Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34. maddesinde, sigortalının evli olmayan, boşanan, dul kalan kızlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi, bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olma koşullarına bağlanmış, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54. maddede ise bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı hüküm altına alınmıştır....
Bu maddeye göre aylığa hak kazananların diğer mevzuata göre de aylığa hak kazanması halinde, tercih ettikleri aylıkları, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı müracaatlarını takip eden ay başından itibaren ödenir, diğer aylıkları sürekli olarak kesilir. Ancak, iki yönden aylığa aynı zamanda hak kazananlara, müstehak oldukları tarihten itibaren fazla aylıkları ödenir. Tercih ettikleri aylıklarını alanlar, yeniden Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılı olarak başvurdukları tarihi izleyen ay başından itibaren bu isteklerinden dönebilirler. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bu aylıklar her yıl sonunda faturası karşılığında Maliye Bakanlığından tahsil edilir. Bu madde kapsamına girenlerin ilgili valiliğe müracaatı üzerine valilik tarafından tanzim edilecek aylık bağlanmaya ilişkin belgeler Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir.” denilmektedir....
KARŞI OY Ölüm aylıklarına hak kazanılma şartları sigortalının ölüm tarihinde (hakkı doğuran olay) yürürlükte bulunan Yasa hükümlerine göre belirlenir. Somut olaydaki uyuşmazlığın yasal dayanağı babanın ölüm tarihi olan 07/02/1983'te yürürlükte bulunan 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesidir. Bu yasanın 2. ve 3. fıkralarının etkisi 24/08/2000 tarihli 619 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin yürürlük tarihine kadar devam edecektir. 02/09/1971 tarihli 1479 sayılı yasanın 46. maddesinin 2. fıkrasında ''Sigortalının kız cocukları evlenirse bağlanan aylık kesilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli aylığın rücuan tahsili davasının yapılan yargılanması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle isteğin kısmen kubulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınnca istenilmesi ve davalı Avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 28/10/2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının tahsis talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacının 28.10.2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun 09.03.2011 tarihli işleminin iptaline,davacının 28.10.2010 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir....
Gerçekten 1479 sayılı Yasa’nın 35. maddesine göre sigortalının tam yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 25 tam yıl prim ödemesi şarttır, aynı Yasa’nın Geçiçi 10. maddesine göre ise; 15 yıl prim ödeme gün sayısı bulunan ve 55 yaşını dolduran erkeklerin kısmi yaşlılık aylına hak kazanacakları açıktır. Mahkemece davacının tarım ... sigortalılığının tespitine dair verilen karar yerinde ise de; yaşı da nazara alındığında 25 yıl prim ödeme gün sayısı bulunmadığından kısmi aylığa hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K’nun 438/7.maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar. murisinin askerlik borçlanması ile birlikte aylığa hak kazandıklarının tespitiyle aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacıların 23.03.2014 tarihinde vefat eden murisinden dolayı ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....
Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre sigortalının yaşamını yitirdiği tarih itibari ile yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Davacı murisinin ölüm tarihi olan 08.01.2011 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı belirtilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde; sigortalıya ilişkin koşulların sigortalının ölüm tarihinde; hak sahibine ilişkin koşulların ise hak sahipliği sıfatının kazanıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının eşinin 01.10.2008 tarihinden sonra vefat ettiği, babasından dolayı ölüm aylığı alma açısından hakkı doğuran olayın eşin vefatı olduğu ve babasından dolayı hak sahibi sıfatını eşinin ölümü ile kazandığı, bu nedenle eşinin ölüm tarihinde yürürlükte olan ve uygulanması gereken 5510 sayılı Kanun'un 34 ve 54 üncü maddelerindeki düzenlemelere göre davacıya hem eşinden hem de babasından dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması mümkün olmayıp davacının çift aylığa hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır. 24....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2017 NUMARASI : 2015/490 ESAS, 2017/392 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Davacı vekili tarafından açılan kurum işlemi iptali davası sonucunda, İlk Derece Mahkemesince istinaf yoluna başvurulan ilamda belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve Üye Hakim Necip Baş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre, istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....