Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, asıl davada eksik işçilik tespitine yol açan işçilik oranının, mevzuat ve hakkaniyete uygun olarak tespiti ve prim borcunun buna göre belirlenmesi; birleşen davada ödeme emrinin iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamlarına uyularak davaların kabulüne karar verilmiştir....

    Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. …” hükmüne yer verilmiş, 29. maddenin “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır....

      kapsamında mağazanın cirosundan fire ürünlerin düşüldüğünü ve mağazanın envanter oranının tespit edildiğini, mağazanın envanter oranlarının şirketçe belirlenen oranların üzerinde geldiğinde çalışanlara başarı primi olarak envanter primi ödemesi yapıldığını, müvekkili şirkette bundan başka bir envanter prim ödemesi veya davacının dilekçesinde bahsettiği “envanter sayım (fazla mesaiden kaynaklı) prim ödemesi” şeklinde bir prim uygulaması bulunmadığını, 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan kötü niyet tazminatının da güvencesi hükümlerinden yararlanamayan işçiler için getirilmiş bir düzenleme olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması halinde, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabilir. (Ek fıkra: 29/07/2003 - 4958 S.K./37. md.) Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmüne yer verilmiştir....

        Dairemiz uygulamalarına göre sabit ücret ve prim usulü çalışmada fazla mesaiye esas alınacak ücret sabit ücrete aylık ortalama prim kazancı ilave edilerek bulunmalıdır. Prim kazancı her bir dönem için belli değilse primin de sabit ücret gibi asgari ücrete oranına göre dönemsel karşılığı belirlenmelidir. Sabit ücret zamlı olarak (1,5 ile çarpılarak) prim ise zam kısmına göre (0,5 ile çarpılarak) hesaplanıp her iki tutar toplanarak sonuca gidilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; sabit ücret ve prim usulü ile çalışan davacının fazla mesai alacağı İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan raporda primin zam kısmı eklenmeden, Bölge Adliye Mahkemesince prim kazancı nedeniyle yalnız sabit ücretin zam kısmına göre hesaplanmıştır....

          CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında sigorta poliçesi İmzalandığının doğru olduğunu, davacı tarafın %368,84 oranında hasar prim oranı olduğu iddiasında bulunduğunu ve davacı tarafın bu orana nasıl ulaştığının anlaşılamadığını, tazminat olarak davacı şirket tarafından ödenen meblağın hasar prim oranına endekslendiğinde % 200 üzerinde bir hasar prim oranına denk gelmediğini, bu nedenle davacı tarafın talep ettiği % 200 üzerinde hasar prim oranlarında gerçekleşen primin %60 tutarında ek prim ödemesinin hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak talep edildiğini, ek prim alacaklarına ilişkin müvekkil şirkete ödeme yapılması hususunda bir talep ulaşmadığını, müvekkil şirket ve aynı grup bünyesinde çalışan 20 diğer şirketin davacısı olduğu Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......

            Davacı arsa sahipleri kendi bağımsız bölümleri için belirlenen eksik ve ayıplı işler giderim bedelinin tamamını talep etme hakkına sahip iken, bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın ortak alanlarında her paydaşın payı bulunduğundan, davacı arsa sahibi, bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden kendi arsa payı oranında yahut sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabilir....

              Davacı arsa sahipleri kendi bağımsız bölümleri için belirlenen eksik ve ayıplı işler giderim bedelinin tamamını talep etme hakkına sahip iken, bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın ortak alanlarında her paydaşın payı bulunduğundan, davacı arsa sahibi, bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden kendi arsa payı oranında yahut sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden miktar kadar talepte bulunabilir....

                Görülmekte bulunulan dava müfettişinin düzenlediği tutanak ile yerinde çalıştığı halde SSK’na bildirimde bulunulmadığı ve noksan bildirimde bulunulduğu belirlenen işçiler bakımından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptaline ilişkindir. Hal böyle olunca da davanın müfettişinin çalışmasını tespit ettiği sigortalıların hak alanının doğrudan ilgilendirdiği, davanın sonucuna göre pirim ödeme gün sayılarının değişeceği ortadadır. Mahkemece dava, lehine çalışma tespit edilen sigortalıların hak alanının ilgilendirdiği halde, anılan sigortalılar davaya dahil edilmeden yokluklarında yargılamanın sonuçlandırılması isabetsiz olmuştur. Her ne kadar uyulan bozma ilamında bu yöne değinilmemiş ise de dava sosyal güvenliğe ilişkin olup kamu düzeni ile ilgilidir. Kamu düzeni ile ilgili konularda ise usuli kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı açıktır. Öte yandan 25.01.2000 tutanak tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 89....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı İETT vekili özetle, davalı yerinde 3 ve 4 aylık sigortalı dönem bordroları ile aylık hizmet belgelerinin yerinde asıldığını, davacının itirazı olmadığı yerinde sendikal örgütlenme olduğunu eksik bildirim söz konusu olsa idi sendika tarafından itiraza uğrayacağını, ayrıca zamanaşımı süresinin dolduğunu, yerinde toplu sözleşmesinin imza edildiğini TİS'nın 28....

                  UYAP Entegrasyonu