Somut olayda, borçlu itiraz dilekçesinde; kambiyo vasfı dışında, işlemiş olan faize de itiraz etmiş olup mahkemece, işlemiş faiz yönünden rapor alınmadan faiz oranı (avans faiz) değerlendirmek suretiyle itirazın reddine karar verilmiştir. O halde mahkemece, işlemiş faiz miktarının hesaplanması özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden işlemiş faize ilişkin, dosyanın konusunda uzman ehil bir bilirkişiye tevdii olunarak, Yargıtay denetimine elverişli nitelikte rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile imzalanan Ürün Tanıtım Sözleşmesine göre, düzenlenilen fatura bedelinin davalıca ödenmediğini, asıl alacak ve işlemiş faizlerinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başladıklarını, icra takibinde asıl alacağı, yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödeyen davalının faize itiraz ettiğini beyanla, işlemiş faize yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin takipten sonra, davadan önce icra dosyasına asıl alacak ve faizlerini kapsayacak şekilde 2.319 TL ödediğini, sözleşmenin sağ tarafındaki matbu kısımda yer alan faiz oranını kabul etmediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
davacının davalı itirazlarının iptali talebinin ise reddine, sadece faize itiraz olduğu asıl alacağa itiraz olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işçilik alacaklarının tahisili için davalı (borçlu) aleyhine ilamsız icra takibi başlatığını, davalının faize itiraz ettiğini ve faiz yönünden takibin durduğunu ileri sürerek, davalı (borçlu) tarafından icra takibi sırasında işlemiş ve işleyecek faize yapılan itirazın iptali ile takibin devamına bu mümkün olmadığı takdirde işlemiş ve işleyecek faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2011-20155 takip sayılı icra dosyası ile 2.362,06 TL kıdem tazminatı, 2.743,78 ihbar tazminatı ve 5.222,38 TL işlemiş faiz alacağı bakımından icra takibi başlattığı, davalı vekilince hem borca hem de faize itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı tarafça temyiz incelemesine konu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece alacak miktarlarının belirlenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, davacı tarafça faize itiraz edilmediğinden bahisle dava tarihinden takip tarihine kadar ihbar tazminatı olarak talep edilen tutara yasal faiz işletilerek ihbar tazminatı bakımından işlemiş faiz hesaplanmış ve bu tutar takip talebinde talep edilen tutardan mahsup edilerek kıdem tazminatı için işlemiş faiz tutarı belirlenmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl alacak kabul edilerek ve fakat şartları oluşmadığı için işlemiş faize itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında hukuki yararın bulunmadığını, sadece işlemiş faize itiraz edildiği halde genel anlamda itirazın iptali istenemeyeceğini, süresinde faturaya itiraz edilmemesinin vadenin kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı borçlunun aleyhine başlatılan icra takibinde asıl alacak tutarına bir itiraz etmediği, asıl alacak tutarını ödediği, sadece faiz tutarına itiraz ettiği, şartları oluşmayan bir alacak kalemi için icra takibi başlatılması ve itiraz üzerine huzurdaki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Davacının işlemiş faize ve faiz oranına ilişkin istinafının değerlendirilmesinde, Davacı faize de itiraz etmiştir. Takip dayanağı belge, bono niteliğinde olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, 3095 sayılı Yasada yer alan ticari temerrüt faizine ilişkin 2 ve 3. maddelerinde öngörülen ticari reeskont faiz oranının (avans faiz oranlarının) uygulanması gerekir. Takibe konu senedin vade tarihi olan 20/12/2019 tarihinden takip tarihi olan 27/11/2020 tarihine kadar avans faizi üzerinden yapılan hesaplamada 4.136,43 TL işlemiş faiz talep edebileceği anlaşılmıştır. Davalının işlemiş faiz talebi daha az olduğundan işlemiş faize yönelik itirazın reddinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Asıl alacağa takipten itibaren 3095 Sayılı Yasa'nın 2/2. maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi talebi yerindedir....
İtiraz dilekçesinde asıl alacağa ve 3.9.2004-18.11.2004 tarihleri arasındaki faize bir itiraz bulunmadığından ve itiraz edilmeyen asıl alacak ve yukarıda açıklanan tarihler arasındaki işlemiş faiz yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Öyle olunca asıl alacak ve 3.9.2004 tarihinden takip tarihi olan 19.11.2004 günleri arasındaki işlemiş faiz için davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Davacı yan 28.5.2003 tarihinden takip tarihine kadar faiz talebinde bulunmuş, 28.5.2003 ile 3.9.2004 tarihleri arasındaki döneme itiraz edilmiş olmakla mahkemece bu döneme tekabül eden işlemiş faiz yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasıda bozma nedenidir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle kakarın (1) nolu bent uyarınca davalı, (2)nolu bent uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 16.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı 10.7.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 1.8.2008 tarihli 8.800 TL kira alacağı ile 2.321,27 TL işlemiş faizin tahsilini istemiş, davalı kira borcu bulunmadığını belirterek borca ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Takibe dayanak olan kira sözleşmesine ve imzaya itiraz edilmediğinden takipte istenen kira bedelleri kesinleşmiştir. Davacı vekili 14.6.2010 tarihli dilekçesiyle takibe konu olan kira bedellerini açıklayarak 2008 yılı Mayıs ve devamı aylarına ait sekiz aylık kira bedelinin aylık 1.100 TL'den tahsilini talep ettiğini bildirmiştir. Bu durumda 2008 yılı Mayıs ve devamı aylara ait sekiz aylık kira bedeline ve işlemiş faizine hükmetmek gerekirken altı aylık kira bedeline göre hesaplama yapan bilirkişi raporunun esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir....
Borçlunun faize yönelik itirazı mahkemece itiraz tarihi esas alınarak inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itiraz tarihinden sonra alacaklının işlemiş faiz miktarını düzelttiği gerekçesi ile faize yönelik itirazlarının kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....