WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakası miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, "kusur belirlemesi ile iştirak nafakasına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, kadın için aylık 450 TL tedbir - yoksulluk nafakası takdirine, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şartları oluşmadığı halde davacı lehine tedbir - yoksulluk nafakası takdir edilmesi doğru olmadığı gibi nafaka miktarının da fazla olduğunu, yine velayeti babaya verilen müşterek çocuk için talepleri doğrultusunda tedbir - iştirak nafakası takdir edilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

    nafakasında;TMK 169 ncu maddesi kapsamında tedbir nafakasına hükmedilmesinin yerinde olduğu,miktarın tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumlarına,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirlere,kadının sürekli ve düzenli çalışması bulunmasına,TMK 4 ncü maddesine uygun belirlendiği, iştirak nafakası velayete bağlı olduğundan,velayet kararı istinaf edilerek kesinleşmediğinden ve sonradan reşit olmakla iştirak nafakası hiç doğmadığından buna ilişkin istinaf sebebinin konusunun kalmadığı anlaşılmıştır....

    Davacı-davalı kadın vekili verilen kararı; yoksulluk nafakasının reddi, esas davanın reddi, kusur belirlemesi, iştirak nafakalarının miktarı, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın şartları ve miktarları ile tazminat taleplerinin reddi, karşı davanın kabulü, esas ve karşı dava yönünden davalı-davacı lehine iki kez vekalet ücretine takdir edilmesi ve esas davada velayet ve iştirak nafakası talepleri kabul edildiği halde, kadın yararına vekalet ücretine takdir edilmemesi yönünden istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili verilen kararı; velayet, maddi, manevi tazminat miktarları ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hükümleri yönünden istinaf etmiştir. Her iki taraf vekili de istinaf başvurularına cevap vererek, reddini talep etmişlerdir. Esas ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 200 TL iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 300 TL yoksulluk nafakası ile 10.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili kusur,tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı kadın ise hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; TMK'nun 166/son maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....

    Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 150,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkeğin tedbir nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; boşanma kararına itirazlarının olmadığını belirterek davacı erkek yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın, 25.06.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir....

    Hal böyle iken, davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. b-Davalı kadın, cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinde bulunmamış, 15.01.2015 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesi ile davacı erkekten maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebinde bulunmuş, ancak ıslah talebine ilişkin harcı yatırmamıştır. Davalının boşanmanın fer'i niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin ıslah talebi ile ilgili olarak davalıya maktu ıslah harcını yatırması için süre verilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca talep hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir....

      TMK 174 ncü maddesi gereğince talep edilen maddi tazminat niteliği itibarı ile HMK 26/son fıkrasındaki taleple bağlı olunmayan durumlardan değildir. Kaldı ki davalı-davacı kadının maddi tazminatın miktarına yönelik temyiz başvurusu da bulunmamaktadır.Kısmi bozma ilamında da kadının temyizinin manevi tazminatın miktarına yönelik olduğu açıkça yer almaktadır.Belirtilen nedenlerle dairemizce bu bozma sebebine iştirak edilememiştir....

      Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası, davalı erkeğin ise tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerine, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara, tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....

      UYAP Entegrasyonu