Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekir. İlk derece mahkemesince davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetli görülmemiş olup, davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak; davacı kadının iştirak nafakasının miktarı ile maddi ve manevi tazminatın miktarlarına, davalı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesine ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulüne, tarafların sair istinaf taleplerinin HMK'nın 351/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

M 182) Boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu,erkeğin bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelendiğinden, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi koşulları gerçekleştiği kabul edilerek tazminatlar ile müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru ise de, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne ve TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri gözetildiğinde davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarının az olduğu kanaatiyle 20.000- TL maddi , 15.000- TL manevi tazminat ile 700,00- TL iştirak nafakasına hükmetmek hakkaniyet uygun olacaktır. 2- Yoksulluk nafakası yönünden istinaf incelemesinde; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru...

Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin 18.07.2018 tarihli feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ve ortak çocuk Cumhuriyet yararına takdir edilen iştirak nafakasına ilişkin olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple hükmün davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ve ortak çocuk Cumhuriyet yararına takdir edilen iştirak nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tazminatlar ve ortak çocuk Cumhuriyet yararına takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.09.2018 (Çrş.)...

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Emine için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Serik Aile Mahkemesi'nin 21.04.2021 tarih, 2020/277 esas ve 2021/257 karar sayılı kararının kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Emine için hükmedilen iştirak nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, ''Davacı T1'ın maddi ve manevi tazminat (TMK 174/1,2) taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı T5 alınarak davacı T1'a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine.'' "Davacı T1'ın yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı T5 alınarak davacı T1'a verilmesine."...

    Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla tarafların tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına nazaran 500 TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiş, erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinafı reddedilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, velayeti, kişisel ilişki süresini, tedbir - yoksulluk - iştirak nafakası ve manevi tazminat verilmemesini, maddi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın lehine maddi - manevi tazminat verilmesi, erkek lehine manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar aylık 600'er TL tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesinden itibaren ayrı ayrı aylık 650'şer TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat takdirine, davacı-karşı davalı lehine aylık 300 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500 TL yoksulluk nafakası olarak devamına,reddine, davalı karşı davacı T3 tarafından açılan karşı davanın kabulüne, davalı karşı davacının velayet talebinin reddine, davalı karşı davacının tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    duruşmasında tedbir nafakası miktarları kadar iştirak ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...

      UYAP Entegrasyonu