULMASINA, bozma sebebine göre karar düzeltme talep nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi....

            Tedbir ve iştirak nafakası yönünden; Davalı kadın süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuş, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315- 801 E.K. Sayılı ilamı ile müşterek çocuklar yararına TMK'nun 197 maddesi uyarınca hükmedilen aylık 175,00TL nafakanın tedbir nafakası olmasına rağmen ilk derece mahkemesince," müşterek çocuklar yararına daha önce Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/315- 801 E.K. sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 175,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL artırılarak, aylık 275,00 TL'ye çıkarılmasına"şeklinde karar verilmiş olmakla kısa karar ve hükümde bahsi geçen iştirak nafakasının dava tarihinden hükmün boşanma yönünden kesinleştiği tarihe kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olarak hükmedildiğinin kabulü gerekmiştir....

            Velayet, tedbir-iştirak nafakası açısından; Ayrılık aşamasında çocuğun annede kalması, SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi, babanın haftanın 6 günü çalışıyor olması, kadının ev hanımı olması karşısında velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, velayeti anneye verilen çocuk için tedbir nafakası verilmesinin ve miktarının doğru ve yerinde olduğu, çocuk için iştirak nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak ilk kararda çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına karar verildiği halde ilk kararı kadının istinaf etmediğinden erkek lehine usulüne kazanılmış hak oluştuğundan ilk karardan farklı olarak çocuk lehine aylık 450TL iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle çocuk için aylık 350TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup davalı erkek vekilinin velayet ve tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine, iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu