Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

toplam 202.645,22 TL olmak üzere, borç asılları gecikme cezalarına ilişkin re'sen hesaplanan prim borcu işleminin iptaline karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davalı Kurum tarafından eksik işçilik sonucu tahakkuk ettirilen fark prim borcunun iptali için yapılan itirazın reddine ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum’un sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen ek işçilik primi ve gecikme zammına ilişkin Kurum işleminin iptali ile 98.839.351.550 TL borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 16.12.2005 tarihli Üyelerden ...’ın muhalif kaldığı 16.12.2005 tarihli üç kişilik bilir kişi heyeti raporuna göre yapılan işler için uygulanması gereken asgari işçilik Oranı % 7,95 kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu, davalı Kuruma yapılması gereken işçilik bildiriminin 38.215.168.559 TL olduğu kuruma bildirilen 2.766.508.685 TL düşüldükten sonra 35.448.659.874 TL işçilik bildiriminin eksik olduğu bu eksik işçilik nedeni ile 12.584.274.255 TL prim ve 68.710.137.432 TL 31.03.2002 tarihine kadar hesaplanan gecikme zammı olmak üzere toplam 81.294.411.687 TL davacının borcu bulunduğu görüşü bildirilmiş, Muhalif üye......

        Her ne kadar davacı tarafça iptali talep edilen ödeme emri ile fark işçilikten kaynaklı prim alacağının mal edildiği dönem olan 2002 yılının 7 inci ayında asgari işçilik tespiti ve buna bağlı prim tahakkuku ve tahsiline ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktaysa da, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi'nin 2010/3090 E - 2011/12528 K sayılı ve 27.09.2011 tarihli kararında, "Dairemiz Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası, yasal dayanağı ortadan kalktığı için Kurumun asgari işçilik tespiti ve buna bağlı olarak prim tahakkuk ve tahsili yönüne gidemeyeceği yönünde kararlar vermiş ise de; Hukuk Genel Kurulu'nun yasal boşluğun Türk Medeni Kanunu'nun 1. maddesi gereğince hakim tarafından doldurulması gerektiğine ilişkin kararlarını dikkate alarak yasal boşluk döneminde de mevcut yasa kuralları doğrultusunda Kurumun asgari işçilik miktarını belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varmış ve Yargıtay içtihadı bu yönde oluşmuştur....

        Asgari işçilik tutarı uygulaması konusunda, Kurum ünitesince yapılan ön değerlendirme aşamasında; işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının belirlenmesinde ve işverenlerce Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, ihale konusu işlere ait işçilik oranları %25 eksiltilerek uygulanmakta olup, asgari işçilik uygulamasına ilişkin ön inceleme sonucunda işin sigorta müfettişine aktarılması ve işin yürütümü için gerekli asgari işçilik miktarının sigorta müfettişince belirlenmesi aşamasında, asgari işçilik oranından %25 indirim yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Belirtilen açıklama ışığında somut olaya dönüldüğünde, davalı Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim tutarında %25 oranında eksiltme yapıldığı belirgin olup, dava aşamasına geldiğinden, %25 lik eksiltme oranı dikkate alınmaksızın davacının sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerekmektedir....

          HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince, aynı teftiş raporu uyarınca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tesis edilen prim tahakkuku işleminin iptali istemiyle açılan davada, … Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulü ile eksik işçilik bildirimi sebebine dayalı 84.281,50 TL eksik prim tahakkuku işleminin iptaline karar verildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, … Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozulduğu görülmektedir. Bu durumda, oluşan yeni hukuki duruma göre değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, akdini kendisi feshettiği için kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla mesai yapmadığına dair işe giriş-çıkış kayıtlarının sunulduğunu, davacının belirsiz süreli sözleşmesinde fazla mesai ücretlerinin ücrete dahil edileceğinin açıkça belirtildiğini, sözleşmesinde ücret belirtilmekle birlikte, diğer sosyal yardım, tazminat gibi bir yan ödemenin yapılmayacağının belirtildiğini, prim ödemesi için işe girişte anlaşma yapılmış ise sözleşmesinde bunun belirtildiğini, prim ödenip ödenmemesinin şirketin tek taraflı inisiyatifinde olduğunu, şirketin davacıya prim ödemesi taahhüdü olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesince, "...Dosyadaki kayıtlar doğrultusunda davacının davalı işveren bünyesinde 22.04.2013- 16.02.2018 tarihleri arasında çalıştığı görülmüş olup toplam hizmet süresinin 4 yıl 9 ay 24 gün olduğu kabul edilmiştir....

            doğan fark prim borcuna ilişkin işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, eksik işçilik sonucu tahakkuk ettirilen fark prim borcunun iptali, kuruma borçlu olmadığının tespiti ile ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar....

                Temyiz Sebepleri Davalı SGK Başkanlığı vekili, davacı tarafın yaptığı işin stok saha işletmeciliği olması ve asgari işçilik oranının tebliğde bulunmaması sebebiyle SGK asgari işçilik tespit komisyonunun belirlemesi ile davacı tarafa %15 asgari işçilik fark prim borcu çıkarıldığını, işin tanımının bilirkişi raporunda eksik yapıldığını, sözleşmede geçen stok sahası işletmeciliği kısmının değerlendirilmediğini, bilirkişi heyetinde asgari işçilik uygulaması konusunda uzman bilirkişi bulunmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asgari işçilik uygulaması nedeni ile kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı borcunun iptali ile istirdat istemine yöneliktir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun'un 85 inci maddesi. 3....

                  UYAP Entegrasyonu