Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2018/368 Esas - 2019/396 Karar DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Hüsnü Çetin'in T4-Ahmet Bekar adi ortaklığına ait yerinde çalışırken 06/07/2012 tarihinde kazası geçirmesi sonucu tedavi görmekte iken 23/08/2012 tarihinde vefat ettiğini, sigortalının kazası geçirmesi sonucu vefat etmesinde davalı işverenlerin kusurlu olduğunu ve sigortalının kazası sonucu vefat etmesi nedeni ile davacı kurumca sigortalının hak sahiplerine 35.272,02 TL gelir bağlandığını ve hastanede almış olduğu sürece tedavi masrafı yapıldığını belirterek kazası sonucu vefat eden sigortalı Hüsnü Çetin'in hak sahiplerine bağlanan gelir ve sigortalıya yapılan masrafları yönünden rücu alacağının tespiti ile şimdilik 1,00 TL peşin değerli gelirinden kaynaklı alacağın gelirin onay tarihinden itibaren, 1,00 TL tedavi masrafından...

Şirketi tarafından, trafik kazası sonucu ölen sigortalının mirasçılarına poliçe limiti uyarınca ödeme yapıldığının iddia edilmesi karşısında; Sigorta Şirketi’nin, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir yönünden sorumluluğunun açıklığa kavuşturulması için, ödemeye ilişkin tüm kayıt ve belgeleri ile ödeme iddiasının varlığı usulünce araştırılarak (belge asılları davalı Şirketten celbedilerek, gerekirse sigorta şirketinin kayıtları üzerinde sigorta ve mali mevzuattan anlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılarak) ödeme olgusu araştırılmalı ve varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir....

    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; ... tarafından olayın kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, kazalı müteveffanın % 20, davalıların % 80 oranında kusurlu bulunduklarının tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. 3-Tazminatın saptanmasında ilke olarak sigortalının maddi zararı hesaplanırken öncelikle tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir....

      ın malullük aylığından faydalanmak için Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 09.11.2006 tarihinde aldığı raporun para karşılığında düzenlenmiş sahte bir rapor olduğunu iddia ettiği, sanığın şikayeti üzerine Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce katılanın yeniden kontrol muayenesine tabi tutulduğu, bunun sonucunda Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 24.04.2012 tarihli rapor düzenlendiği, özür durumunun oranı ile ilgili olarak iki rapor arasında farklılıklar bulunması üzerine Konya İl Müdürlüğü tarafından Gelirler İdaresi Başkanlığına 11.02.2013 tarihinde “sigortalının çalışma gücü kayıp oranının aylığa hak kazandığı 01.12.2009 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre değerlendirilerek sakatlık indiriminden yararlanıp yararlanamayacağının” sorulduğu ve 15.02.2013 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilerek Gelirler idaresi Başkanlığından gelecek cevabi yazıya göre işlem yapılacağının belirtilmesi karşısında; sözü edilen hususlar yerine...

        Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....

          İşverenin, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi yanında 23. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda belirlenecek kusur durumu da dikkate alınarak, Borçlar Kanunu'nun 43 ve 44. (6098 sayılı TBK 50,51) maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50'sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. 1- Davalının, 5510 sayılı Kanunun 21. ve 23. maddeleri kapsamında sorumlu tutulabilmesi için olayın kazası olması zorunludur. Bu nedenle olayın kazası olmadığının iddia edilmesi halinde, davanın sonucu sigortalının da hak alanını etkileyeceğinden davalıya, "olayın kazası olmadığının tespiti" için Kurum ile sigortalı veya hak sahipleri aleyhine dava açması için süre verilmeli, açılacak davanın sonucu beklenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir....

          Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremler nedeniyle “… Merkez, … Mahallesi ,… Caddesi "adresinde bulunan konutunun ağır hasarlı olarak tespit edilmesi üzerine hak sahibi kabul edilen davacının, hak sahipliğinin 4.10.2007 tarihli Mahalli Hak Sahipliği İnceleme Komisyonu kararı ile iptal edildiği, anılan kararın 16.11.2007 gün ve … sayılı işlem ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylandığı, hak sahipliğinin iptaline ilişkin bu işlemlerin ekinde sunulan 11.12.2007 gün … sayılı işlemle, davacının kalıcı konuttan tahliyesinin istenilmesi üzerine, bakılan davanın açıldığı, dava dilekçesinde işlemin, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydının iptali davası açılması üzerine öğrenildiğinin belirtildiği, İdare Mahkemesince, ara kararı ile davalı idareden hak sahipliğinin iptalinin bildirimine ilişkin 11.12.2007 gün ve … sayılı işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihinin sorulması üzerine, ara kararı cevabında anılan işlemin davacıya aynı gün elden...

            Somut olayda, dosya içerisinde müteveffa sigortalının hak sahiplerine kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanacağına dair Kurum evrakı bulunduğu, sigortalının davacı anne-baba ve kardeş dısında eş ve çocuklarının bulunduğu, davacı anne ve babaya Kurumca gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

              K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacılar vekilinin temyizine gelince: Dava, 16.10.1996 tarihinde sigortalının ölümünün kazası olduğunun tespiti ile kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin kazasının tespiti ile tazminat istemli davaların ayrılarak yargılamalarının sürdürülmesi gerektiği ve ölüm olayının meydana gelmesinde, 506 sayılı Yasanın 11....

                davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir....

                UYAP Entegrasyonu