sağladığı, üretilen gözyaşının %70'sinin alt kanal kalanının üst kanal aracılığı ile buruna direne edildiği, kanalda oluşan her hangi bir tıkanıklık veya kanal formundaki aşırı bozukluk nedeni ile gözyaşının buruna direne olmaması halinde gözde sulanma meydana geleceği, punktum dilatasyonu-lavajı işlemi polikinilik şartlarında göze lokal anestezik madde damlatıldıktan sonra alt punktumunda enjektör yardımı ile tuzlu serum verilmesi ve bu sırada hastanın tuz tadı almasına dayalı basit bir işlemden ibaret olduğu, özel şart ve mekan gerektirmediği, göz muayenesi yapılan tüm poliklinliklerde uygulanabileceği, ağrılı işlem olmayıp iz bırakmayacağı, özel şartlar gerektirmediğinden hastaların geçmişte yapılan böyle bir işlemi muayenenin bir parçası olarak yorumlayıp hatırlayamamasının doğal olduğu, bu işlem sırasında ameliyathane ortamı, ameliyat kıyafeti veya ön hazırlık gerektirmeyeceğinden cerrahi bir işlemde olmadığından tanıya yardımcı işlem olup işlem sırasında ve sonrasında ağrı, kanama...
ettiğini ,ancak T3 yapılan itirazı reddederek 28.11.2016 tarih ve 68494296- 199- E.6413228 sayılı yazı ile cezai işlem uygulanmasına karar verdiğini,davalı kurumun cezai işlem uygulamasının sebeplerini davacıya bildirmediğini,cezai işlemin haksız ve yersiz olduğunu belirterek, 28.000,00 TL 'lik cezai işlem kesintisi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile bedelin dava aşamasında ödenmesi halinde davanın istirdata dönüştürülerek dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalının genel işlem şartları ile ilgili istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ;davalı tarafça sözleşmenin hangi maddelerinin genel işlem koşullarına aykırı olduğu açıkça belirtilmemiştir. Öncelikli olarak genel işlem koşullarının hukuki niteliği üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. Konuya ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/4676 E., 2017/3160 Karar nolu 29/05/2017 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere; Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir....
Davalının genel işlem şartları ile ilgili istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ;davalı tarafça sözleşmenin hangi maddelerinin genel işlem koşullarına aykırı olduğu açıkça belirtilmemiştir. Öncelikli olarak genel işlem koşullarının hukuki niteliği üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. Konuya ilişkin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/4676 E., 2017/3160 Karar nolu 29/05/2017 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere; Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Şırnak İli, İdil İlçesi, ...köyünde Geçici Köy Korucusu olarak görev yapan davacının, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 17. maddesinin ç / 9. bendi kapsamında görevden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kalınan maaş ve diğer parasal hakların işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Danıştay Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi :Davacıya ait taşınmazın imar planında park alanında kalması nedeniyle kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin ipdali ve taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olmasına karşın; idare mahkemesince, taşınmazın kamulaştırılması veya kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana tahsisine ilişkin kararın dava konusu işlem olarak kabul edilerek iptaline karar verildiği; davacının taşınmazının kamulaştırılması istemiyle idareye başvurduğu, taşınmazı üstündeki kısıtlılığın kadırılmasını mahkemeden istediği dikkate alındığında, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı ve idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceğinden, bu husular göz önünde bulundurulmaksızın dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Davalı vekili, davacının hangi işlem sebebiyle ne kadar zararı doğduğu konusunda somut açıklama yapması gerektiğini, davacının sıradan bir banka müşterisi olmadığını, sekiz milyarı aşan işlem hacmine sahip bilinçli bir yatırımcı olduğunu, 2010 yılından başlayarak 2.005 adet türev işlem yaptığını, bu işlemlerde kazanç kadar kayıp riskinin de yüksek olduğunu, davacının zararının da 2011 yılı ilk çeyreğince dünya piyasalarında gerçekleşen olumsuz dalgalanmadan kaynaklandığını, yapılan tüm işlemlerin davacının bilgisi, emri ve talimatı çerçevesinde gerçekleştiğini, davalının azami özenle sözleşmeden doğan borçlarını ifa ettiğini savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir....
Bu uyuşmazlıkların çözümünde ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir." hükmü yer almaktadır. 2577 sayılı Kanun'un 20/C maddesinin birinci fıkrasına, 13/07/2022 tarihli ve 31892 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 7415 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle eklenmiş olan cümleye ilişkin madde gerekçesinde; "askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan davaların Türkiye genelinde idari yargı mercilerinde görüldüğü, verilen kararlara ilişkin istinaf mercilerinin de yetkili bölge idare mahkemeleri olduğu, bu durumun, aynı olay veya aynı nitelikteki işlem ve eylemlere ilişkin olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki mahkemelerden farklı kararlar verilmesine yol açtığı ve askeri hizmetin sürekliliğini, askeri disiplinin tesis ve idamesini olumsuz yönde etkilediği, madde ile; Millî Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda görev yapan personelin askeri hizmete ilişkin işlem ve...
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen iplikten perde üretimi esnasında gerçek bir fire çıkmamasına rağmen %5 oranında fire gösterilen ve kalitesi tutmadığı için ihraç edilmeyen ürünlerin, asıl işlem görmüş ürün olarak vergilendirilmesinin gerektiği, davacı hakkında düzenlenen sonradan kontrol raporunda yer alan tespitler çerçevesinde fire ve ikincil işlem görmüş ürünün vergilendirilmeden yurt içinde bırakıldığının ortaya konulduğu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'...
KARŞI OY Sorun, davalı bankanın, Merkez Bankasının tebliği uyarınca ilanını ve yayınını yaptığı masraf vb ücretlerin genel işlem koşulu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sözleşmelerde pazarlık sonucu oluşan ücret (faiz) dışında tüm masraf vb. ücretler, sözleşmenin ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla önceden, tek başına hazırlanarak karşı tarafa sunulması durumunda genel işlem koşuludur (TBK.m.20/1). Bu durum karşısında, Merkez Bankasının tebliği uyarınca davalı banka tarafından ilan edilen ve internet sitesinde yayınlanan ve faiz dışında kalan masraf ve benzeri ücretler genel işlem koşulu denetimine tabidir. Bunların Merkez Bankası tebliği uyarınca ilanı ve yayımlanması genel işlem koşulu olmamaları sonucu doğurmaz. Bu nedenle Merkez Bankası tebliği uyarınca ilanı ve yayımı yapılan masraf vs. ücretlerin genel işlem koşulları bakımından yürürlük (kapsam), yorum ve içerik denetimine tabi tutulması gerekir....