Müvekkil Belediye-İş Sendikası, işçi-işveren-sendika ilişkilerinin sağlanması noktasında üzerine düşen görevlerini yapmayan, bununla da kalmayıp rakip sendikanın toplantıları için üyeleri toplantıya gönderen davacıyı görevden almaktan başka çaresi kalmamıştır. Müvekkil Belediye-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, davacının müvekkil Kurum'a daha fazla zarar vermemesi adına Yasa ve Yönetmelikteki yetkisini kullanarak, davacıyı görevden almıştır. Davacı taraf, bu konuda disiplin sürecinin işletilmediğini belirtmiştir. Yasa ve Yönetmelik'te belirtildiği üzere, Sendika Yönetim Kurulu, sendika işyeri temsilcisinin atanması ve görevden alınması konusunda tam yetkilidir. Disiplin prosedürü işletilmiş olsa idi, davacının yapmış olduğu davranışlar, sendika üyeliğinden ihracı gerektiren fiillerdir. Müvekkil Belediye-İş Sendikası tarafından, davacı için yapılacak işlem, temsilcilik görevinden alma olarak kararlaştırılmıştır....
: “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir....
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüm taşıma işçileri sendikası üyesi 21/01/2016- 28/05/2019 tarihine kadar kamyon şoförü olarak davalı işyerinde çalıştığını, davacının iş akdi feshedilmeden altı gün önce 22/05/2019 tarihinde sendika üyeliğinin onaylandığını, amirlerinin yönetim kurulu kararı aldığı bu nedenle işten çıkardıklarını ifade ettiğini, "iş akdinin yönetim kurulu kararı ile performans yetersizliği nedeniyle feshedildiğini" yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığını, iş akdi feshinin asıl nedeninin davacının Tümtis üyesi olmasından kaynaklandığını, fesihten önce savunmasının alınmadığını, performans düşüklüğünün sözlü söylendiğini, davacıya ikale sözleşmesi imzalamasının istendiğini, davalı işverenin yönetim hakkının kötüye kullandığını, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadan sendikal bir nedenle sona erdirildiğini iddia ederek fesih işleminin geçersizliğine, çalıştırılmadığı süre için hakların ödenmesini ve davacının iş sözleşmesinin...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA YÖNETİM KURULU KARARINA İTİRAZ İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 32. İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2018 NUMARASI : 2018/488 ESAS - 2018/544 KARAR DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davalı T2-Sen Genel Merkezi vekili, 06.12.2018 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Dahili davalı vekili mahkemeye verdiği bila tarihli dilekçesi ile tensip ile T2-Sen T4 davaya dahil etmek üzere davacıya iki haftalık süre tanınmış olmasına karşın taraflarına herhangi bir tebligat yapılmadığını, davadan haricen haberdar olduklarını belirtmiş ve davaya müdahale talebinde bulunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından 03.11.2018 tarihli olağan genel kurulun davalı Sendika'nın tüzüğüne uygun olmayacak şekilde gerçekleştirildiği gerekçesiyle “Davanın KABULÜ ile, 1- Davalı sendika 5 no' lu Manisa Şubesinin 03.11.2018 günlü Olağan Genel Kurulunun İPTALİNE, 2- Karar kesinleştiğinde davalı sendikanın Seçim Yönetmeliğinin 16/3....
Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......
Sendikalar Kanununun 25.maddesinin üçüncü fıkrasına göre; "İşveren sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında... çalışmaya son verme bakımından herhangi bir ayrım yapamaz." Yani işveren, işçinin iş akdini sendika üyesi olması veya olmaması ya da sendika üyeliğinden çekilmesinden dolayı feshedemez. Ayrıca yine işveren, iş akdinin feshinde sendikalı-sendikasiz işçi ayrımı yapamaz. Aksi halde işveren, 25.maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davrandığı için feshe bağlanan sonuçlar dışında ayrıca sendikal tazminat ödemek zorunda kalacaktır. Örneğin, işçinin sendika üyesi olmasından hemen sonra veya işçinin işverenin baskısına rağmen sendika üyeliğini sürdürmesi halinde yapılan fesih, sendikal nedenle yapılmış bir fesih olarak nitelendirilecektir. Nitekim Yargıtay, işverenin isteğine rağmen sendikadan istifa etmediği için işten çıkarılan işçinin iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini kabul ederek , sendikal tazminata hükmetmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, sendika yönetim kurulunun 15.11.2012 tarihli 166 sayılı karırının tedbiren durdurulmasını ve iptaline, buna ek olarak olağan genel kurulun üç ay erken yapılmasına ilişkin 12.06.2013 tarihli 103 sayılı yönetim kurulunun dedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, tedbir talebinin reddine karar vermiştir....
İş Mahkemesi Tarihi : 20/11/2014 Numarası : 2013/319-2014/632 Dosya içinde bulunmayan Tarım İş Sendikası Konya Şubesi Yönetim Kurulu'nun aldığı 02.04.2013 tarih ve 40 sayılı karar ile yine 06.07.2013 tarihinde yapılması kararlaştırılan şube genel kurul toplantısının öne çekildiğine ilişkin 11.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararının ve bu kararın Sendika Genel Merkezince onandığına dair belgelerin tüm ekleri ile birlikte eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sendika tüzüğünün 36. maddesinde de, şube genel kurulunun dört yılda bir, şube yönetim kurulu kararı ve genel yönetim kurulunun onayı ile toplanacağı belirtilmiştir. Somut olayda, mahkemece iptaline karar verilen 15.07.2014 tarih ve 22 sayılı şube yönetim kurulu kararının birinci bendi ile şube 4. olağan genel kurulunun 13.09.2014 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. Şube yönetim kurulu tarafından, olağan genel kurul yapılmasına dair alınan kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, 4688 sayılı Kanun'un 10. maddesi hükmü gereğince söz konusu kararın alınması zaruridir. Ancak elde olmayan sebeplerle kararda belirtilen tarihte genel kurulun icra edilememesi durumunda, engelin ortadan kalkması ile birlikte derhal yeni bir olağan genel kurul tarihinin belirlenmesi ve bu olağan genel kurulun da kanun ve tüzük hükümleri doğrultusunda en kısa sürede icra edilmesi yine 4688 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğidir....