Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk Pınar yönünden düzenlenen kişisel ilişkide her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü ile dini bayramların 2. günü kurulan kişisel ilişkinin yatısız kurulması, yaz ve yarı yıl tatili için kişisel ilişkinin başlangıç - bitiş gün ve saatlerinin belirtilmemesi doğru bulunmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir nafakaları, iştirak nafakası ve tazminatlar, ortak çocuk ile kişisel ilişkinin süresi, ortak konutun tedbiren davacı-karşı davalı kadına özgülenmesi, davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddedilen kısmı için vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 20.09.2022 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı...
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 4-Taraflar, farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "aynı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamaktadır. Bu bakımdan, aynı şehir, ayrı şehir ayrımına gidilmeksizin, baba ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin başlangıç, bitiş tarihi ve saatinin infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gösterilerek babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, çocuğun yaşı ile uyumlu, daha uygun süreyle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 5-Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, "Müşterek küçük çocuk ......
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/360 Eses sayılı dosyası incelenerek gerekirse çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun düşüp düşmeyeceği ve bu ilişkinin çocuğun huzuru bakımından ciddi tehlike oluşturup oluşturmayacağı ve kişisel ilişki kuralacak ise kurulacak kişisel ilişkinin şekli ve süresi konusunda, pedagog, psikolog veya sosyal çalışmacıdan oluşan uzman veya uzmanlardan yeniden taraflarla görüşerek rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kişisel ilişki hakkında hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde kisişel ilişki tesisi doğru görülmemiştir....
Tüm dosya içeriğine göre; velayeti annede olan çocuk ile baba arasında İzmir 9.Aile Mahkemesi'nin 2016/851 E.-843 K.sayılı 22.12.2016 tarihli kararı ile kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yaşının büyümesi ve baba ile ilişkilerinin geliştirilmesi açısından yetersiz olduğu ,birbirini destekleyen üç kişilik heyet tarafından düzenlenen rapor içeriklerine göre davalı-karşı davacı baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağına dair tespit değerlendirildiğinde çocuğun iradesi farklı yönde olsa da zaman içinde kazanımları dikkate alındığında ve değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişkinin kaldırılmaması ve yeniden yapılan düzenlemenin bu aşamada usul ve yasaya uygun bulunduğundan asıl davanın reddi ve terditli açılan karşı davanın kişisel ilişkinin yeniden...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, evlilik birliği içinde kusurlu olanın kadın olduğunu, kadın lehine tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen iştirak nafakası miktarının yüksek olduğunu beyanla, boşanma hükmünün kesinleştirilmesine, ilk derece mahkemesi kararının tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile baba T1 ile müşterek çocuklar Hazal Elif Kılıçarslan, Asel Melisa Kılıçarslan, Cesur Hamza Kılıçarslan arasında kurulan şahsi ilişkinin ortadan kaldırılmasına, çocuklar ile baba arasında şahsi münasebet tesisine ve iştirak nafakasının azaltılmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresini, iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddini, vekalet ücretini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava şahsi ilişkinin yeniden tesisi ve iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır. Davacının iştirak nafakası ve şahsi ilişki yönünden ayrı ayrı istinaf karar harcı yatırması gerekirken şahsi ilişki yönünden 80,70TL istinaf karar harcını yatırdığı anlaşılmıştır....
in velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olduğu, kişisel ilişkinin de isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının isabetli olduğu, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesinin isabetli olduğu, erkek yararına tedbir nafakası takdir edilmemesinin ise dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, kadın ve erkek yararına yoksulluk nafakasının yasal şartları oluşmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların oluştuğu ancak miktarlarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alındığında erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü...
Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi de gerekir. Velayet kendisinde bulunmayan baba ile müşterek çocuk arasında, tarafların yaşadıkları şehirlerin uzaklığı da gözetilerek, çocuğun baba sevgi ve şefkatini tadacağı şekilde, hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin yanı sıra baba yanında yaz aylarında ve sömestr tatilinde de yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekir, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Ancak bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7). SONUÇ:Temyize konu hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine “Davalı babanın müşterek çocuk N. A.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının uzun yıllar çok sayıda kuş beslediği, bütün vaktini ve ilgisini onlara ayırarak eşine, çocuklarına, evine karşı ilgisiz tavırlar sergilediği, ayrıca davacıya küçük dürücü sözler söylediği, gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyet hakkının davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talepler ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....