Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan geçici velâyet olmadığı takdirde ortak çocuklar ile kişisel ilişki kurulmasına yönelik birleştirilen davanın kişisel ilişki yönünden kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine manevî tazminat yönünden verilen tamamlama kararının usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk İrem Nur lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği, usulune uygun talep olmadığına göre ortak çocuklar lehine iştirak nafakası ile kadın lehine yoksulluk nafakası ve maddî tazminat verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuklar Şevval ve Muhammed Fadlı'nın velayetlerinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar Şevval ve Muhammed Fadlı yararına aylık 400'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresi ve kişisel ilişkinin yatılı olarak tesis edilmesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; TMK'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
Anayasanın 41 ve Türk Medeni Kanununun 346, 347, 348 ve 404. maddelerinde yer alan kurallarda da açıklandığı üzere boşanma veya ayrılık vukuunda hakim müşterek çocukların velayet haklarının kullanılması biçimi ile çocuklarla, ana babanın şahsi ilişkilerine dair gerekli düzenlemeleri, oluşturulan kararın bir sonucu olarak ve görevi gereği, resen gözetmek zorundadır (TMK.md. 182, 336/2) Kişisel ilişkinin kamu düzenini ilgilendirmesi, resen araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği ve dosyaya sunulan çocuk-ergen psikoterapi gözlem raporu da gözetildiğinde, kişisel ilişkinin çocukların yüksek yararına uygun düşüp düşmeyeceği ve bu ilişkinin çocukların huzuru bakımından ciddi tehlike oluşturup oluşturmayacağı ve kişisel ilişki kuralacak ise çocukların yaşları da gözetilerek kurulacak kişisel ilişkinin şekli ve süresi konusunda, pedagog, psikolog veya sosyal çalışmacıdan oluşan uzman veya uzmanlardan yeniden taraflarla görüşerek rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kişisel...
Nur ile ilgili de velâyet, kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de ortak çocuk ... Nur 21.04.2002 doğumlu olup bölge adliye mahkemesi karar tarihi olan 29.09.2021 tarihinde ergindir. Ortak çocuk ... Nur yararına hükmedilmiş olan tedbir nafakası da çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle son bulmuştur. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince ergin olan ortak çocuk ... yönünden velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yapılarak lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2). SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple; temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasından 3/a ve 3/b. bentlerinin tamamen çıkarılmasına, yerine 3/a. bendi olarak; "Tarafların müşterek çocuklarından 2012 doğumlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat istekleri, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve kişisel ilişki yönünden, davalı kadın tarafından ise, tümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tahkikat aşamasında velayet altında bulunan müşterek çocuklar için iştirak nafakası talebinde bulunmuş mahkemece isteğin süresinde yapılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun yararının yanında, analık ve babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine de özen gösterilmeli, görüşme süresi yeterli olmalıdır....
uygun miktarda maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk için daha uygun miktarda iştirak nafakası takdir edilmesine karar vermek gerekmiştir....
Müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu görüldüğünden kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma ve velayete ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere tarafların müşterek çocukları Eymen Erdem için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakaya kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, erkekten alınarak çocuğuna velayeten kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
, 1.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece ilkin 2018/255 Esas sayısı ile "her iki davanın da reddine "karar verilmiş,tarafların istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 2019/1355 E-2019/1787 K.sayılı 19.12.2019 tarihli kararı ile"...kişisel ilişki davasında yazılı yargılama usulünün uygulanması gerektiğinden bahis ile"sair hususlar incelenmeksizin kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece dilekçe teatisi gerçekleştirilmiş, neticeten ve özetle"...her iki davanın reddine"karar verilmiş, karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın istinaf başvuru dilekçesinde özetle;"...artan ihtiyaçlar dikkate alındığında davasının reddinin yerinde olmadığını", Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda özetle"...kişisel ilişkinin düzenlenmesine ilişkin davalarının kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmışlardır. GEREKÇE;Davalar asıl davada iştirak nafakasının artırılması ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinden ibarettir....