"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ölüm aylığının hak kazandığı tespiti ve tahsis talep tarihini takip eden aybaşı itibari ile aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 01/08/2009 tarihinde vefat eden sigortalı eşi...'den dolayı 5510 sayılı yasanın 32. maddesi gereğince ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Davanın yasal dayanağını 2926 saylı Yasa'nın 23. maddesi ve 1479 sayılı Yasa'nın 41. maddeleri oluşturmaktadır. 1479 sayılı Yasa'nın 41/1 maddesi " Ölen sigortalının hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için, sigortalının en az 3 tam yıl sigorta primi ödemiş bulunması şarttır. " hükmüne haizdir. Somut olayda; davacının murisinin 01/10/1998-30/11/2000 tarihleri arasında 2 yıl 1 ay 29 gün sigortalılk süresi ve 360 günlük askerlik borçlanması vardır ve prim borcu da bulunmamaktadır. Ölüm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan yasanın ilgili maddesi uyarınca 3 tam yıl ödenmiş sigorta süresi bulunduğu, bu haliyle davacının aylığa hak kazandığı sabittir. Yapılacak iş; tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar vermekten ibarettir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigorta başlangıcının belirlenmesi ve aylığa hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 05.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
i, b)(a) fıkrasında belirtilen ve sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı bulunmayan yahut sigortalı babanın ölümü tarihinde evlilik bağlantısı bulunmakla beraber anaları sonradan evlenenlerin her birine % 50'si, oranında aylık bağlanır. Sigortalının ölüm tarihinde ... veya ... yaşını doldurmuş olup, aylığa hak kazanmamış durumda olan erkek çocuklar, sonradan öğrenim yaparlarsa (a) fıkrasındaki haklardan yararlanırlar… II–Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocukları ile, sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır. III–Hak sahibi eş ve çocuklara bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahibi kimselerin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 5543 sayılı iskan kanunu gereğince, Hazinenin tahsisi ile davalılar adına oluşan tapu kaydının anılan Kanun'un uygulama yönetmeliğinin 18/5. fıkrası gereğince hak sahipliğinin iptal edilmiş olmasından dolayı tapu kaydının iptali istemine ilişkin açılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/45 KARAR NO : 2018/2292 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2017 NUMARASI : 2016/541 ESAS, 2017/307 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalı Murislerinin Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum sigortalısı Hikmet Güvenç'in müvekkilinin oğlu olduğunu, 24/07/2014 tarihinde vefat ettiğini, muris Hikmet Güvenç'in 8 yıl 1 ay Bağkur hizmeti bulunduğunu, muris sigortalının vefatı üzerine müvekkilinin 31/10/2014 tarihli dilekçe ile kuruma başvurarak koşullarının oluşması durumunda oğlundan dolayı ölüm aylığı bağlanmasını, koşullarının oluşmaması halinde ise ödenen primlerin ölüm toptan ödemesi kapsamında iadesini talep ettiğini, davalı kurumun müvekkile eşinden dolayı ölüm aylığı bağlandığını gerekçe göstererek hem ölüm aylığı hem de ölüm toptan ödeme taleplerini reddettiğini, davalı kurumun işleminin...
Ardından bağlanan aylığın tam aylığa dönüştürülmesi talebinde bulunmuş ise de kurum 30/6/2017 tarihli genel yazının 3/c maddesi gereği kısmi dul yetim aylığının borçlanma ile tam aylığa yükseltilmesi bakımından eksik gün sayısının sigortalı için aylık koşulları dikkate alınarak saptanacağı ve eksik gün borcu ödendikten sonra aylığın bağlanacağı düzenlemesi gereği davacının eşinin aylığa hak kazanabilmesi için 3600 gün hizmet süresinin olması gerektiği gereçesi ile aylığı tam aylığa çevirmemiş, 1800 gün borçlanma yapılması daha gerektiğini belirterek borç tahakkuku oluşturmuştur....
Sigortalının hak sahibi olarak babasından aldığı ölüm aylığı dışında, kocasından, çocuklarından da ölüm aylığı veya geliri alması olanaklıdır.Yasa, temelde davacının kendisinin çalışması veya yaşlılık aylığına hak kazanması durumunda artık sigortalının, anasının veya babasının desteğine ihtiyacı kalmadığını kabul etmektedir.Aksine yorum, aktüeryal dengeler bakımından da olumsuz sonuçlara yol açar. Mahkemece, davacının kendi çalışmasına dayanan bir aylık veya gelir almaması nedeniyle, babasından aldığı ölüm aylığının kesilemeyeceği kabul edilmiş se de bu sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu risk hak sahibi konumunda olan dul eş ve yetim çocuk yönünden etkili olacaktır. Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....
İş Mahkemesinden verilen 17/11/2015 günlü ve 2011/997-2015/755 sayılı hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Kurumca sayılanlar dışında davacının 01.01.1999-31.05.2004 tarihleri arasında sigortalı sayılması halinde ve 25.05.2011 tarihinde tahsis talebi olması halinde, yoksa dava tarihine göre sigortalının aylığa esas toplam hizmet süresi ve prim ödemesi belirlenerek aylık şartlarının oluşup oluşmadığının, borcunun bulunup bulunmadığının kurumdan sorulmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....