Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuksal nedenine bakmak gerekir. Mahkemece dava konusu borcun kaynağı hakkında yeterli araştırma yapılmamış ise de dava dilekçesi ve cevap dilekçesinden dava konusu alacağın davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeden kaynaklandığı, davacı kurumun sosyal güvenlik veya genel sağlık hizmetinden kaynaklanan ihtilafa ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır....

Maddesine dayanan rücuen tazminat davasıdır.19/11/2009 tarihinde meydana gelen kazasında malül kalan sigortalıya bağlanan gelir ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsülen tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. 5510 sayılı yasanın 21. Maddesindeki" İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçe ile, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....

    Tefrik edilip yeni esas kaydedilen bu tespit davasında ; hiç bir tanık dinlenilmeden , keşif yapılmadan ,ceza dosyası ve diğer deliller değerlendirilmeden "Kurumdan gelen yazı cevabında 5510 Sayılı Kanunun 13.üncü maddesinin birinci fıkrasının (a ) bendi uyarınca kazası olduğunun bildirildiği ve tarafların kusur durumlarının kazası tahkikat sonucunda tespit edilmiş olduğunun anlaşıldığı ,davanın konusuz kaldığı " gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Meydana gelen kazanın davalı kurumun Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından kazası olarak tespit edilmiş olması ,bu husus ile ilgili kurumun dosyaya göndermiş olduğu cevabi yazı kazanın kazası olup olmadığının tespiti yönünden yeterli değildir. Kurumun cevabi yazısı ve Sosyal Güvenlik Denetmeni raporu bağlayıcı değildir. Mahkeme huzurunda davacı müvekkilim ile davalı kurum eşit statüdedir....

    DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan)| KARAR : İDDİANIN ÖZETİ Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; kurum sigortalılarından Hamit Şahin'in davalı işyerinde geçirdiği kazası nedeniyle malul kaldığını ve bu nedenle kendisine 26.02.2015 onay tarihli 19.885,98 TL peşin sermaye değerli sürekli göremezlik geliri bağlandığını ve ayrıca 4.406,57 TL geçici göremezlik ödendiğini, kurumca yapılan kaza incelemesinde davalı işverenin kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL kurum alacağının, masrafların sarf, ödemelerin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27.11.2017 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu talep miktarını 38.761,87 TL olarak ıslah etmiştir SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazalı işçinin kusurlu...

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2021/545 E., 2022/116 K., DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile ilgili olarak davalı kurum tarafından İstanbul-Fatih Sosyal Güvenlik Merkezi'nce 2017/014866, 2017/01867, 2017/014868 sayılı, 2013/12 dönemine ait 2018/013611- 2013 11 B, 2013/12 B, 2018/013612- 2013/11 B, 2013/12 B, 2018/013613 sayılı, Tekirdağ Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 2018/013611 ve 2018/013612 sayılı, Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından da 2019/56201 sayılı ödeme emirleri ile borç tahakkuku yapıldığını, müvekkili tarafından süresinde anılan borçlara dair ödeme emirlerine davalı kuruma karşı itirazda bulunduğunu, bu borçların yanı sıra, müvekkilinin paylarını devretmiş olmasına karşın Tuğ Özel Güv. Hizm. Ltd....

    Adalet Komisyonu'nun 55. madde gerekçesine göre; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” Öte yandan, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir....

      "İçtihat Metni" Davacı, Sosyal Güvenlik Kurumu ile davalı, KFL Gıda aralarındaki rucüan tazminat davası hakkında İzmir 3. İş Mahkemesinden verilen 01.12.2008 gün ve 308/ 536 sayılı hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun rücuen tazminat talebine ilişkin olup, 30.1.1995 gün ve 1995-15 sayılı protokol gereğince, 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....

        Dava trafik kazasından değil yeri sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Antalya Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki bölümünü düzenleyen kararın 11. Hukuk dairesinin görev alanını düzenleyen bölümünün 18. maddesine göre "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dahil) verilen hüküm ve kararlar, " 11. Hukuk Dairesinin görev alanı içerisindedir. Eldeki uyuşmazlıkta davacı sigorta şirketi yeri sigorta poliçesine (mal sigortası) dayalı olarak sigortalısına ödediği tazminatın rücuen zarar sorumlusu olduğunu iddia ettiği davalıdan tahsilini talep etmektedir. Dairemiz bölümü kararının dairemizin görev alanını düzenleyen 21. maddesine göre yalnızca kasko sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davaları konusunda görevli olup, mal sigortasından kaynaklanan eldeki uyuşmazlıkta 11. Hukuk dairesinin görevli olduğu açıktır....

          DEĞERLENDİRME/GEREKÇE İşbu dava rücuen tazminat istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu