"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, aylığa hak kazandığının tespiti ile aylık bağlanmasına, birikmiş aylıklardan şimdilik 1.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
de sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun, ve aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin feragat nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, emekli sandığından kısmi emeklilik işleminin iptali ile 506 sayılı Yasa gereğince, aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, taşınmazın tahsis işleminin yapılması sırasında açık hataya düşülmesi durumunda kararın her zaman idarece geri alınmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Davacı idare, davalıların mahalli iskan komisyonu karar tarihinden önce sigortalı çalıştıklarının tespiti nedeniyle hak sahipliği koşullarını taşımadıklarını ve bu nedenle hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Ne var ki; 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen Geçici 7. maddenin 3. fıkrasında "Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder" hükmüne yer verilmek suretiyle yürürlükten kalkan 2510 sayılı kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği vurgulanmıştır.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde...
Komisyonunca hak sahibi yapılan tekeli yörük göçebe aileler bulunduğunu, 2510 sayılı İmar İskan Kanunu Uygulama Yönetmelinin 6. maddesi genel esaslar kısmında 2510 sayılı İskan Kanunu ve diğer ilgili mevzuata göre iskana hak kazanan göçebeler tarımsal veya tarım dışı (şehirsel) iskan edilebilir hükmünden sonra, göçebelerde hak sahibi olma koşulların sıralandığını, 24.08.1995 tarihinde ... Komisyonunca hak sahibi yapılan . .. . ailelere ilişkin bilgi ve belgeler ......
den ölüm aylığına hak kazanamayacağı, öncelikle mirasçılık hakkını kazanması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 22.06.1966 gün ve 717 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında koşulları belirlenen manevi tazminatın, somut olayda koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından, manevi tazminat talebi hakkında da verilmiş bulunan red kararı, anılan gerekçe ile isabetlidir. 506 sayılı Kanun kapsamında, sosyal sigorta yardımlarından yararlanacak hak sahiplerinin kimler olduğu, hak sahiplerinin gelir yada aylık bağlanması hakkından yararlanmalarını önleyen ve ilerde bu yararlanmayı kaldıran nedenlerin, anılan Kanunun emredici nitelikteki ilgili maddelerinde sınırlı ve sayılı biçimde ayrı ayrı düzenlendiği, hâl böyle olunca anılan Kanun kapsamında, sosyal sigorta yardımlarından yararlanma koşullarının (hak sahipliğine ilişkin olanlar da dahil olmak üzere) miras hukukuna göre mirasçılık sıfatından ayrı olduğu, mirasçı olamamanın hak sahipliği niteliğini etkilemeyeceği...
Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararına karşı açılan idari davanın reddedildiği, tescile dayanak olan hak sahipliği kararının varlığını korumadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararına karşı açılan idari davanın reddedildiği, tescile dayanak olan hak sahipliği kararının varlığını korumadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İdare Mahkemesince, iki yönden aylığa hak kazananların iki aylık birden alamayacağı, Kanun'un belirttiği istisnai durumlar dışında tercih ettikleri aylıklarının, Sandığa yazılı başvurularını takip eden aybaşından itibaren ödenebileceği, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananların, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla olan aylıkları ödenebileceği, aynı anda iki yönden de aylık bağlanabilmesi için Kanun'da düzenlemenin yer almadığı, bu durumda ölen kocasından dolayı dul aylığı alan davacının vefat etmiş olan babası dolayısıyla yetim maaşına da müstehak olabileceği yönünde 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nda herhangi düzenleme bulunmadığından, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı Kurum, hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince kurum işleminin yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının eşinin 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 2000 tarihinde öldüğü, davacıya eşinden dolayı ölüm (dul) aylığı bağlandığı, davacının babasının 506 sayılı yasaya tabi yaşlılık aylığı almakta iken 1968 tarihinde vefat ettiği, davacının babasından dolayı yetim aylığı bağlanması için 13.01.2015 tarihinde Kurum’a başvurduğu, Kurum’un hem eşinden hemde ana -babasından aylığa hak kazanan kız çocuklarına yüksek olan aylığın ödenmesine ilişkin hüküm gereğince talebini reddettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa kapsamında ölen eş ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır....